Çocuğun öz güveni nasıl geliştirilir?

Yazar:

Kategori:

Çocuklarda özgüven, sevgi dolu ve üretken bir yetişkinliğe giden yolda en önemli gelişim faktörlerinden biridir. Bu yazıda, çocuklarda özgüven geliştirme yolları üzerinde duruyoruz.

Bireyin sahip olduğu hayatında, mutlu ve başarılı olması için en gerekli özelliklerden biri özgüvendir. Özgüven, kişinin iyi ve pozitif duygular ile kendini iyi hissetmesi ve çevresindeki insanlarla barışık olması demektir. Ayrıca bireyin kendi kendine güvenmesidir.

Özgüven, doğum ile gelişmeye başlar ve yaşam boyu da gelişmeye devam eder. İlk olarak annenin çocuğa yaklaşımı ile şekillenir. Çocuğun sevgi potansiyeli 0-2 yaşlarında hızla dolar. Hayat boyu dağıtacağı bu duygu, sevgi dolu aile ortamından alınır. Kişiliğin sağlıklı temelleri bu ortamda atılmaktadır. Sevgi ile büyüyen çocuklar hayata güvenmeyi ve diğer insanlara sevgiyle yaklaşmayı öğrenir. Temel güven duygusu böyle bir aile ortamında gelişir. Daha sonra öğretmen ve arkadaşlar ile beslenir. Bireyden bireye değişen karmaşık bir süreçtir, düşük ya da yüksek olabilir. Duruma ve içinde bulunan koşullara göre de değişim gösterebilir.

Çocuklarda özgüven gelişimini etkileyen faktörler

Anne – baba tutumları

Çocuğun ilk karşılaşmış olduğu sosyal çevresi ailesidir. Bu ilk sosyal çevrede çocuğa verilen tepkiler ve gösterilen davranışlar onun bütün gelişim sürecini etkiler. Çünkü yaşamış olduğu sosyal çevreye göre davranışlarını şekillendirir. Bu dönem, çocuğun bedensel, sosyal, bilişsel gelişiminin ve buna bağlı olarak özgüven, benlik saygısının oluştuğu dönemdir. Çocuğun gelecekteki yaşantısına yön veren özgüven duygusu, anne ve babanın çocuğa göstermiş olduğu tutum ve davranışlarla çok yakından ilişkilidir.

Bir insanın en temel ve belirleyici ilişkisi, anne ve babasıyla olan ilişkisidir. Bu açıdan ebeveyn tutumları, bir çocuğun ruhsal dünyası için hayati bir öneme sahiptir.

Yapılan bazı araştırmalara göre yaşamın ilk üç veya dört yılında, anne ve babanın çocuklarını yetiştirme şeklinin çocuğun sahip olduğu özgüveni belirlediğini gösterir.

Çocuk okula başlayana kadar, kendine dönük bir benlik algısı geliştirmiş olur. Okuldaki arkadaş ve öğretmenleriyle de bu benlik algısı gelişecektir. Örneğin, okulda öğrenme zorluğu yaşayan bir çocuk aynı zamanda özgüven sorunu da yaşar. Böyle bir çocuğun eğitimsel gelişimini sağlamak için öncelikle özgüveninin geliştirilmesi çok önemlidir. Öğretmenler bu durumda çocuklara yardımcı olabilir. Fakat çocuğun en ihtiyaç duyduğu şey anne ve babasının sevgisi ve ilgisidir.

Şu sözleri pek çoğumuz duymuşuzdur: “Annem babam beni gerçekten sever miydi bilmiyorum. Benim için her türlü fedakarlığı yaptılar ama sanki bir görev duygusuyla yapıyorlardı. Bu kadar fedakarlık yerine, keşke daha çok sevselerdi ya da sevgilerini daha iyi ifade etselerdi.” Çocuklarını çok sevdikleri halde, davranış ve sözle ifade etmeyi gereksiz bulan ve sevgilerini göstermemiş anne ve baba, çocuklarının benlik saygılarının gelişimine farkında olmadan zarar verirler.

Ayrıca okula başlamış olan çocuğun özgüveni zayıf ise anne ve babasının da özgüveninin zayıf olma ihtimali yüksektir. Özgüven düzeyi yüksek olan anne, baba ve öğretmen çocuğun özgüvenini arttırır ama malesef bazen bunun tersi de söz konusudur.

Anne babanın çocuklarına yönelik tutumlarını etkileyen faktörler de bulunmaktadır. Bu faktörler içinde; anne ve babanın beklentilerine uygun çocuğa sahip olup olmamaları, sahip oldukları çocuklarının sayısı, cinsiyeti bulunabilir. Bunlarla birlikte anne ve babanın birbirleri ile olan iletişimlerinin sağlıklı olup olmaması da çocuklarına karşı tutumlarını etkileyen faktörlerdendir. Çocuğun ileride özgüvenli bir birey olmasını isteyen anne ve babanın öncelikle kendilerine daha sonra birbirlerine ardından da çocuklarına güvenmeleri gereklidir.

Çocuklarımızın gerçekçi ve yüksek bir özgüvenle yetişmelerini sağlamak, ebeveyn olarak, onlara sunacağımız en güzel hediyemiz olabilir. Özgüveni yüksek bir çocuk, sevebilen ve üretebilen bir yetişkinliğe yelken açabilir.

Boşanma

Ebeveynlerden birinin ölümü ya da boşanma gibi nedenlerle kayıplar ailenin birlik içinde olmasını engeller . Böyle bir durumda anne veya babanın sorumluluğu artar ve buna bağlı olarak anne veya babanın karşılaştığı zorlanmalar çocukta güvensizlik duygusunu arttırır. Bununla birlikte çocuk anne ya da babadan hangisine bağlılık göstereceğinin karmaşasını yaşar . Bu durum da çocuğun güven duygusunun ve kendine yeterlilik duygusunun zedelenmesine veya yitirmesine neden olur.

Ceza-şiddet

Korkutma, sindirme gibi yöntemler çocukların içe kapanık ve saldırgan olmalarına sebep olur.Bununla birlikte çocuğun kendine olan güvenin sarsılmasına neden olabilir. Çocuğa uygulanan bedensel ceza veya sevgisizlik yüksek kaygı düzeyi oluşturur. Bunların aksine anne ile babanın sevgi dolu yaklaşımı çocukta güvenlik ve yüksek benlik saygısı oluşturur

Zeka

Zeki çocuklar aktarılanları hızlı kavrar, çabuk öğrenir. Bu durum onlara çevrelerinde üstünlük sağlamaktadır. Bu kazandıkları üstünlük doğrultusunda çocuğun kendine olan güveni ve benlik saygısıda güçlüdür. Kişinin kazandığı her başarı kendilerine olan güvenleri sağlamlaştırmaktadır.

Başarı

Başarı, çocuğun kendi becerileri doğrultusunda kendini geliştirmesidir. Başarı bir ihtiyaçtır. Fakat bazı bireyler devamlı başarılı olmak zorunluluğu duyarlar. Bu kişilerde başarısız olmak değersizlikle aynı anlamdadır. Başarısız oldukları takdirde çevreden dışlanacaklarını, sevilmeyeceklerini düşünürler. Bu tür bir durum çoğunlukla doyumsuzluk ve özgüven eksikliğinden oluşmaktadır.

Baba Yoksunluğu

Ülkemizde aile baba otoritesine dayanır. Babanın aile içindeki yoksunluğu, babanın ilgisinin eksik olması veya aşırı otoriter davranması, çocuğun içine kapanık, utangaç ve çekingen bir kişilik geliştirmesine neden olur. Çocukğun kendine olan güveni azalabilir ve buna bağlı olarak çeşitli uyum ve davranış bozuklukları ortaya çıkabilir.

Genetik Etki

Bazı yaklaşımlara göre, insan kişiliğinin %30-40’ı genlerden gelen özelliklerle şekillenir; %60-%70’i ise öğrenme ile edinilir. Bazı kişiler içe dönük, bazı kişiler ise dışa dönük olabilir. Bu tamamen kişiden kişiye göre değişebilen bir durumdur. Dışa dönük çocuğu içe dönük yapmaya çalışmak ya da içe dönük çocuğu dışa dönük yapmaya çalışmak, kişinin zaten genetiğine uygun olmadığı için uğraşlar sonuçsuz kalır. Çocuğun kendine güveni azalır. Bu durumda anne ve baba çocuğun kişilik özelliklerine saygı duymalıdır.

Okul ve öğretmen

Çocuğun ailesinden sonra kendini geliştirmesinde en büyük payı olan kurum okuldur. Okul hayatının başlangıcıyla çocuğun hayatına giren öğretmen, kısa bir süre içinde yaşamındaki en önemli, en etkili kişilerden biri haline gelir. Bu nedenle öğretmen, öğrencilerin davranışları ve başarısı üzerinde geniş bir etkiye sahiptir. Öğrencinin de öğretmene karşı tutumu ve karşılıklı iletişimleri çok önemlidir. Özgüven, yapılan başarı ve olumlu davranışlar ile değişebilen bir özellik taşır. Çünkü her birey bir şeyler yapabileceğine inanmak ister ve başardıkça kendine olan güveni artar. Kendisini okulda başarılı gören, öğretmeni tarafından sevildiğini düşünen, derse kalktığında bildiklerini anlatabilen, güzel fikirlerinin ve müzik, resim gibi yeteneklerinin olduğunu düşünen bireyin olumlu benlik kavramı gelişir.

Diğer faktörler

Stres, psikolojik sorunlar, kronik fiziksel hastalıklar, sürekli olarak rahatsız eden herhangi bir şey, başka bir şehre yada başka bir ülkeye taşınmak, başarısızlık, gibi durumlar da özgüveni etkileyebilir. Özgüven bireyin sadece eğitimini değil aynı zamanda duygusal, sosyal gelişimini de etkiler. Özgüvenin küçük yaştan itibaren oluşması ve geliştirilmesi için destek olunması gereklidir. Bu sayede çocuklar yaşamları boyunca kendilerini her konuda rahatlıkla ifade edebilir , sosyal ve yaratıcı bir birey olabilir, kendileriyle ilgili olumlu düşünebilirler.

Özgüveni gelişmiş çocuk, elde ettiği başarıları karşılığında övülmeyi ister ve övülmekten hoşlanır. Başkalarının kendisiyle ilgilenmesini ister. Özgüveni gelişmemiş biri ise çok az başarı elde ettiği için yeterince övgü almamıştır. Bu nedenle elde ettiği başarılardan sonra gelen övgüleri geri çevirebilir. Yani övülmeyi sevmez ve başkasının ilgisini çekmekten rahatsız olabilir.

Özgüvenli birey yeteneklerinin farkındadır. Neyi yapabileceğinden ve neyi yapamayacağından emin olur. Yani güçlü ve zayıf yanlarını görür ve bilir. Yeteneklerini çok iyi kullanır. Girişken olduğu için yeni şeyler denemekten çekinmez. Özgüveni gelişmemiş birey ise kendini yeterince tanımadığı için yeteneklerinin farkında değildir. Neyi başarabileceğini bilmez. Onun bildiği tek şey, hiçbir şey yapamayacağıdır. Kendinde gurur kaynağı olabilecek bir yan bulamaz, sürekli kedni kusurlarını düşünür ve ufak eksiklikleri bile onun gözünde daha büyüyebilir. Sürekli kendini diğer insanlara göre eksik ve yetersiz görür. İçe kapanık ve depresyona daha yatkındır.

Özgüveni sağlam kişi, başkalarını kıskanmaz ve onların yaşamlarını olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınır. Hatta başkalarının mutlu olması için gayret eder, eleştirilere açık olur ancak özgüveni gelişmemiş kişi başkasını kıskanır. Kendi mutluluğu için çalışmaz çünkü işin başında mutsuzluğu kabullenmiş ve değişmeyeceğine kendisini şartlandırmıştır.Ufacık bir olumsuz eleştiriden çok etkilenir, başladığı bir işi bile sırf bu yüzden tamamlamadan bırakabilir.

Çocukların özgüveni için ebeveynler neler yapabilirler?

Evdeki herkesin birbirine güvendiği bir ortam oluşturulmalıdır. Güvenli bir ortamda yetişen çocuklar duygularını aileleriyle rahatça paylaşabilir. Bu da onun özgüveninin gelişmesine yardımcı olur. Duygularınızda samimi olun. Asla yalan söylemeyin. Ona olan sevginizin başarısına bağlı olmadığını onu her koşulda seveceğinizi daima hissettirin.

Her çocuğun kapasitesi farklı olabilir. Bir şeyi yapamayacağını bildiğiniz halde yapmasını istemeyin. Çünkü bu onu hayal kırıklığına uğratır. Kendi çocuğunuzun kapasitesinin farkında olun, zayıflıklarını görmezden gelmeyin. Kendindeki eksiklerinin farkında olmalı, bunun için dürüst olun fakat güçlü yönlerini de atlamayın. Yaptığı bir yanlışı tüm kişiliğini eleştirmeden nasıl düzeltebiliriz şeklinde yaklaşın. Tüm kişiliğine değil sadece yaptığı hatasına odaklanın.

