Bu seri, psikoterapiye olan çeşitli klinik yaklaşımları ortaya koyabilmek için; bu alanda itibara sahip yazarlara, kuramcılara ve karar vericilere aynı yedi soruyu yöneltir. Bugünkü onur konuğumuz, popüler psikiyatride saygıdeğer ve bazen tartışmalı bir figür olan Dr. Amen.
Daniel G. Amen (Tıp Doktoru, Oral Roberts Üniversitesi, 1982); psikiyatrist, beyin görüntüleme uzmanı, Newport Sahili, Fairfield, Kaliforniya, Tacoma, Washington ve Reston, Virginia’da bulunan Amen Klinik Şirketinin CEO’su ve müdürüdür. Amen Klinik, toplam yaklaşık 50.000 tarama ile dünyanın psikiyatrik ilaçlar üzerine en kapsamlı fonksiyonel beyin taramaları veri tabanına sahiptir. Danışanlar, kliniğe 75 farklı ülkeden gelmektedir. Dr. Amen, Kaliforniya Üniversitesi, Irvine Tıp Okulu’nda Psikiyatri ve İnsan Davranışı bölümünde Asistan Klinik Profesördür. Kamusal alana yabancı olmayan Dr. Amen, Men’s Health Soru-Cevap forumunda beslenme ile ilgili yazılarıyla bilgeliğini paylaşmış ve hatta beyne dayalı toplumsal cinsiyet farklılıklarına değinmek üzere The View’u ziyaret etmiştir.
“Dr. Amen, kişiyi bütünüyle tedavi etmeden; akıl sağlığı ve fiziksel sağlık için sadece veya ilk seçenek olarak reçeteli ilaçlarla başvurmanın tamamen işe yaramaz bir yöntem olduğunu ifade ediyor.”
Dr. Amen, bugün bizimle psikoterapi hakkındaki fikirlerini paylaşıyor. “Hastalara; doğal takviyeler, ilaçlar, beslenme müdahaleleri ve hedeflenen psikoterapi yöntemleri gibi en zararsız ve en etkili tedavileri kullanmanın yararlı olduğuna” inanan bir psikiyatrist olarak, bu tartışmaya eşsiz katkılarda bulunacağını biliyordum. Örneğin, 3. Soruya cevabı, birçok psikolojik semptomun biyolojik etiyolojisi olabileceğinin önemli bir hatırlatıcısı.
Daniel Amen ile yedi soru:
1) Eğer yeni bir danışan size “Ne hakkında konuşmalıyım?” diye sorsaydı nasıl cevap verirdiniz?
Hastadan en büyük endişeleri hakkında konuşmasını isterdim. Geçmiş, terapötik süreç için çok önemlidir. Süreç, kişinin endişelerinden bahsetmeye başlamasıyla genişler. Hastalarıma karşı biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve ruhani bir yaklaşım sunuyor ve tüm sorunları hakkında benimle konuşmalarını istiyorum.
2) Terapötik süreçte danışanlar için en zor olan şey nedir?
Hastaların, kendilerine nasıl yardımcı olacakları hakkında akıllarının karışması. Benimle görüşmeye gelen insanların birçoğunun daha iyi hissetmek istemesine rağmen, terapötik süreç onlara çok yabancı bir durum. Bu süreci kullanmada daha etkili olabilecekleri bir yol bulmaları gerektiğini düşünüyorum.
3) Terapistlerin yaptığı terapötik süreci kötü yönde etkileyecek hatalar nelerdir?
Gözlemlediğim en büyük hata, beynin çok nadir dikkate alınmasıdır. Genellikle, psikiyatristlerin tedavi ettikleri organı incelemeyen tek tıp uzmanları olduklarını söylerim. Ne kadar saçma bir durum! İncelemeden nasıl bileceğiz? Beyninde hasar bulunan insanlara kişilik bozukluğu olduğunu mu söyleyeceğiz? Zehre maruz kalmış insanların tedaviye direnç gösterdiğini mi söyleyeceğiz? Depresyonun göğüs ağrısına benzer şekilde birçok nedeni varken, onu tek bir hastalık olarak ele alıyoruz. Ancak beynin fonksiyonunu ciddiye alırsak işimizi daha iyi yapabiliriz.
4) Size göre terapinin temel amacı nedir?
Beynin daha iyi fonksiyon göstermesi. Hastalara beyinlerinin daha iyi fonksiyon göstermesine yardım ettiğinizde, terapinin daha hızlı ilerlediğine ve hastaların terapi sırasında öğrendiklerini kendi hayatlarında daha iyi uyguladıklarına inanıyorum.
5) Terapist olmanın en zor kısmı nedir?
Yardımcı olabilmek için yeterli bilgiye sahip olmamak.
6) Terapist olmanın en eğlenceli veya ödüllendirici kısmı nedir?
İnsanların, hayatlarını olumlu yönde değiştirmelerine yardımcı olmak. Kişinin beyni daha iyi durumda olduğunda daha etkili, daha sevgi dolu ve daha tutkulu hâle geldiğini gözlemlediğim birçok hikâyeye sahibim… Bu hikâyeler bana düzenli olarak keyif veriyor.
7) Danışanlara terapi ile ilgili vereceğiniz öneri ne olurdu?
Beyin ve beyni nasıl geliştirebileceğiniz hakkında düşünün. Yaptığınız her şeyin çok daha etkili olduğunu göreceksiniz.
***
Yazar Hakkında: Ph. D. unvanına sahip Ryan Howes, klinik psikolog, yazar, müzisyen ve Pasadena, Kaliforniya’da bulunan Fuller Psikoloji Okulu’nda profesördür.
Kaynak
https://www.psychologytoday.com/intl/blog/in-therapy/200902/seven-questions-daniel-amen