Borderline kişilik bozukluğu

“Borderline kişilik bozukluğu nedir?” başlıklı bu içeriği okumanızın birkaç sebebi olabileceğini varsayıyorum:

  • Kendinizde borderline kişilik bozukluğu olabilir diye düşünüyorsunuz.
  • Tanıdığınız birinde (sevgiliniz, eşiniz, çocuğunuz, arkadaşınız, anneniz, babanız vb.) borderline kişilik bozukluğu olabilir diye düşünüyorsunuz.
  • Entelektüel bir merak olarak borderline kişilik yapısı ile ilgileniyorsunuz.
  • Psikoloji ile ilgili bir bölümde öğrencisiniz veya psikolojik hizmetler alanında çalışan bir uzmansınız, ve internette borderline odaklı bir araştırma yapıyorsunuz.
  • Borderline kelimesinden ve/veya borderline kişilik bozukluğundan haberdar değilsiniz. Fakat internette bir araştırma yaparken bu makale karşınıza çıkmış.

Okuyacağınız makalenin öncelikli hedef kitlesinin, alanda çalışan uzmanlar ve/veya psikoloji öğrencileri olmadığını bilmenizi isterim. Bu yazının öncelikli hedef kitlesi, borderline kişilik yapısına sahip kişiler ve/veya, borderline birisiyle yaşamak durumunda kalanlardır.

Girizgahta bu açıklamayı yapma gereği duydum; çünkü borderline kişilik bozukluğu son derece çetrefilli bir meseledir. Ben bu yazıda meseleyi, sıradan bir okuyucu için anlaşılır kılmaya çalışacağım.

Borderline kişilik bozukluğunu anlatabilmem için, konuyla ilgili bazı temel kavramlara da bir göz atmamız gerektiğini düşünüyorum.

Mizaç (temperament) nedir? Mizaç veya huy, yapısal, genetik ve biyolojik temele dayanan tavır ve davranışlarımızı içeren bir kavramdır. Başka bir açıdan, kişiliğimizin doğuştan getirdiğimiz yönlerini ifade eder. Nasıl ki doğuştan yeşil gözlüyüz, aynı şekilde doğuştan içe dönük veya dışa dönük olabiliriz.

Karakter (character) nedir? Yetiştiğimiz çevreden kaynaklanan öğrenilmiş tavır ve davranışlarımızı ifade eder. Karakteri, kişiliğimize nakşedilen (bezenen, eklenen) özellikler olarak düşünebiliriz. Bizi büyüten insanların tutumuna bağlı olarak, fedakar, kibirli, bencil vb. olabiliriz.

Kişilik (personality) nedir? Doğuştan getirdiğimiz ve sonradan kazandığımız, davranışsal ve psikolojik özelliklerimizin bütününe kişilik diyebiliriz. Kişiliği şöyle de düşünebiliriz: doğuştan getirdiklerimiz, çevremizin etkileri ve bizim seçtiklerimizle ortaya çıkan psikolojik yapımız.

Yavaş yavaş ana konumuza yaklaşıyoruz. Borderline kişilik bozukluğunu tanımlamaya geçmeden önce, genel olarak kişilik bozukluğu kavramına da bir göz atalım isterseniz.

Kişilik bozukluğu nedir?

Uluslararası psikiyatrik tanılama sistemi olan DSM-V, kişilik bozukluğunu şöyle tanımlıyor: Bireyin ait olduğu çevre ve kültürün beklentilerinden sapan, süreklilik ve katılık arz eden içsel yaşantı ve davranış örüntüsü.

Bu sürekli örüntü, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki ya da diğer önemli işlevsellik alanlarında bozulmaya yol açan uzun süreli uyum bozukluğu ve katı eğilimlerin var olması şeklindedir.

Bu bozukluk geç ergenlik ya da genç erişkinlik dönemlerinde şekillenmeye başlar (Amerikan Psikiyatri Birliği-APA 2001). Kişilik bozukluğu tanısı konabilmesi için bireyin her şeyden önce toplumsal uyumunda ve kişiler arası ilişkilerinde bozulmalar olması ve bunun uzun süreden beri devam etmesi gerekmektedir.


Borderline kişilik bozukluğu nedir? (1. Makale)

Genel Bakış

Borderline kişilik bozukluğu kişinin düşünme biçimini, kendi ve başkaları hakkındaki hissettiklerini etkileyen; günlük işlerinde problemlere sebep olan bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlıkta kişinin hayatında bir dizi gergin ilişki, çarpıtılmış kişisel imajlar, yoğun duygular ve uyguladığı fevri davranışlar vardır.

Borderline kişilik bozukluğunda, kişi yoğun bir terk edilme veya stabil olamama korkusu duyabilir ve yalnızlık ile baş edebilme becerisi zayıflayabilir ancak buna rağmen; kontrolsüz sinirlenmeler, bir takım düşüncesiz davranışlar, sık sık duygu değişimleri de görülebilir. Kişi sevdiklerine karşı bile bunları uygulayabilir ve bu görülen farklı davranışlar insanları kendisinden uzaklaştırabilir, ilişkilerini sonlandırabilir.

Borderline kişilik bozukluğu genellikle erken yetişkinlik döneminde görülmeye başlar ve orta yetişkinlik dönemlerinde daha da kötüleşebilir. Daha sonra yaş ilerledikçe hafiflediği görülür.

Eğer borderline kişilik bozukluğundan muzdarip iseniz cesaretinizi kaybetmeyin. Bu rahatsızlığa sahip birçok kişi zamanla tedavilere cevap vermiş ve tatmin edici bir şekilde nasıl yaşanılacağını öğrenmişlerdir.

Borderline belirtileri (semptomları) nelerdir?

Borderline kişilik bozukluğu, kendiniz ve başkaları hakkında nasıl hissettiğinizi ve davranışlarınızı etkiler.

Belirtileri ve semptomları aşağıdaki gibidir:

  • Yoğun bir terk edilme korkusu (terk edilme şeması) görülür. Her ne kadar hayali ve gerçek bir ayrılık veya bir ret edilmeden kaçınmak adına kişi tarafından büyük önlemler alınmış olsa da bu görülebilir.
  • Bir kişiyi bir an idealize edip (mükemmelleştirip) sonra birden o idealize edilen insanın yeterli hassasiyete sahip olmadığına ya da kaba olduğuna inanmak gibi bir dizi stabil olmayan ilişkiler bütünü
  • Kişinin kendisi ile ilgili görüşlerinde hızlı değişimler ve bu değişimlerin kişinin hedef ve değerlerinde ani kaymalar yaratması. Kişinin kendisini kötü bir kişilikte veya hiç var olmamış gibi görmesi.
  • Birkaç dakika ve saat sonrasında son bulan stres ile bağlantılı paranoya periyotları ve gerçeklik ile bağların kopması.
  • Fevri ve risk taşıyan hareketler. Örneğin; kumar, dikkatsiz ve umursamadan araç kullanmak, güvenli olmayan seks, alışveriş çılgınlığı, aşırı yeme, madde bağımlılığı veya güzel bir işten sebepsiz yere çıkmak ya da güzel bir ilişkiyi birden sonlandırmak gibi kendi başarılarını sabote etmek.
  • Kendine zarar vermeye yönelik veya intihar teşebbüsü içeren davranışlar; bu durum genelde ayrılık ve reddedilme korkusuna karşı olur.
  • Birkaç saat veya birkaç gün devam eden geniş duygu dalgalanmaları. Bu dalgalanmalara yoğun mutluluklar, sinirlilik, utanç ve anksiyete de dahil olabilir.
  • Süregelen boşluk duygusu
  • Uygunsuz yoğun sinirlilik, sık sık gözü kararmak, alaycı ve ters olmak ya da fiziksel kavgaya girmek.

Ne Zaman Doktora Gitmeli?

Eğer yukarıda belirtilerden bazılarına sahipseniz sağlık uzmanınız veya doktorunuzla görüşünüz.

İntihar düşünceleriniz varsa, intihar düşünceleri veya kendinize zarar vermek ile ilgili kafanızda resimler, vehimler oluşuyorsa; şu sayılan işlemlerden birisini gerçekleştiriniz:

  • Acil servis numarası 112’yi arayınız.
  • Ruh hastalıkları uzmanı, doktor veya diğer sağlık uzmanınızı arayınız
  • Arkadaşınız, dostunuz, iş arkadaşınız veya başka sevdiğiniz bir kişiye ulaşınız
  • İnancınız ile ilgili bağlı olduğunuz bir topluluktan bir kişiye ulaşınız
  • Başka bir aile bireyinde veya arkadaşınızda bu semptomları ve belirtileri görürseniz, bir uzmana danışması için onunla konuşunuz fakat bir kişiyi yardım araması için zorlayamazsınız. Eğer onunla olan ilişkiniz sizde fark edilebilir bir baskı yaratıyorsa, bir terapistten yardım alabilirsiniz.

Borderline sebepleri nelerdir?

Diğer zihinsel hastalıklarda da olduğu gibi borderline kişilik bozukluğunun da sebepleri tamamen anlaşılabilmiş değildir. Çevresel faktörlere ek olarak – çocuklukta yaşanılmış bir istismar gibi – borderline kişilik bozukluğu aşağıdakilerle de ilişkilendirilebilir.

  • Borderline ve genetik faktörler: Bazı ikizler ve aileler üzerinde yapılan çalışmalar göstermiştir ki kişilik bozuklukları aile bireyleri arasında direkt aktarılabilmekte veya ciddi oranda birbirleri ile ilişkilendirilebilmektedir.
  • Borderline ve beyin anormallikleri: Bazı araştırmalar beyindeki bazı alanlarda yaşanan değişimlerin fevrilik, saldırganlık ve duygu yönetimi ile alakalı olabildiğini göstermiştir. Ek olarak, bazı özel beyin kimyasalları duygu kontrolü üzerinde yardımcı olmaktadır. Örneğin; serotonin hormonu anormalliğinde beyin düzgün çalışamaz.

Borderline İçin Risk Faktörleri Nelerdir? 

Kişilik özellikleri ile alakalı bazı faktörler borderline kişilik bozukluğu geliştirilmesindeki risk oranını arttırabilir.

  • Genetik Yatkınlık: Eğer yakın bir akrabanız – anneniz, babanız veya kardeşiniz – aynı veya benzeri bir rahatsızlığa sahip ise yüksek risk altında olabilirsiniz.
  • Stresli Çocukluk: Bu rahatsızlığa sahip birçok kişi çocukluğunda fiziksel veya cinsel bir istismara maruz kaldıklarını bildirmişlerdir. Bazıları, ebeveynlerini veya önemli bir yakınını genç yaşlarında kaybetmiştir. Bu kişilerin çoğu bu yakınlarında madde kullanımı ve diğer zihinsel rahatsızlıkların olduğunu da bildirmişlerdir. Diğerleri ise uygunsuz aile ilişkilerine ve ebeveynlerinin çekişmelerine maruz kalmışlardır.

Borderline İçin Komplikasyonlar Neler Olabilir?

Borderline kişilik bozukluğu hayatınızdaki birçok alana zarar verebilir. Samimi ilişkiler, iş, okul, sosyal aktiviteler, öz-imaj gibi noktaları olumsuz etkileyebilir. Bu durum aşağıdakilere sebep olur:

  • Tekrarlanan iş değişimleri veya kayıpları
  • Bir eğitim programını tamamlayamamak
  • Bazı cezai durumlar, hapis cezası gibi
  • Zıtlaşma içeren ilişkiler, evlilik stresi ve boşanma
  • Kendini yaralama, kesme veya yakma gibi, ve sıklıkla hastaneye kaldırılma
  • Başkaları ile onları taciz eden ilişkiler
  • Beklenmeyen hamilelikler, cinsel yolla bulaşan rahatsızlıklar, motorlu araç kazaları ve fevri davranışlardan dolayı doğan fiziksel kavgalar.
  • İntihar etmek veya intihar girişimi

Ek olarak, aşağıdakiler gibi başka bir zihinsel rahatsızlık da geliştirebilirsiniz:

  • Depresyon
  • Alkol bağımlılığı
  • Madde bağımlılığı
  • Anksiyete
  • Yeme Bozuklukları
  • Bipolar Bozukluk
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
  • Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
  • Diğer kişilik bozuklukları

Borderline kişilik bozukluğu teşhisi

Borderline Kişilik Bozukluğu gibi kişilik bozukluklarının aşağıdaki yöntemler ile tanısı konur:

  • Ruh hastalıkları uzmanı veya doktorunuz ile yapılan ayrıntılı görüşme
  • Bazı anketler doldurmanız gerekebilen psikolojik değerlendirme aşaması
  • Tıbbi muayene ve geçmişiniz
  • Belirti ve semptomlarınız ile ilgili görüşme

Borderline Kişilik Bozukluğu tanısı genellikle çocuklar ve gençler üzerinde yapılmaz, yetişkinler üzerinde yapılır. Bunun sebebi, çocukluk çağında görülebilecek olan borderline kişilik bozukluğu semptomları yaş ilerlemesi ile yok olabilmektedir.

Borderline kişilik bozukluğu tedavisi nasıl olur?

Borderline Kişilik Bozukluğu temel olarak psikoterapi ile tedavi edilebilmektedir fakat buna ilaç tedavisi de eşlik edebilir. Eğer güvenliğiniz risk altına girmiş ise doktorunuz size hastaneye yatmanızı önerebilir.

Bu tedaviler size yaşadığınız bu durumu nasıl yöneteceğiniz ve nasıl üstesinden geleceğiniz ile ilgili yardım edebilir. Aynı zamanda borderline kişilik bozukluğu ile beraber seyreden muhtemel diğer zihinsel rahatsızlıkların da tedavi edilmesi önemlidir, örneğin depresyon veya madde kullanımı gibi. Borderline tedavisi ile kendiniz hakkında daha iyi hissedebilir, daha stabil ve ümit verici bir hayat yaşayabilirsiniz.

Psikoterapi

Psikoterapi – konuşma terapisi olarak da söylenir – borderline kişilik bozukluğu için temel tedavi yaklaşımıdır. Terapistiniz, sizin ihtiyacınızı en iyi şekilde karşılayacak olan terapi tipini seçmeye çalışır. Psikoterapinin amacı size şu noktalarda yardım etmektir:

• İşleme sokabileceğiniz yeteneklerinize odaklanmak
• Sizi kötü hissettiren duygularınızı nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmek
• Hislerinizi direkt eyleme dökmek yerine onları gözlemleyerek fevri davranışları azaltmak
• Kendinizin ve başkalarının hisleri hakkındaki farkındalığınızı artırarak ilişkilerinizi geliştiremeye çalışmak
• Borderline kişilik bozukluğu hakkında bilgi edinmek

Etkili olduğu anlaşılan psikoterapi çeşitleri aşağıdaki gibidir:

  • Diyalektik Davranışçı Terapisi (DDT): DDT, Borderline Kişilik Bozukluğunu tedavi etmek üzere geliştirilmiş bir dizi kişisel ve grup terapisini içermektedir. Duygularınızı yönetebilmeniz, ilişkilerinizi geliştirebilmeniz ve sıkıntılarınızı giderebilmeniz için sizin yeteneklerinize odaklı bir yaklaşım tarzı benimser.
  • Şema Terapi: Şema Terapi kişisel veya grup terapisi olarak uygulanabilir. Hayatınızdaki karşılanmamış ihtiyaçlarınızın neler olduğunu tespit etmenizde size yardımcı olur. Bu ihtiyaçlar yaşamınızın belirli bir kısmında size hizmet etmiş fakat yetişkinliğinizde artık acı verici bir hale gelip yaşamınızı negatif bir hale dönüştürmüş olabilir. Bu terapi biçimi yaşamınızı tekrar pozitife dönüştürmeniz için sağlıklı davranışlar geliştirmenizde size yardımcı olur.
  • Zihinselleştirme Temelli Terapi (ZTP): ZTP bir çeşit konuşma terapisidir. Size duygu ve düşüncelerinizi, herhangi bir anda izleyebilmeniz ve onlara karşı alternatif bakış açıları geliştirebilmenizde yardımcı olur. Harekete geçmeden önce düşünmenin altını çizer.
  • Duygusal Öngörü ve Problem Çözümü için Sistem Alıştırması (STEPPS): STEPPS, 20 haftalık bir tedavi biçimidir. İçinde aile bireylerinizin, arkadaşlarınızın veya sizin için önemli olan diğer insanların bulunduğu gruplar ile birlikte çalışmayı içerir. STEPPS, diğer psikoterapilere ek olarak uygulanır.
  • Aktarım Odaklı Psikoterapi (AOP): Bir psikodinamik psikoterapi yöntemi olan AOP siz ve terapistiniz arasında kurulan iletişim doğrultusunda sizin duygularınızı ve kişiler arası ilişkilerinizde yaşadığınız zorluklarınızı anlamaya odaklı, size yardımcı olmayı hedefler. Edindiğiniz bu anlayışları, halihazırdaki yaşadıklarınıza uygularsınız.
  • İyi Psikiyatrik Yönetim: Bu tedavi yaklaşımı durum yönetimine ve iş, okul katılımınız devam ederken tedaviyi uygulama esasına dayanır. Yaşanılan zor duygusal anlara kişiler arası ilişkiler bağlamında yaklaşır. İlaçları, grupları, aile eğitimini veya kişisel terapiyi birleştirebilir.

İlaç tedavisi

Her ne kadar ilaçsız tedavi biçimi FDA (Food and Drug Administration) tarafından özellikle Borderline Kişilik Bozukluğu tedavisi için onaylanmış olsa da bazı belirli ilaçlar semptomlarınıza veya depresyon, dürtü kontrol bozukluğu, saldırganlık ya da anksiyete gibi ek olarak seyreden rahatsızlıklarınıza yardımcı olabilir. İlaç tedavisi; anti-depresanları, anti-psikotikleri veya duygu-durum dengeleyicilerini kapsayabilir.

İlaçların faydaları ve yan etkileri için doktorunuza danışınız.

Hastanede tedavi

Bazı zamanlar, bir psikiyatrik hastane veya klinikte daha yoğun bir tedaviye ihtiyacınız olabilir. Hastanede tedavi sizi; kendinizi yaralamanızdan, intihar düşünceleri veya girişimlerinden koruyabilir.

Toparlanma Zaman Alır

Duygularınızı, düşüncelerinizi veya davranışlarınızı yönetmeyi öğrenmek zaman alır. Birçok kişi kayda değer bir iyileşme göstermiş olmasına karşın bazı semptomlarınız ile mücadeleniz her zaman devam edebilir. Semptomlarınızı iyiye veya kötüye gittiği zamanları tecrübe edebilirsiniz. Fakat tedavi, sizin fonksiyonelliğiniz ve iyi hissetmek ile ilgili yeteneklerinizi geliştirebilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu tedavisinde tecrübe sahibi bir akıl sağlığı uzmanına danıştığınız taktirde en iyi sonucu alma şansınız artacaktır.

Baş etme ve Destekleme

Borderline kişilik bozukluğu ile ilgili problemler siz ve çevreniz için stresli ve zorlayıcı olabilmektedir. Davranışlarınızın, düşüncelerinizin ve duygularınızın siz ve çevreniz için yıkıcı ve zarar verici olduğunu fark etmenize rağmen bunları kontrol edemeyebilirsiniz.

Profesyonel bir tedavinin yanı sıra eğer aşağıdakileri uygularsanız, kendi durumunuza ve kendinize yardımcı olabilir, bu durumun üstesinden gelebilirsiniz:

  • Bu rahatsızlık hakkında bilgi edinmek, böylelikle sebeplerini ve tedavi biçimini anlamanız.
  • Öfke patlamalarınızı ve fevriliğinizi tetikleyecek şeylerin neler olduğunu fark etmek. Öfke kontrolü becerilerinizi geliştirebilmek.
  • Profesyonel bir yardım almak ve tedavi planınıza sadık kalmak – tüm terapi seanslarına katılmak ve söylenen tüm ilaçları almak.
  • Kriz anlarınıza neler yapılabileceği ile ilgili zihin hastalıkları uzmanınız ile gelişim planları uygulamak.
  • Söz konusu problemleriniz ile ilgili tedavi olmak. Örneğin, madde kullanımı.
  • Tedaviniz esnasında size yakın olan insanlardan destek ve yardım almayı planlamanız.
  • Başa çıkma yeteneklerinizi geliştirerek yoğun duyguları yönetebilmek. Örneğin, Nefes teknikleri ve farkındalık meditasyonu.
  • Kendiniz ve başkaları için duygularınızı, bastırmadan ama kararsızlığınızı ve terk edilmişlik hissiyatınızı da tetiklemeden, düzgün bir yol ile ifade edebilmeniz için bazı sınırlar koymanız.
  • İnsanların sizin hakkınızda neler düşündüğü veya hissettiği ile ilgili çıkarımlar yapmayınız.
  • Tecrübe ve çıkarımlarınızı paylaşmak için bu rahatsızlıktan muzdarip diğer kişilere ulaşmanız.
  • Sizi anlayabilip, seven insanlar ile kendinize bir destek sistemi oluşturmanız.
  • Sağlıklı beslenmek, fiziksel olarak aktif kalmak ve sosyal aktiviteler düzenlemek gibi sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeniz.
  • Kendinizi rahatsızlığınızdan dolayı suçlamamanız fakat tedavi için gereken sorumluluklarınızın farkında olmanız.
  • Randevularınıza hazır gelmeniz.
  • Öncelikle birincil doktorunuz ile görüşerek başlayabilirsiniz. İlk randevunuzdan sonra doktorunuz sizi bir psikolog veya psikiyatrist gibi bir akıl sağlığı uzmanına yönlendirebilir. Randevularınıza hazırlanmanız ile ilgili aşağıda neler yapabileceğinize dair bazı bilgiler vardır:

Buluşmanızdan önce neler yapabileceğiniz ile ilgili, şunların listesini yapınız:

  • Kendinizin ve çevrenizdeki insanların sizin hakkınızda tespit ettiği semptomları ve ne kadar süredir olduğunu
  • Gündelik ve geçmişte maruz kaldığınız travmatik olaylar ve stres oluşturucu faktörleriniz de dahil olmak üzere bazı anahtar kişilik özellikleriniz
  • Diğer fiziksel ve zihinsel durumlarınız da dahil olmak üzere tıbbi bilgileriniz
  • Reçeteli ve reçetesiz ilaçlar, vitaminler ve diğer takviyeler de dahil olmak üzere aldığınız bütün ilaçlar
  • Buluşmanız süresince sorabileceğiniz, doktorunuza sormak istediğiniz sorular
  • Eğer mümkün ise yanınızda bir aile üyesi veya arkadaşınızı getirmeniz. Sizi uzun zamandır tanıyan birisi, sizin izniniz ile, paylaşılması önemli olabilecek bilgileri doktorunuz veya akıl sağlığı uzmanınıza aktarabilir.

Doktor veya akıl sağlığı uzmanınıza sorabileceğiniz temel sorular şunlardır:

  • Yaşadığım durum ve semptomların muhtemel sebebi nedir?
  • Başka mümkün olabilecek sebepler var mıdır?
  • Büyük ihtimalle benim için faydalı olabilecek tedaviler nelerdir?
  • Bu tedaviler ile semptomlarımda ne kadarlık bir iyileşme umabilirim?
  • Ne kadar sıklıkta ve ne uzunlukta terapi seanslarına ihtiyaç duyacağım?
  • Yardımcı olabilecek ilaçlar var mı?
  • Yazabileceğiniz ilaçların muhtemel yan etkileri nelerdir?
  • Bana söylemeniz gereken bir uyarı veya sınırlama var mı?
  • Şu diğer sağlık durumlarına sahibim. Bunları beraber ne şekilde yönetebilirim?
  • Ailem ve arkadaşlarım bana tedavimde nasıl yardımcı olabilirler?
  • Bana verebileceğiniz yazılı bir kaynağınız var mı? Hangi web-sitelerini önerirsiniz?

Randevunuz boyunca soru sormaktan çekinmeyiniz.

Doktorunuzdan (uzmanınızdan) ne beklemelisiniz?

Bir doktor veya akıl sağlığı uzmanı muhtemel olarak size bir dizi soru soracaktır. Esas odaklanmak istediğiniz konu için bu sorulara öncelikle cevap vermek için hazır olunuz. Şu soruların gelmesi mümkündür:

  • Semptomlarınız nelerdir? Bunu ilk ne zaman fark ettiniz?
  • Kişisel ilişkileriniz ve işiniz de dahil olmak üzere bu semptomlar hayatınızı nasıl etkiliyor?
  • Normal bir gün boyunca duygu-durum dalgalanmalarını hangi sıklıkta yaşıyorsunuz?
  • Hangi sıklıkta ihanete uğramış, kurban edilmiş ve terk edilmiş hissettiniz? Sizce bu neden oldu?
  • Öfke yönetiminde ne kadar iyisiniz?
  • Yalnızlık ile başa çıkmada nasılsınız?
  • Kendiniz hakkında hissettiğiniz öz-değerinizi nasıl betimlersiniz?
  • Kendinizi kötü hatta bir canavar hissettiğiniz oldu mu?
  • Kişisel olarak yıkıcı veya riskli davranışlar ile ilgili bir problem yaşadınız mı?
  • Kendinize zarar vermek hakkında bir düşünceniz veya denemeniz veya bir intihar girişiminiz oldu mu?
  • Alkol, uyuşturucu kullanımı veya reçeteli ilaç bağımlılığı var mı? Varsa ne kadar?
  • Ebeveynleriniz veya bakıcınızla ilişkiniz de buna dahil olmak üzere çocukluğunuzu nasıl tanımlarsınız?
  • Fiziksel veya cinsel bir tacize uğradınız mı ya da çocuk iken ihmal edildiniz mi?
  • Zihinsel problem tanısı konulmuş bir yakın akrabanız veya bakıcınız oldu mu? Örneğin, bir kişilik bozukluğu…
  • Herhangi bir diğer zihinsel sağlık problemi ile ilgili bir tedavi geçmişiniz oldu mu? Oldu ise, hangi teşhis konuldu ve hangi tedaviler en etkili oldu?
  • Şu an başka bir zihinsel rahatsızlık ile ilgili tedavi ediliyor musunuz?

Sınırda kişilik bozukluğu nedir? (2. Makale)

Sınırda kişilik bozukluğunun (Borderline Personality Disorder – BPD) temel özelliği, kişilerarası ilişkilerde, benlik saygısında ve duygularda tutarsızlığın her zaman hissedilen bir örüntü olmasıdır. Ayrıca, borderline kişilik bozukluğuna sahip insanlar genellikle oldukça dürtüseldirler ve bu kişiler çoğu kez kendine zarar veren davranışlar (riskli cinsel davranışlar, kendini kesme, intihar teşebbüsleri gibi) sergilerler .

Borderline kişilik bozukluğu çoğunlukla genç yetişkinlik dönemine doğru ortaya çıkmaktadır. Başkaları ile iletişime geçmenin istikrarsız örüntüsü yıllarca sürer ve bu durum genellikle kişinin benlik saygısı ile ve erken sosyal ilişkileri ile yakından ilişkilidir. Bu örüntü bir çok bağlamda mevcuttur (örneğin, sadece iş veya evde değil), ve sıklıkla bir insanın duygu ve hislerindeki benzer bir labilite ( ileri geri dalgalanmalar, genellikle hızlı bir şekilde) ile beraberdir.

Bu bireyler çevresel durumlara karşı oldukça duyarlıdır. Olması muhtemel bir ayrılık ve reddedilme algısı, ya da dış yapının kaybı kişinin benlik saygısında, duygu, biliş ve davranışında büyük değişikliklere sebep olabilmektedir.

Olması gereken bir sınırlı ayrılık (iş seyahati gibi) veya planlarda kaçınılmaz değişiklikler olsa dahi bu bireyler derin terk edilme korkuları ve yersiz bir kızgınlık deneyimlerler. (Örneğin, bir doktorun mesai bitiminin anons edilmesine tepki olarak ani çaresizlik; onlara için önemli olan bir kişinin buluşmaya geç kalması veya buluşmayı iptal etmek durumunda kaldığı zaman panik veya hiddet.)

Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler bu bırakılmanın, onların kötü olduğu anlamına geldiğine inanabilirler. Bu bırakılma korkuları yalnız kalmanın tölere edilememesi ve diğer insanlarla beraber olma ihtiyacı ile ilişkilidir. Bazen, ilişkiler ve bireyin duyguları başkaları tarafından görülebilir ya da rahatsız edici olarak karakterize edilebilir.

Bir kişilik bozukluğu, iç deneyimin ve bireyin kültür normundan sapan davranışın devamlı bir örüntüsüdür. Bu örüntü iki ya da daha fazla alanda görülür. Bunlar; biliş, duygu, kişilerarası işlev, ya da dürtü kontrolüdür.Süregen örüntü esnek değildir ve geniş bir kişisel ve sosyal durumların karşısında yaygındır. Tipik olarak bu örüntü sosyal, iş ve diğer işlev alanlarında ciddi bir bir huzursuzluğa ve bozukluğa sebep olur. Bu örüntü sabit ve uzun sürelidir, ve başlangıcı erken yetişkinlik ve ergenlik dönemlerine kadar dayanmaktadır.

SKB belirtileri

Bu bozukluğa sahip bir birey ayrıca sık olarak dürtüsel davranışlar sergileyecektir ve aşağıdaki belirtilerin çoğuna sahip olacaktır:

  • Gerçek veya hayali bırakılmadan (terk edilmeden) kaçınmak için hummalı çabalar
  • İdealleştirme ve değersizleştirme olmak üzere iki uç noktada değişimle karakterize edilen istikrarsız ve yoğun kişilerararası bir iletişim örüntüsü
  • Kimlik karmaşası, örneğin ciddi ve süregen bir istikrarsız benlik saygısı ya da benlik algısı
  • Potensiyel olarak en azından iki alanda kişinin kendine zarar verdiği düzeyde bir dürtüsellik (örneğin, harcama, seks, madde kullanımı, dikkatsiz araç kullanımı, aşırı yemek yemek)
  • Tekrar eden intihara eğilimli davranış, vücut hareketleri, tehditler ya da kendi kendini yaralama davranışları
  • Ciddi ruh hali değişikliklerine bağlı olarak oluşan duygusal dengesizlik (örneğin,yoğun aralıklarla oluşan yerinde duramama durumu, asabiyet, ya da genellikle birkaç saat kadar ve sadece birkaç günden fazla süren kaygı durumu)
  • Sürekli boşluk hissi
  • Uygun olmayan, yoğun öfke ya da öfkesini kontrol etmede zorluk (örneğin devamlı öfke sergilemek, tekrar eden fiziksel kavgalar)
    Geçici, strese bağlı paranoyakça düşünceler ya da ciddi ayrışma ile ilgili belirtiler

Kişilik bozuklukları uzun süreli ve devamlı davranış örüntüleriyle tanımlandığı için bu rahatsızlıklar çoğunlukla yetişkinlik döneminde teşhis edilmektedir. Kişilik bozukluğunun çocukluk çağında ya da ergenlikte tehşis edilmesi yaygın yaygın olan bir durum değildir. Çünkü bir çocuk veya ergen devamlı bir gelişim, kişilik değişimi ve olgunlaşma dönemindedir. Bu yüzden, eğer kişilik bozukluğu bir çocukta ya da ergende teşhis edilmişse, özelliklerin en azından bir senedir mevcut olması gerekmektedir.

Borderline kişilik bozukluğu kadınlarda daha çok yaygındır. (Tanılanan kişilerin %75’ i kadındır). Borderline kişilik bozukluğunun genel nüfusu 1.6’sı ile 5.9’u oranından etkilediği düşünülmektedir.

Birçok kişilik bozukluğunda olduğu gibi, borderline kişilik bozukluğu tipik olarak yaşın artması ile birlikte yoğunluğunda azalma gösterecektir. Birçok insan kırklarına veya ellilerine gelene kadar bozukluğun en aşırı belirtilerini deneyimlerler.

Sınırda kişilik bozukluğu hakkında detaylar

Gerçek veya hayali bırakılmadan kaçınmak için hummalı çabalar

Olması yakın ayrılık ve kabul edilmemeyi algılama, ya da dış yapının kaybı kişinin benlik saygısında, duygu, düşünce ve davranışında büyük değişikliklere sebep olabilir. Borderline kişilik bozukluğuna sahip birey çevresinde meydana gelen şeylere karşı oldukça duyarlı olacaktır. Gerçek bir ayrılık veya planlarda kaçınılmaz değişiklikler olsa dahi bu bireyler derin terk edilme korkuları ve yersiz bir kızgınlık deneyimlerler. Örneğin, öğlen buluşmasına birkaç dakika geç kalan veya planı iptal eden kişilere karşı çok sinirli olabilirler. Borderline kişilik bozukluğuna sahip insanlar bu bırakılmanın onların “kötü” olduğu anlamına geldiğine inanabilirler. Onların gerçek veya hayali bırakılmadan kaçınmak için hummalı çabaları kendi kendini yaralama ya da intihara teşebbüs davranışları gibi dürtüsel eylemleri içerebilmektedir.

İstikrarsız ve yoğun ilişkiler

Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler olası ilgi gösteren kişi veya sevgililerini ilk veya ikinci görüşmelerinde idealize edebilirler. Birlikte uzun vakit geçirmeyi isteyebilir ve en özel detaylarını ilişkinin çok erken bir aşamasında paylaşabilirler. Bununla birlikte, hızlı bir şekilde idealleştirdikleri insanları değersizleştirebilirler. Bu noktada sahip olduklar his diğer insanın kişiye yeterli önem ve ilgi vermediği ve onun yeteri kadar yanında olmadığıdır. Bu bireyler diğer insanlarla empati kurabilir veya onları yetiştirebilir. Fakat onlardan beklentileri şudur ki kişinin kendi ihtiyacı ve isteklerini karşılamanın bir dönüşü olarak “orada” bulunacaklardır. Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler diğer insanlara( sırasıyla lütüfkar destekçiler ya da acımasızca cezayı gerektiren kişiler) olan bakışında ani ve belirgin değişiklilere meyillidirler. Bu gibi ani ve belirgin değişiklikler bireye ilgi gösteren kişi hakkında bir hayal kırıklığını yansıtmaktadır. İlgi gösteren kişinin özellikleri idealize edilmiş ve onların reddetme ve bırakması umulan bir durumdur.

Kimlik karmaşası

Kişinin benlik saygısında ani ve belirgin değişiklikler vardır. Benlik saygısında meydana gelen bu değişimler hedeflerin, değerlerin, mesleki amaçların değiştirilmesi ile karakterize edilmektedir. Kariyer ile ilgili düşünce ve planlarda, cinsel kimlikte, değerlerde ve arkadaş çeşitlerinde ani değişiklikler meydana gelebilir. Bu bireyler aniden yardım bekleyen bir rolden geçmişteki bir kötü davranışın öcünü alan doğrucu bir role geçebilirler. Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler kötü veya şeytan olmaya dayanan benlik saygılarına sahip olmalarına rağmen bu bireyler zaman zaman hiçbir şekilde var olmayan hislere sahip olabilirler. Bu gibi deneyimler genellikle bireyin anlamlı bir ilişkinin, korumanın ve desteğin eksikliğini hissettiği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu bireyler yapısal olmayan iş ve okul durumlarında daha kötü performanslar sergileyebilmektedir.

SKB nasıl tanılanır?

BKB gibi kişilik bozuklukları genellikle psikolog ve psikiyatrist gibi eğitimli bir ruh sağlığı profesyoneli tarafından teşhis edilir. Genellikle, aile doktorları ve genel pratisyenler bu gibi bir psikolojik tanılama için eğitilmemiştir ve iyi donama sahip değildir. Bu yüzden eğer bu problemle ilgili ilk olarak bir aile doktoruna danıştığınızda, onlar size tanı ve tedavi için bir ruh sağlığı profesyoneline yönlendirmelidir. BKB’nin tedavisi için herhangi bir laboratuvar testi, kan testi veya genetik test bulunmamaktadır.

Borderline kişilik bozukluğuna sahip birçok insan, bir tedavi arayışına girmemektedir. Genellikle kişilik bozukluğuna sahip bireyler, hastalık hayatlarını ciddi anlamda engellemeye ve etkilemeye başlayana kadar bir tedavi aramazlar. Bu durum sıklıkla kişinin stres ve diğer yaşam olayları ile başa çıkma stratejileri çok zayıfladığında ortaya çıkmaktadır.

Bordeline kişilik bozukluğunun tanılanmasında bir ruh sağlığı uzmanı tarafından kişinin gösterdiği belirtileri ve yaşam hikayesinin bu yazıda yer alan belirtilerle kıyaslanması ile yapılmaktadır. Ruh sağlığı uzmanları kişinin sahip olduğu belirtilerin bir kişilik bozukluğunun tanılanması için yeterli bir kriteri karşılayıp karşılamadığı konusunda bir karar verecektir.

Sınrı kişilik bozukluğunun sebepleri

Bugünlerde araştırmacılar borderline kişilik bozukluğuna neyin sebep olduğunu bilmemektedir. Bununla birlikte, borderline kişilik bozukluğunun olası sebepleri hakkında birçok teori bulunmaktadır.

Birçok profesyonel, bir biyopsikososyal nedensellik modelini onaylamaktadır. Bu model, borderline kişilik bozukluğunun, biyolojik ve genetik, sosyal (erken gelişim döneminde kişinin ailesi, arkadaşları ve diğer çocuklarla nasıl iletişime geçtiği gibi) ve psikolojik faktörler (bireyin çevresi ve stresle mücadele etmesi için öğrenmiş olduğu mücadele stratejileri tarafından biçimlendirilen kişilik ve mizacı) sonucu ortaya çıktığını kabul eder. Bu model bu bozukluk için tek bir faktörün belirleyici olmadığını söyler. Daha ziyade, bu üç önemli faktörün muhtemel doğal karışmasından meydana gelen ve kompleks bir sebepten söz edilmektedir. Eğer bir insan bu bozukluğa sahipse, araştırmaların belirttiği üzere bu bozukluğunu kişinin çocuklarına, yani nesilden nesile geçmesi için kısmen bir risk artışı bulunmaktadır.

BKB’nin tedavisi, genel olarak bu gibi bir kişilik bozukluğunun tedavisinde deneyimli bir terapist eşliğinde uzun süreli bir psikoterapi gerektirmektedir. Ayrıca, spesifik olan sıkıntılı ve zayıflatıcı belirtilere yardımcı olmak amacı ile ilaçlar kullanılabilmektedir.

Kaynak:

psychcentral.com

Yorum yapın