Özgüvenli olmak kibirli olmak değildir. En küçük bir başarıda şımaran çocuklar aslında özgüveni yoktur ya da çok düşüktür. Bunun için hemen önlem alın. İlgi alanlarına ve yeteneklerine göre alanlar belirleyip faaliyetlere katılmasını sağlayın. Böylece sahip olduğu yetenekleri ön plana çıkarır. Yerine getirebileceği sorumluluklar verin. Bu şekilde kendini yararlı ve önemli hisseder. Önemsediğinizi ve değer verdiğinizi hissettirin. Ufak bile olsa yaptığı güzel davranışları övün. Kendilerini ifade etmelerine yardımcı olun. Böylece başka zaman başka bir ortamda da bunu kolaylıkla yapabilme cesareti gösterebilir.

Korkularını ve duygularını reddetmeyin, ciddiye alın. Negatif duygularını yenmesi ve çözüm yolu bulması için yardımcı olun, izin verin. Korktuğunda görmezden gelmek yerine ciddiye alın dinleyin ve korkmanın normal bir duygu olduğunu anlatın.

Çocuğunuza zaman ayırın, oyuncaklarıyla birlikte oynayın.Kardeşinin kıskanan çocuğunuz için kendini geri planda hissetmemesi için yalnız zaman ayırın, baş başa olun. Bir şeyler söylemek istediğinde de zaman ayırın. Uygun bir zaman değilse bunu ona belirtin, ne zaman uygun olacağınızı söyleyebilirsiniz. Konuşurken mutlaka göz teması kurmaya özen gösterin. Rica edin, emretmeyin. Bu daha yakın bir iletişim kurmayı sağlayacaktır.

Anne ve babalar sürekli çocukların kontrolünü tamamen ellerinde tutmak isterler. Örneğin bir oyuncağın eskiyip atılmasına siz değil çocuğunuz karar versin. Anne ve baba arasındaki çatışma da çocuğun özgüven ve güvenlik duygusunu zedeler. Birçok çok anne ve baba çocuklarının hayatlarını yaşar; bu şekilde de hem kendi özgüvenlerinin hem de çocuklarının özgüveninin gelişmesini engellerler.

Çocuklar sizin onlara sunduğunuz örnekler sayesinde kendilerine değer vermeyi öğrenirler. Kendiniz için olumlu bir tavır benimser ve kendinizi olduğu gibi kabul ederseniz, çocuklarınız da aynı şekilde davranmayı sizden öğreneceklerdir. Kendinizi korumak için belirli sınırlar koymanızı sağlayacak bir özgüvene sahip olduğunuz takdirde çocuklarınız da sizi bu konuda örnek alacaklardır.

Umarım, çocuklarda özgüven geliştirme konusunda yapılabilecekler konusunda size ipucu sağlayabildim. Yazı ile ilgili yorumlarınızı, yorum kısmından benimle paylaşırsanız memnun olurum.

Kaynak
  • Akagündüz, N. (2006). İnsan yaşamında özgüven kavramı. İstanbul: Ümraniye Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları.
  • CEYLAN, V., BİNAY, H., YALÇIN, M. H., & BİLGİNER, M. A. ÇOCUKLARIN ALGILADIKLARI ANNE BABA TUTUMLARI İLE DEPRESYON DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Bölümü, 6.
  • Çelik, Y., & Onay, I. (2014). 6. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BİLİMSEL TUTUMLARI VE ÖZGÜVENLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ. Asian Journal of Instruction, 2(2), 38.
  • Günalp, A. (2007). Farklı anne baba tutumlarının okul öncesi eğitim çağındaki çocukların özgüven duygusunun gelişimine etkisi (Aksaray ili örneği) (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  • Kasatura, İ. (1998). Kişilik ve Özgüven. Evrim Yayınevi, İstanbul.
  • Mckay M. Ve Fannıng P. (1998). Özgüven Yaratılması ve Korunması. Çeviren: Anita Tatlıer, Epsilon Yayınevi, İstanbul.
  • Yarımkaya, E. (2013). 12-14 yaş arası ilköğretim öğrencilerinin öz güven düzeylerinin voleybolda servis atma becerisi üzerine etkisi (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü).
  • Yörükoğlu, A. (1977). “Okul Öncesi Eğitim ve Ruh Sağlığı”. Okul Öncesi Eğitimi. Unesco Milli Komisyonu, Ankara.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir