Klostrofobi

Yazar:

Kategori:

Klostrofobi, sebepsiz bir şekilde, kendisini kapalı kalma veya çıkış bulamama korkusu olarak gösteren ve panik ataklara neden olabilen bir anksiyete çeşididir. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na göre (DSM-5), bu rahatsızlık özel bir fobi çeşidi olarak değerlendirilmiştir.

Klostrofobiyi tetikleyici unsurlar, bir asansörde kapalı kalma, küçük ve penceresiz bir odada bulunma veya bir uçakta seyahat etmek bile olabilir. Hatta bazı insanlar için, dar boğazlı elbiseler giymek bile, klostrofobik hisleri uyandırabiliyor.

Makalede ele alınacak konular:

  • Klostrofobi nedir?
  • Bulgular ve semptomlar
  • Sebepleri
  • Teşhis-Tanı
  • Tedavi

Klostrofobi ile ilgili bazı temel noktalar:

  • Klostrofobi, bazı insanları küçük-kapalı alanlarda iken etkiler.
  • Panik hissini tetikleyebilir.
  • Sebepleri arasında dış ve genetik faktörler (ayrı ayrı) yer alabilir.
  • Edinilen çeşitli bilgi ve tedavi seçenekleri ile insanlar bu korkunun üstesinden gelebilir.

Klostrofobi nedir?

Klostrofobi kelimesi Latince’den (claustrum) köken alır ve  “kapalı bir alanda zoraki kalma” anlamı taşır. Yunanca’dan gelen phobos kelimesinin anlamı ise “korku” ‘dur.

Klostrofobi rahatsızlığı olan insanlar, panik ve anksiyete hallerinin tetiklenmemesi için, genelde geniş alanlarda yaşamayı tercih ederler. Metroya binmemeyi, çok katlı bir apartmanda bile asansörü kullanmaktansa merdivenlerden yürümeyi tercih edebilirler.

Yaklaşık 5% Amerikan vatandaşında klostrofobi görülebilmektedir. Bulgular daha da şiddetli seyredebilmektedir; ancak birçok insan tedavi aramaktan kaçınmaktadır.

Klostrofobi belirti ve bulguları nelerdir?

Klostrofobi bir anksiyete çeşididir. Belirtiler genellikle çocuklukta veya ergenlikte görülmeye başlar. Kapalı bir alanda bulunmak veya bu durumun düşüncesi; düzgün nefes alamayacak olma, oksijensiz kalma veya sınırlı bir alanda kısılı kalma korkularını tetikleyebilir.

Anksiyete seviyesi belirli bir seviyeye ulaştığı zaman, kişi şunları tecrübe edebilir:

  • Terleme ve ürperme
  • Hızlanan kalp atışları ve yüksek kan basıncı
  • Baş dönmesi, baygınlık, denge kaybı
  • Ağır kuruluğu
  • Hızlı veya normalden daha fazla soluk alıp, verme.
  • Sıcaklık-ateş basması
  • Karında kelebek uçuşması hissiyatı
  • Bulantı
  • Baş ağrısı
  • Uyuşukluk
  • Boğulma hissi
  • Göğüste darlık, göğüs ağrısı ve zor nefes alıp, verme
  • İdrar yollarında zorlantı
  • Hafıza karışıklığı ve düzensizliği
  • Zarar görme veya hastalık korkusu

Önemli olan, herhangi bir küçük ve kapalı alanın kişide yarattığı “Bu alanda kısıtlı kalırsam ne olur?” sorusudur. Bundan dolayı kişi oksijensiz kalmaktan korkar.

Bir anksiyeteyi başlatabilecek kapalı alanlar şöyle örneklendirilebilir.

  • Asansörler veya mağazalardaki soyunma kabinleri
  • Tüneller, apartmanların bodrum katları veya kilerler
  • Tren ve metrolar
  • Döner kapılar
  • Uçaklar
  • Umumi tuvaletler
  • Arabalar, özellikle merkezi kilit sistemine sahip olanlar
  • Kalabalık alanlar
  • Otomatik araba yıkama yerleri
  • Bazı tıbbi tesisler. Örneğin, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazları
  • Küçük, kilitli kalınabilir ve penceresi açılmayan odalar.

Klostrofobi belirtileri nelerdir?

  • Bir odaya girildiğinde sürekli çıkışı gözlemek ve çıkışa yakın olmak istemek
  • Bir yerde, bütün kapılar kapandığında tedirgin hissetmek
  • Eğlence alanlarında veya kalabalık buluşmalarda kapıya yakın durmak
  • Trafiğin yoğun olduğu zamanlarda araç kullanmaktan veya yolculuğa çıkmaktan kaçınmak
  • Bu her ne kadar zorlayıcı ve uzun da olsa, asansör yerine merdivenleri kullanmak.
  • Klostrofobi aynı zamanda hep aynı ve tek bir yerde kalma zorunluluğundan doğan korkuları da içermektedir.
  • Dolayısı ile bir sırada veya bir ödeme kuyruğunda bekleme zorunluluğu da bir tetikleyici unsur olabilir.

Klostrofobinin nedenleri nelerdir?

  • Geçmiş yaşantılar (çocukluk deneyimleri vb.) kişinin küçük ve kapalı alanları, bir panik ve olası bir tehlike durumu ile ilişkilendirmesinde sık sık tetikleyici unsur olarak rol oynar.

Bu etki sahip olan yaşantılar şöyle belirtilebilir:

  • Bir kaza sonucu veya kasıtlı olarak bir yerde kapalı veya kısılı kalmak
  • Çocuklukta yaşanılan taciz ve istismarlar
  • Kalabalık bir alanda aile bireylerinden veya arkadaşlardan ayrı düşmek
  • Bu rahatsızlığa sahip aile bireylerinin varlığı

Bu anlatılan zamanlarda yaşanılan travmalar kişinin gelecekte yaşanılacak muhtemel ve benzer durumlarla baş etme güdüsünü de etkiler. Bu durum klasik şartlanma olarak bilinmektedir. Kişinin zihni, küçük veya kapalı bir alanı tehlikede hissetmek ile ilişkilendirmesi gerektiğine inanır. Vücut fonksiyonları ise buna bağlı olarak veya farklı bir biçimde tepkisini gösterir. Bu klasik şartlanma aynı zamanda aileden veya akrabalardan da miras olarak alınabilir. Mesela ebeveynlerden birisi kapalı alanda kalma korkusu var ise, çocuk bu davranışı gözlemleyip aynı davranışı geliştirebilir.

  • Muhtemel kalıtsal veya fiziksel faktörler

Klostrofobiyi açıklayan diğer teoriler:

  • Küçük bir amigdalaya sahip olmak: Bu, beyinde yer alan bir bölümdür ve vücudun korkuyu nasıl işleyeceğini kontrol eder.

Bir grup araştırmacı açıklamaktadır ki, klostrofobiye sahip insanlar, olası bazı tehlikeleri olduğundan daha yakın algılarlar ve bu onlardaki karşı koyma mekanizmasını tetikler.

Klostrofobi nasıl teşhis edilir?

Bir psikolog veya psikiyatr, hastada birtakım semptomlar arar. Bir klostrofobi belirtisi, hastada farklı bir anksiyete ile ilgili konuda görüşüldüğü esnada ortaya çıkabilir.

Bir psikolojik yardım uzmanı;

  • Hastanın, yaşadığı sorunları tanımlamasını ve yaşadığı zor duyguları  nelerin tetiklediği sorar.
  • Söz konusu bulguların hangi şiddette yaşandığını saptamaya çalışır.
  • Uzman, diğer anksiyete bozukluklarının işaretlerini eleyerek incelemesine devam eder.

Bazı detayları saptamak için, doktor aşağıdaki şeyleri kullanabilir:

  • Anksiyetenin sebebini anlamaya yardımcı olması için bir klostrofobi formu
  • Anksiyetenin seviyesini anlayabilmek için bir klostrofobi ölçeği

Spesifik bir fobi türünün saptanabilmesi için bazı belirli kriterler gereklidir. Bunlar:

  • Bir durumun varlığı veya olma ihtimali altında kalıcı, aşırı ve sebepsiz bir korku.
  • Uyarıcıya maruz kalındığında anksiyete yaşanması; bu yetişkinlerde panik atak çocuklarda ise öfke nöbetleri, sıkıca sarılma, ağlama yada üşüme olarak kendini gösterebilir.
  • Yetişkin bir hastanın teşhisi, korkularının algılanan tehlike veya tehditten ayrı olabileceğini göstermiştir.
  • Korkulan obje veya durumdan kaçınabilmek için hesaplar yapma veya aşırı kaygılı bir durumda bu tecrübelerle yüzleşmeye eğilim.
  • Kişinin tepkisi, beklentileri veya gündelik yaşam ile ilişkilere temas etmekten kaçınma veya bu temastan fark edilebilir bir sıkıntı duyma
  • Fobinin 6 ay veya daha fazla devam etmesi
  • Bulgular başka bir zihinsel hastalığa dayandırılamaz, mesela obsesif kompulsif bozukluk (OKB) veya travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi.

Klostrofobi tedavisi nasıl olur?

Bulguların takibi ile uzman, aşağıda bahsedilen tedavi seçeneklerinden bir veya daha fazlasını önerebilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bilişsel Davranışçı Terapi ile hedef, hastanın zihnin tekrardan eğiterek korkulan mekânın artık bir tehlike teşkil etmediği bilgisini içselleştirmektir. Bu eğitim, belki hastayı dar alanlara maruz bırakarak bu esnada onlara korkularının ve anksiyetelerinin üstesinden gelmek için yardımcı olmak şeklinde olabilir. Korku oluşturan durumlarla yüzleşmek insanların korkularından kurtulmalarına yardımcı olabilir.

Diğerlerini Gözlemek: Başkalarının korkularının kaynaklarını görerek onlarla etkileşmek, hastalara güven duygusu verebilir.

İlaç Tedavisi: Antidepresanlar ve sakinleştiriciler belirtileri kontrol altına almada yardımcı olabilir; ancak problemin altında yatan sebebi çözmezler.

Rahatlama ve Görselleştirme Pratikleri: Derin nefes almak, meditasyon ve kas esnetme hareketleri negatif düşünceler ve anksiyete karşısında yardımcı olabilir.

Alternatif veya Destekleyici İlaçlar: Bazı destekleyici ve doğal ürünler, örneğin lavanta yağı veya bir “Acil Durum Kürü” hastaya panik ve kaygıyı kontrol altına almada yardımcı olabilir.

Tedavi genellikle haftada iki seans şeklinde gerçekleşerek 10 hafta civarında son bulur. Uygun bir tedavi ile, klostrofobiyi tedavi etmek mümkündür.

Klostrofobinin üstesinden gelmek için tüyolar

Bazı stratejiler insanlara klostrofobinin üstesinden gelmeleri için yardımcı olabilir. Bunlar:

  • Eğer bir atak başlar ise yerinden kıpırdamadan durmak. Eğer taşıt kullanıyorsanız, kenara çekip semptomlar geçene kadar beklenebilir.
  • Kendine, korkutucu düşüncelerin ve diğer yaşanılan hislerin geçeceğini hatırlatmak
  • Tehdit oluşturmayan başka bir şeye odaklanmak, örneğin diğer insanlarla vakit geçirmek
  • Yavaşça ve derinden nefesler almak, her nefeste üçe kadar saymak
  • Kendine bunun gerçek olmadığını hatırlatarak korkuyla yüzleşmek
  • Güzel sonuçları ve görüntüleri hayalinde görselleştirmek
  • Stresin üstesinden gelmek için uzun dönemde uygulanacak stratejiler; yogaya başlamak, egzersiz yapmak veya bir aromaterapi masajına kaydolmak olabilir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir