Bipolar bozukluk, eskiden manik depresyon olarak bilinen, bir uçta bulunan mani seviyesinden (yüksek) diğer bir uçta bulunan depresyon seviyesine (düşük) uzanan ve bu dönemler arasında değişimlerin yaşandığı bir duygu durum bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.
Mani dönemi kişinin aşırı enerjik olduğu, dürtüsel bir şekilde hareket ettiği, gerçekçi olmayacak şekilde kendine güven duyduğu bir dönemdir. Diğer bir uçta bulunan depresyon döneminde ise kişide karamsar yapı, iştah ve uyku problemleri, ölüm düşünceleri vardır.
Bipolar bozukluğun nedenleri tam olarak anlaşılamasa da sebebinin genellikle genetik faktörlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yani aile geçmişinde çeşitli duygu durum bozukluklarının olması olasılığı arttırmaktadır. Bipolar bozukluğun ilk manik ya da depresif atağı çoğunlukla, genç yaşlarda veya erken yetişkinlikte görülmektedir. Bipolar bozukluk çoğu zaman geç farkedilir ya da yanlış bir şekilde teşhis edilir. Ancak unutulmamalıdır ki, uygun tedavi ve uzman desteğiyle beraber kişiler normal hayatlarını devam ettirebilir ve işlevsel bir şekilde hayatını sürdürebilir.
Bipolar bozukluk mitleri ve gerçekler
Mit: Bipolar bozukluğu olan insanlar iyileşemezler ve hayatlarına normal bir şekilde devam edemezler.
Gerçek: Evet, bipolar bozuklukta yaşamak zordur ancak uygun tedavi ve uzman desteği ile beraber bu kişilerin de başarılı kariyerleri ve mutlu aile hayatları olabilir. Kişi artık yaşadığı semptomları idare edebilen, hatta bu semptomları kontrol eden bir seviyeye ulaşabilir.
Mit: Bipolar bozukluğa sahip olan insanlar mani ve depresyon dönemleri arasında hızlı ve sürekli bir biçimde geçiş yaparlar.
Gerçek: Bazı kişiler, mani dönemi ve depresyon dönemleri arasında geçiş yapabilirler. Ancak bipolar bozuklukta çoğu kişinin mani döneminden ziyade çoğunlukla depresyon döneminde oldukları unutulmamalıdır. Bununla beraber mani dönemi belirtileri fark edilemeyecek kadar hafif olabilir. Bipolar bozukluğa sahip kişiler, herhangi bir belirti olmadan uzun süreli olarak hayatlarına devam edebilirler.
Mit: Bipolar bozukluk, kişinin sadece duygu durumunu yani ruh halini etkiler.
Gerçek: Kişinin duygu durumunun yanı sıra dikkat ve dikkati sürdürebilme becerisi, hafıza, iştah düzeyi, uyku düzeni ve cinsel dürtüleri etkilenir. Buna ek olarak, kişide anksiyete(kaygı), alkol-madde bağımlılığı, kalp hastalığı, baş ağrısı, diyabet gibi belirtilerin de olabileceği unutulmamalıdır.
Mit: İlaç kullanımı dışında yapılabilecek şeyler neredeyse yoktur.
Gerçek: İlaç tedavisinin yanı sıra terapi yöntemleri ve kişinin kendine yardım stratejileri tedavinin önemli parçalarıdır. Yapılan araştırmalar tedavi için ilaç kullanımı ve terapi desteğinin başarı oranını arttırdığını keşfetmiştir.
Bipolar bozukluğun tetikleyici
nedenleri nelerdir?
Bipolar bozukluğun sebepleri net olarak bilinmese de, genetik yatkınlığın önemli bir neden olduğunu ancak bunun tek sebep olmadığı söylenebilir. Psikolojik ve çevresel faktörlerin de bipolar bozukluk için önemli tetikleyici kavramlar olabileceği unutulmamalıdır. Tetikleyiciler yeni dönemleri(mani, hipomani, depresyon, karma) başlatabileceği gibi mevcut belirtilerin daha da artmasına neden olabilir. Bununla beraber birçok bipolar bozukluk herhangi bir tetikleyici neden olmadan da ortaya çıkabilir.
Stresli yaşam olayları, genetik olarak yatkın kişilerde bipolar bozukluğun tetiklenmesine yol açabilir. Bu olaylar askerlik, evlilik, sevilen birinin hastalığı ya da kaybı, yeni bir işe başlama, işten kovulma, stresli iş deneyimleri, üniversiteye başlama gibi önemli yaşam değişimlerinin yaşandığı dönemlerdir.
Madde bağımlılığı, bipolar bozukluğun bir nedeni sayılmamaktadır. Ancak madde kullanımı ile beraber kişi yeni bir atak geçirebilir ve bu da süreci daha kötü bir hale getirebilir. Uyarıcı maddeler, mani dönemini tetikleyebileceği gibi, alkol ve sakinleştirici maddeler de bipolar depresyonu tetikleyebilmektedir.
Mevsimsel değişiklikler, yine mani ve depresyon dönemlerini tetikleyici bir neden olabilir. Örneğin yaz aylarında manik dönem daha fazla görülürken, bahar ve kış aylarında ise bipolar depresyon daha fazla görülmektedir.
Yetersiz uyku, kişi için yine mani dönemini tetikleyebilecek önemli bir neden olarak sayılabilir.
Bipolar bozukluk tipleri nelerdir?
Birçok insan bipolar bozukluğun tek tip olduğunu ve bu duygu durum bozukluğuna sahip olan kişilerin de hep aynı belirtileri göstereceğine inanır. Fakat bipolar bozukluk kişinin yaşadığı belirtilere bağlı olarak birbirinden ayrılan birkaç kategoriye sahiptir. Bu nedenle kategorilere bağlı olarak, kişi sürekli olarak mani ve bipolar depresyon semptomlarını göstermez.
Bipolar bozukluk 1
Bipolar 1 bozukluğu, mani olarak ifade edilen dönemin özelliklerini karşılamalıdır. Bir kişinin bipolar 1 tanısı alabilmesi için depresyon dönemini yaşaması gerekmemektedir. Ancak yine de bu tanıyı alan kişilerin genel anlamda her iki dönemi yaşadığı görülmektedir. Burada önemli olan kişinin manik semptomları mutlaka göstermesidir.
Bipolar bozukluk 2
Kişinin bu tip bir bozukluk tanısı alabilmesi için, depresif bir dönemi ve mani döneminden daha hafif semptomları olan hipomani dönemini geçirmiş olması gerekmektedir. Hipomani dönemini yaşayan insanlar yine günlük anlamdaki rutin işlerine devam edebilmektedirler. Bu tip bozukluğa sahip olan kişiler depresif semptomları daha uzun süre yaşama eğilimindedir.
Siklotimi
Siklotimi, hipomani ve depresyon semptomlarından oluşmakla beraber, bu tip bozukluğa sahip olan kişiler, hipomani semptomlarını daha az sayıda ve şiddette yaşamaktadırlar. Bu noktada Bipolar 2’den ayıran bir başka sebep de depresyon semptomlarının da yine daha az sayıda ve şiddette geçirilmesidir.
Hızlı döngülü bipolar bozukluk
Bu tip bipolar bozukluk tanısının alınabilmesi için kişinin, 1 yıllık bir süre boyunca en az dört veya daha fazla mani, hipomani, bipolar depresyon dönemlerini geçirmesi gerekmektedir.
Bipolar bozukluk, farklı insanlarda farklı şekillerde görülebilmektedir. Belirti düzeyleri ve sıklıkları bakımından kişiler arasında farklılık gösterebilir. Bazı insanlar mani dönemine yatkın olabileceği gibi bazı insanlar da depresyon dönemine daha yatkın olabilir. Bazı kişiler çok sık bir şekilde duygudurum bozulmaları yaşayabileceği gibi bazı kişiler de yaşamları boyunca yalnızca birkaç kez bunu deneyimleyebilirler. Bipolar bozuklukta, dört tip duydurum dönemi vardır. Bunlar mani, hipomani, depresyon ve karma dönemdir. Bu dört tipin her birisinin de kendine özgü belirtileri vardır.
Mani döneminin belirtileri nelerdir?
