Öncelikli olarak toplum içerisinde kötü bir duygu olarak algılanmasının aksine belirli bir düzeyde anksiyete (bunaltı), kişiler için olumlu ve motivasyon sağlayıcı bir durumdur. Ancak kişi kaygısını kontrol edemiyorsa ve bunun da beraberinde kaygı seviyesi gereğinden fazla yüksek ise burada kaygının olumsuz etkilerinden söz etmemiz mümkündür.
Yaygın anksiyete bozukluğu nedir?
Yaygın anksiyete bozukluğu, çeşitli durumlar ya da yaşam olayları konusunda, sürekli olarak aşırı endişe duyma hali ile karakterize edilir. Kişi, sürekli olarak bir felaketin kendisini beklediğini düşünür ya da herhangi bir neden olmasa dahi para, sağlık, aile, iş veya diğer konularda endişe duyar. Bu kişiler kaygı duyabilecekleri herhangi bir nedene ihtiyaç duymazlar ve kendileri için her zaman daha kötüsünü beklerler. Bu durum da kişinin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmelerini engeller ve sonuç olarak iş, okul, sosyal yaşam önemli bir biçimde etkilenir.
YAB herhangi bir şey hakkındaki spesifik fobiden farklıdır. Örneğin örümceklerden ya da yılanlardan korkan insanlar özellikle tek bir şeyden korkarlar. YAB içinse durum daha farklıdır ve yaşamın geneline yayılan bir kaygı durumu vardır. Araştırmalar, yaygın anksiyete bozukluğunun diğer ruh sağlığı sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini keşfetmiştir. YAB ile ilişkili yaygın bozukluklar depresyon, bağırsak sorunları, stres, dikkat eksikliği ve madde bağımlılığını içermektedir.
Yaygın anksiyete bozukluğuna sahip olan birçok kişi endişelerinin, olacak kötü olan şeyleri bir şekilde engellediğine inanır. Bu nedenle endişelerinden vazgeçmeyi çok fazla istemezler. Yaygın anskiyete bozukluğunun ortak belirtileri aşağıda sıralanmıştır.
Yaygın anksiyete bozukluğu belirtileri nelerdir?
- Kişi için herhangi bir durum olmaksızın sürekli olarak endişe hali vardır.
- Kişi yaşadığı veya yaşamadığı olaylar konusunda hep en kötü ihtimali aklına getirir.
- Durumlar ya da olaylar henüz olmadıkları zamanlarda bile tehdit edici olarak algılanır.
- Kararsızlık veya yanlış karar verme korkusu vardır.
- Huzursuzluk ve sıkışmış hissetme duyguları vardır.
- Dikkat ve dikkati sürdürmekte güçlük yaşanır.
- Konsantre olamama ve nesnelere odaklanmakta zorluk yaşanır.
- Bunalmış hissetmek ve bu nedenle kişi kendini dış dünyaya kapatma ihtiyacı hisseder.
- Öfke ve sinirlilik hali vardır.
Fiziksel belirtiler
- Düşük enerji ve Yorgunluk
- Uyku düzeninde değişiklik
- Kas ağrıları ve gerginlik hissi
- Terleme
- Titreme
- Bulantı ve bağırsak sendromları
- Kalp çarpıntıları
- Baş ağrıları ve baş dönmesi
Yaygın anksiyete bozukluğundan söz edilebilmesi için kişinin yukarıda sayılan belirtileri en az 6 ay boyunca yaşaması ve bu süre içerisinde belirtilerin en az üçünü göstermesi gerekmektedir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Çocuklarda ve Ergenlerde Olan Belirtileri Nelerdir?
Çocuklar ve ergenler de yetişkinlerin duyduğu endişelerin bazılarına sahip olabilirler. Ancak bu endişeler genellikle daha farklı konularda toplanmıştır.
- Akademik performans
- Spor etkinlikleri
- Bir yere zamanında dakik bir şekilde varabilmek
- Aile üyelerine herhangi bir zarar geleceği endişesi ve aile bireylerini kaybetmekten korkmak
- Doğal afet olayları
Çocuk ve ergenlerdeki yaygın anksiyete bozukluğu da çeşitli sonuçları beraberinde getirir. Bunlar:
- Mükemmel olma ihtiyacı
- Yapmış olduğu şeyleri yeniden yapma hisleri(çünkü ilk seferinde asla mükemmel olmayacaklarını düşünürler.”)
- Ev ödevlerinde ve diğer sorumlulukları konusunda gereğinden fazla vakit harcamak
- Güven eksikliği
- Onaylanmak için gereğinden fazla çaba göstermek
- Performansları hakkında yetişkinlerin kendilerine güvence verme ihtiyacını hissetmek
- Sık sık baş ağrısı ve karın ağrısı şikayetlerinin olması
- Okul veya sosyal sorumluluklardan kaçınma davranışları
Bir uzman tarafından ne zaman destek alabilirsiniz?
- Çok fazla endişe duyuyorsanız ve bu da yaşamınızın çoğu alanını önemli bir şekilde etkiliyorsa,
- Depresif düşünceleriniz ve geleceğe yönelik karamsar beklentileriniz varsa,
- İç sesinizi bastırmak için alkol-madde kullanımına ihtiyaç duyuyorsanız,
- İntihar düşünceleriniz veya intihar davranışlarınız varsa, mutlaka uzman desteği almanız gerekmektedir.
Endişe hissinizin bir anda ortadan kalkması mümkün değildir. Hatta bu düşünceleriniz zamanla daha fazla artabilir ve kötüleşebilir. Var olan kaygınız daha fazla artmadan önlem almanız gerekmektedir.
YAB nedenleri nelerdir?
Yaygın anksiyete bozukluğunun nedenleri birçok bozuklukta olduğu gibi, biyolojik ve çevresel faktörlerin birleşiminden kaynaklanmaktadır.
- Beyin kimyasındaki farklılıklar ve fonksiyon değişiklikleri
- Aile geçmişinde bulunan duygu durum bozuklukları öyküsü
- Tehditlerin algılanmasındaki farklılıklar
- Erken dönem kişilik gelişimi
Risk faktörleri nelerdir?
Kadınlarda yaygın anksiyete bozukluğunun görülmesi, erkeklere göre biraz daha fazladır. Aşağıda bulunan faktörler YAB için riski arttıran faktörlerdir.
Kişilik yapısı: Mizaç olarak ürkek, karamsar olan kişiler Yaygın anksiyete bozukluğu için daha yatkın olabilir.
Genetik: Geçmiş aile öyküsünde bulunan duygu durum bozuklukları
Travmatik Deneyimler: Geçmiş yaşantılardan gelen travmatik öyküler ya da olumsuz yaşam deneyimleri yaygın anksiyete bozukluğu için bir risk faktörü oluşturmaktadır. Kronik hastalıkların ya da diğer ruh sağlığı sorunlarının da riski arttırdığı unutulmamalıdır.
Var Olan Belirtilerin Etkisini Azaltmak için Neler Yapabilirsiniz?
Erken yardım almak, sadece yaygın anksiyete bozukluğu için değil, diğer birçok ruh sağlığı sorunu için de büyük önem oluşturmaktadır. Belirtilerinizin geçmesi beklemek, hem belirtilerin daha fazla şiddetlenmesine hem de tedavi sürecinizin uzamasına yol açabilir.
Kaygınıza nelerin neden olduğunu ve size nelerin daha iyi geleceğini keşfedebilmeniz adına, kişisel yaşamınızı takip edebilmeniz için bir günlük tutun. Günlükte sizde kaygı oluşturan olayları ve bunların nedenlerini yazın. Kaygı oluşturan nedenler karşısında da nasıl daha iyi hissedeceğinizi yazın.
Hayatınızda var olan sorunları sıralayın. Böylece hem sorunlarınız karşısında kullanacağınız enerjinizi hem de zamanınızı daha planlı bir şekilde kullanabilirsiniz.
Öncelikli olarak alkol-madde kullanımı olmak üzere, sigara ve kahve kullanımından da kaçının. Bunların kullanımı endişeye seviyenizi bir süre için bastırdığını hissetseniz de, zamanla belirtilerinizi daha da kötüleştirecektir.
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavisi nasıl olur?
YAB iki ana tedavi yönteminden oluşmaktadır. Yapılan çalışmalar ilaç kullanımı ve psikoterapinin en etkin kombinasyonlar olduğunu keşfetmiştir.
YAB tedavisinde ilaç kullanımı
Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde, var olan semptomları azaltmak amacıyla çeşitli antidepresanlar da kullanılır.
YAB tedavisinde psikoterapi
Psikoterapi, yoğun anlamda duyduğunuz kaygı belirtilerini azaltmak için bir terapistle çalıştığınız uygulamadır. Bilişsel Davranışçı Terapi, yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi için kullanılan en etkili psikoterapi yöntemidir.
Bilişsel-davranışçı terapi ve yaygın anksiyete bozukluğu
Bilişsel Davranışçı Terapi yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin kaygılarına neden olabilecek düşünce kalıplarını değiştirmelerini sağlar. Davranışsal olarak endişelerinin sonucu olarak gösterdikleri tepkilerin yerine, daha işlevsel tepkilerin oluşmasına yardımcı olur.
Bilişsel Davranışçı Terapi, panik atak geçiren bir kişinin aslında kalp krizi geçirmediğini ya da sosyal fobisi olan bir kişi için diğerlerinin onu sürekli olarak izleyip yargılamadığını ve bunların nasıl üstesinden gelebileceği konusunda kişiye yardımcı olur. Yaygın anksiyete bozukluğunda ise kaygıya neden olan çarpıtılmış düşünceleri kişiye fark ettirmek ve bunu kontrol edebilmesi için danışanın farkındalık sahibi olması amaçlanmaktadır.
YAB’na sahip olan kişi için çevre tehdit edici faktörlerle doludur ve kişi bunları hayatın genel alanına genellemeye başlar. Kendisini tüm bu faktörlere karşı baş edemeyecek kadar güçsüz birisi olarak görür ve kendisine yardım edebilecek tüm şeyleri görmezden gelir.
Terapi süresi içerisinde, terapinin planlanması ve süreci hakkındaki bilgi danışana anlatılır. Bu noktada terapist ve danışan arasındaki terapötik bağ, tedavinin başarısı için büyük önem taşır. Düşünce – duygu – davranış arasındaki arasındaki bağ danışana aktarılır ve danışanın düşüncelerindeki çarpıtmalar konusunda farkındalık sahibi olması amaçlanır.
Danışanın genele yayılmış kaygı bozukluğuna neden olan bilişsel çarpıtmaları ise aşağıdaki gibidir.
- Felaketleştirme
Felaketleştirme bilişsel çarpıtmasında kişi olaylara, nesneleri gereğinden fazla büyüten bir dürbünden bakıyor gibidir. Bu nedenle bu bilişsel çarpıtmaya sahip kişiler olayları gereğinden fazla büyütür ve tehlikeye gereğinden fazla odaklanır. Bu da tıpkı YAB’na sahip olan insanların yaptığı bir özelliktir.
- Zihinsel Filtreleme
Bu bilişsel çarpıtmada, kişi yaşadığı veya yaşayacağı olay ve durumların en tehlikeli ve kötü özellikle odaklanır.
- Seçici Soyutlama
Kişi seçici soyutlama ile bir olayın olumlu sonuçlarını görmek yerine direkt olarak olumsuz sonuçlarına atlamaktadır. Böylece kişi sadece olumsuzları görme üzerine bir eğilime sahip olmuş olur.
- Ya Hep Ya Hiç Şeklinde Düşünmek
Bu kişiler için olaylar gri olamaz, yaşanılan bir olay ya siyah ya da beyazdır. Örneğin iş yerindeki herhangi bir konuda hata yapan bir kişinin kendisini tamamen başarısız bir insan olarak görmesi bu bilişsel çarpıtmaya girmektedir. Kişi aslında sadece o iş konusunda bir hata yapmıştır. Bir kişi ne tamamen başarılı olabilir ne de tamamen başarısız olabilir.
- Keyfi Çıkarsama
Yetersiz kanıtlara rağmen kişi istediği kanıtı görerek ona bağlı sonuçlar çıkartır. Bu da kendisinde endişe uyandıran olumsuz kanıtları yakalamasına ve buna bağlı sonuçlar çıkarmasına yol açar.
- Aşırı Genelleme
Kişi başına gelen bir olayı aşırı genelleyerek, bunun zaten onun her zaman başına geldiğini ve gelecekte dahi başına gelmeye devam edeceğini düşünür. Örneğin yolda yürürken ayağı taşa takılıp düşen bir kişinin, “Bunlar sürekli benim başıma geliyor. Her zaman yolda bir şeye takılıp düşerim. Çok sakarım” demesi aşırı genelleme bilişsel çarpıtmasına örnektir. Gerçekte bu kişi hayatı boyunca sadece bir veya iki kez bir taşa takılıp düşmüştür.
- Kişiselleştirme
Bu bilişsel çarpıtma türünde kişi herhangi bir olayın sonucunu bir etkisi olmamasına rağmen kendisinden kaynaklanıyormuş gibi düşünür ve bu yüzden kendisini suçlar.
Örneğin oğlu sınavdan düşük alan bir annenin, kendisini suçlaması ve suçlu olan kişinin kendisinin olduğunu düşünmesi bu bilişsel çarpıtmaya bir örnektir.
Yaygın Gelişimsel Bozukluğun tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi uygulaması genel olarak şu unsurları içerir:
1) Kişinin yaygın gelişim bozukluğu hakkında bilgi sahibi olması için psikoeğitim verilmesi
2) Kaygıyı yönetme becerisinde kişiye pratik kazandırmak
3) Düşünce-duygu-davranış üçlüsü hakkında bilgi vermek ve kişinin düşünce biçimlerini değiştirmek
4) Eğer kişi bir savunma mekanizması olarak kaçınma davranışını gerçekleştiriyorsa, kaygıyı oluşturan nedenlerle yüzleşmesini sağlamak
Tedavi süreci içerisinde, doğru bir tedavi planlamasının oluşması için bilgi vermelidir. Bunun nedeni olarak danışanların bazı kaygıları nedeniyle bilgi vermek istememesi ve bunun datedavinin gidişiatını olumsuz etkileyebilme ihtimalinin olmasıdır. Bunun dışında aile, danışanın başa çıkma stratejilerini geliştirmesine katkıda bulunabilir ve destekleyebilir.
YAB tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri
Kaygı belirtilerinizi azaltmak için psikoterapi ve ilaç tedavisi etkin bir yöntem olurken, yaşam tarzı değişimleriniz ile daha fazla fark yaratabilirsiniz.
- Fiziksel olarak aktif kalmaya çalışın ve haftanın çoğu günü fiziksel olarak aktif kalmanız için kendinize bir egzersiz programı oluşturun. Unutmayın ki egzersiz güçlü bir stres düşürücüdür. Spor ve egzersiz duygu durumunuzu yükseltebilir ve ayrıca sağlıklı bir vücut bütünlüğü elde etmenize katkıda bulunur.
- Kendinize rutin bir uyku düzeni oluşturmaya çalışın. Hem zihin hem de beden açısından dinlenmiş hissetmek sizi rahatlatacaktır.
- Çeşitli nefes egzersizleri ve meditasyon gibi uygulamalar, kaygı düzeyinizin hafiflemesini sağlayacaktır.
- Alkol ve madde kullanımı, var olan kaygı semptomlarınızı daha da kötüleştirebilir. Alkol ve madde kullanımından bu nedenle kaçınmanız gerekmektedir.
- Sigara ve kahve kullanımı, uyarıcı etkisiyle var olan kaygı düzeyinizi arttıracaktır. Bu nedenle sigara ve kahve kullanım düzeyinizi azaltmanız gerekmektedir.
Tedavi sürecinde yapmanız gerekenler nelerdir?
- Tedavi planınıza sadık kalın. İlaç kullanımınızı doktorunuzun belirlediği çerçevede almaya dikkat edin ve psikoterapi seanslarından öğrendiğiniz becerileri uygulayın.
- Geçmiş kaygılarınızın üzerinde durmamaya çalışın ve şu an ile gelecek için yapabilecekleriniz konusunda kendinize planlar oluşturun.
- Endişe döngünüzü kırmak bu noktada önem taşımaktadır. Kendinizi gerçekten kaygılı hissettiğinizde ufak bir yürüyüş yapın ya dikkatinizi dağıtacak bir hobiye kendinizi yönlendirin. Sosyal etkileşim ve rahatlatıcı aktiviteler, kaygı seviyenizi azaltabilir.
- Çeşitli destek gruplarına katılım sağlamanız anlayış, şefkat ve paylaşma hissini sizde canlandıracaktır.
Kaynaklar (11)
- Bernhard, T.(Eylül, 2014). How Distorted Thinking Increases Stress and Anxiety. www.psychologytoday.com
- Burns D.(2016) İyi Hissetmek. İstanbul : Psikonet Yayıncılık
- Butler G, Fennell M, Robson P, Gelder M. Comparison of behavior therapy and cognitive behavior therapy in the treatment of generalized anxiety disorder. J Consult Clin Psychol 1991;59:167-75
- Fenton GW: Recent advances in the study of anxiety. Roth M, Noyes RJr, Burrows GD (eds.): Handbook of Anxiety, Vol: l, Elsevier Science Publishers, Amsterdam, 1988:399-419
- Gregory, C.(Kasım, 2018) Generalized Anxiety Disorder. www.psycom.net
- Lader M: Benzodiazepine withdrawal. Noyes Rjr, Roth M, Burrows GD (eds.): Handbook of Anxiety, Vol. 4, Elsevier Science Publishers, Amsterdam, 1990:57-71
- Mathews A. Why worry? The cognitive function of anxiety. Behav Res Ther 1990;28:455-68
- MayoClinic(Ocak, 2017) Generalized Anxiety Disorder. www.mayoclinic.org
- PsychologyToday (Mayıs, 2018) Generalized Anxiety Disorder. www.psychologytoday.com
- Saatçioğlu, Ö. (2001) Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi ve Yeni Yaklaşımlar. Anadolu Sağlığı:60-77
- Wells A: Cognitive therapy for anxiety and cognitive theories of causation. Burrows GD, Roth M, Noyes RJr (eds.): Handbook of Anxiety, Vol. 5, Elsevier Science Publishers, Amsterdam, 1992:233-254