Bipolar bozukluğun mani döneminde yüksek enerji, aşırı iyi hissetme, coşku vardır. Kişi çok hızlı bir şekilde konuşabilir, az uyuyabilir ve hiperaktif olabilir. Ayrıca kişi kendini mükemmel birisi olarak hissedebilir. Ancak bu dönemde kişi, gereksiz alışveriş yapabilir, uygunsuz cinsel faaliyetlerde bulunabilir. Aşağıda mani döneminin ortak belirtileri verilmiştir.
- Kişi kendini normalden farklı bir şekilde iyi veya öfkeli hissedebilir.
- Gerçekçi olmayacak bir şekilde kişi kendine güven duyabilir.
- Çok az uyku ihtiyacı ve bunun da beraberinde aşırı enerji hali vardır.
- Kişinin konuşma hızı takip edilemeyecek kadar hızlıdır.
- Dürtüsel davranışlar vardır(aşırı para harcama hali, cinsel davranışlarda aşırı artış, yoğun alkol-madde kullanımı ya da kumar davranışı vs.)
- Ağır vakalarda ise kişi sanrılar ve halüsinasyonlar yaşayabilir.
Hipomani döneminin belirtileri nelerdir?
Hipomani, mani döneminin daha az şiddetli halidir. Kişi bu dönemde kendini yine enerjik ve üretken hissedebilir. Ancak kişi yine de günlük hayatına devam edebilir ve bu dönem çevresi tarafından fark edilmeyebilir. Buna rağmen bu dönemde ilişkiler, iş yaşantısı ve maddi yatırımlar konusunda kötü kararlar alınabilir. Buna ek olarak hipomani döneminin ardından kişi, mani dönemine yükselebilir ya da depresif dönem yaşayabilir.
Bipolar depresyonun belirtileri nelerdir?
Geçmişte bipolar bozuklukta yaşanılan depresyon ile klasik depresyon beraber kullanılmıştır. Ancak araştırmalar bu dönemdeki depresyonun normal depresyondan farklılaştığını ortaya koymuştur. Örneğin klasik depresyondaki antidepresan tedavisi bipolar bozuklukta kullanılmamaktadır. Bipolar depresyonda antidepresan kullanımı kişi için risk barındırmaktadır. Bu dönemdeki antidepresan kullanımı, mani veya hipomani dönemine zemin hazırlayabilmekte ve hızlı bir döngüye neden olabilmektedir. Bipolar depresyonda sinirlilik, suçluluk, ani ruh hali değişimleri ve huzursuzluk çok daha fazladır. Ayrıca psikotik anlamda depresyon geçirme riski(gerçeklikten uzaklaşmak) daha fazladır. Bipolar depresyonun sık görülen belirtileri aşağıda verilmiştir.
- Umutsuzluk, üzgün hissetmek ve karamsar duygular
- Aşırı yorgunluk ve enerji kaybı
- Uyku düzeninde değişiklik
- Değersizlik ve suçluluk duyguları
- Eskiden yapmaktan hoşlanılan aktivitelere bile ilgi duymama
- Dikkat ve dikkati sürdürmede zorluk
- Ölüm ya da intihar düşünceleri
Karma dönemin belirtileri nelerdir?
Karma dönemde kişi hem mani hem hipomani hem de depresyon belirtilerini göstermektedir. Bu dönemin ortak belirtileri ise şu şekildedir.
- Ajitasyon
- Sinirlilik
- Anksiyete (bunaltı)
- Uykusuzluk
- Dikkati sağlamakta güçlük
Bu dönemde hissedilen yüksek enerji hali ve depresyon vardır. Ancak bu kombinasyon özellikle intihar için yüksek bir risk barındırmaktadır.
Bipolar bozukluğun çocuklardaki
belirtileri nelerdir?
Öncelikle bipolar bozukluğun çocuklarda olan belirtilerini tanımlayabilmek zor olabilmektedir. İniş ve çıkışların nedeni stres faktörleri, travma, bipolar bozukluk veya başka tip ruh sağlığı problemlerinden herhangi biri olabilir.
Çocuklar ve ergenler, tıpkı yetişkinler gibi depresif, mani veya hipomani dönemleri yaşayabilir. Ancak bu noktada çocuklar erişkinlerden farklı belirtiler de gösterebilmektedir. Bazı çocuklar herhangi bir belirti olmadan dönemler arasında hızlı geçişler yapabilmektedir. Çocuklar ve ergenlerde bipolar bozukluğun en belirgin belirtisi normal duygusal değişimler yerine ciddi duygusal değişimlerin yaşanmasıdır.
Bipolar bozukluk ve intihar
arasındaki ilişki nasıldır
Bipolar bozuklukta depresyon dönemi genellikle şiddetlidir ve intihar için önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır. Bunun da beraberinde intihar girişimleri daha ölümcül düzeyde sonuçlanabilmektedir.
Kişi sık sık depresif ataklar geçiriyorsa, alkol-uyuşturucu bağımlılığı varsa, ailede daha önce yaşanmış bir intihar öyküsü gerçekleşmişse risk faktörü daha artmaktadır. Bu nedenle bu belirtileri yaşıyorsanız ya da bir başkası yaşıyorsa, acil olarak uzman desteği almanız gerekmektedir. Aşağıda intihar için risk faktörünü oluşturan bir takım belirtiler verilmiştir.
İntihar konusunda uyarı işaretleri
- Yoğun ölüm düşünceleri, kendine zarar verme davranışı ya da başkalarıyla intihar
üzerine konuşmak - Gelecek hakkındaki umutsuzluk duygusu ve karamsar düşünce(“gelecekte beni bekleyen
olumlu hiçbir şey yok”, “her şey daha kötü olacak” vs.) - Yoğun değersizlik hisleri(“ben değersizim”, “ben hiçbir şeyi başaramam” vs.)
- İşleri bir anda düzene sokmaya çalışmak ve çevresindeki kişilerle veda konuşmaları
yapmak. - İntihar etmek için gerekli materyalleri araştırmak ya da almaya çalışmak.
Bipolar bozukluk tedavisi
Bipolar bozukluğun yukarıdaki bölümlerde sayılan belirtilerini kendinizde veya bir başkasında görüyorsanız, uzman desteği almanız önem taşımaktadır. Var olan belirtileri görmezden gelmek, belirtileri ortadan kaldırmayacaktır. Aksine durumun daha da kötüleşme ihtimali vardır. Bipolar bozukluğun tedavi edilebilen bir duygu durum bozukluğu olduğu unutulmamalıdır. Tedavi edilmeyen bipolar bozukluk, kişinin sosyal, akademik veya iş hayatında büyük sorunlara neden olabilmektedir.
Bipolar bozukluğun tedavisinde bilişsel davranışçı terapi
Bilişsel Davranışçı Terapinin, bipolar bozukluğun tedavisinde 4 amacı bulunmaktadır. Bunlar; “İlaç tedavisine uyum sağlama”, “Erken tanı ve müdahale”, “Stres ve yaşam stili yönetimi”, “Eş tanıların tedavisi” aşamalarıdır. Daha net bir ifadeyle açıklamak gerekirse danışanın yaşadığı semptomlar ile davranış ve düşünceleri konusunda başa çıkma becerilerini geliştirmesi amaçlanmaktadır. Daha sonrasında bu davranış ve düşüncelerin temelini hazırlayan, geçmiş yaşantılarına dair yanlış inançlarının değiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Her bir danışanın yaşadığı atağın nitelikleri dikkatle belirlenmeli ve müdahalenin de buna göre olması gerekmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapide, terapistin “terzi” gibi müdahale planını danışana özel hazırlaması gerekmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi, ilaç tedavisiyle beraber kullanıldığında danışanın sürece gösterdiği uyumu da arttırmaktadır. Böylece bipolar bozukluğun tedavisinde uygulanan standart bir yöntem haline geldiği söylenebilir.
Bipolar bozuklukta kendine yardım
Eğitim Almak: Mümkün olduğunca çok bir şekilde çeşitli kaynaklardan bipolar bozukluk hakkında bilgi almanız sizin adınıza önemli olacaktır. Süreciniz hakkında bilgi sahibi olmanız tedavi süreci adına işinizi kolaylaştıracak ve böylece kendinize yardım edebilme fırsatı elde edeceksiniz.
Harekete Geçmek: Sporun ruh hali üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada yapacağınız egzersizler ruh haliniz adına size olumlu etkide bulunacaktır.
Stresi Kontrol Altında Tutmak: Akademik veya iş hayatı ile günlük yaşamınız arasındaki dengeyi sağlamanız önemlidir. Bu noktada stresli durumlardan kaçınmanız tedavi sürecinizde işinizi kolaylaştıracaktır. Çeşitli nefes egzersizleri, meditasyon gibi rahatlama teknikleri sizin için işe yarayacaktır.
Destek İsteyin: Süreciniz adına sosyal anlamda destek almanız önem taşımaktadır. Bu noktada bir sosyal gruba katılım sağlamak ya da güvendiğiniz yakın bir arkadaşınızla iletişim kurmak tedavi sürecinizi olumlu anlamda etkileyecektir.
Ailenizle Bağlantıda Kalın: Çevrenizde sadece yaşadıklarınız hakkında sizi dinleyebilecek ve anlayabilecek birilerinin olması sizi destekleyecektir.
Sağlık bir Şekilde Yaşamaya Çalışın: Sağlıklı uyku ve yemek yeme alışkanlıkları duygu durumunuzu da olumlu anlamda etkileyecektir. Bu nedenle kendinize düzenli bir uyku takvimi belirlemeniz ve sağlıksız yiyecek ve içeceklerden uzak durmanız size yardımcı olacaktır.
Kendinizi İzleyin: Sizde var olan belirtileri izlemeniz ve kontrolden çıkıp çıkmayacağınıza dair işaretleri görmeniz, sorunun öncesinden önlem almanızı sağlayacaktır. Bu şekilde sorun başlamadan durmuş olacaktır.
Bipolar bozukluğa sahip olduğunuz için etiketlenmek
Toplumun geneli bipolar bozukluğu genel anlamda duymuştur. Ancak duymaları, insanların bunu anladıkları anlamına gelmez. Bu noktada yalnız olmadığınızı fark etmeniz ve etiketlenmek zorunda olmadığınızı kabul etmeniz gerekmektedir. Peki bunun için neler yapabilirsiniz?
Tedavinize olabildiğince daha fazla dahil olun. Bu noktada uzmanınızla mutlaka iletişim içerisinde olup, çeşitli kaynaklardan ayrıca bilgi almanız da önem taşımaktadır. Unutmayın ki siz tedaviniz hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursanız, hem kendi gelişiminiz hem de çevrenizin daha çok farkındalık sahibi olmasına katkıda bulunursunuz. Yakın çevrenizde bulunan ve sürecinizi bilen kişilerin, yukarıdaki bölümlerde bahsettiğimiz “mit’ler” yerine “gerçekleri” bilmesi etiketlerden kurtulmanıza fayda sağlayacaktır. Sizin farkındalık sahibi olmanız başkalarının da farkındalık sahibi olmasına katkıda bulunacaktır.
“Size en çok iyi gelecek şey, bipolar bozukluk belirtilerinin ve kendini gösterme şeklinin, sizin kişilik özelliklerinizden ya da “kötü” olduğunuzdan dolayı gelmediğinin kabulüdür.
Referanslar
Mayoclinic,(Ocak, 2018) Bipolar Disorder. www.mayoclinic.com
Mind(Mayıs, 2018) Bipolar Disorder. www.mind.org.uk
Henin A, Otto MW, Reilly-Harrington NA. Introducing flexibility in manualized treatments: Application of recommended strategies to the cognitive-behavioral treatment of bipolar disorder. Cogn Behav Pract 2001; 8:317-328.
Schwannauer M. Cognitive behavioral therapy for bipolar affective disorder. In Mood Disorders: A Handbook of Science and Practice (Ed. M Power):259-273. England, Wiley, 2004.
Smith, K.(Şubat, 2018) The Difference Between Bipolar Disorder 1 and 2. www.psycom.com
Smith, M., M.A, Segal, J.,(Kasım, 2018). Bipolar Disorder Signs and Symptoms. www.helpguide.com
Maçkalı, Z., Tosun, A.(2011). Bipolar Bozuklukta Bilişsel Davranışçı Terapi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 3(4):571-594
Vieta E, Pacchiarotti I, Scott J, Sanchez-Moreno J, Di Marzo S, Colom F. Evidencebased research on the efficacy of psychologic interventions in bipolar disorders: A critical review. Curr Psychiatr Rep 2005; 7:449-455.