Kategori: Genel

  • Kuşkuculuk şeması nedir?

    Kuşkuculuk/ Kötüye Kullanılma (Mistrust/Abuse) Şemasının en temel göstergesi diğer insanlara güvenmekte zorluk çekmenizdir.

    Kuşkuculuk ve kötüye kullanılma şemasına sahipseniz başkalarının canınızı yakacağı, sizi küçük düşüreceği, aldatacağı, size yalan söyleyeceği, hile yapacağı veya sizi istismar edeceği beklentisi içerisinde olursunuz. Bu şemaya sahipseniz size yapılan zararın bilerek yapıldığını; haksızlık veya aşırı ihmal sonucu olduğunu düşünürsünüz. Size göre diğerlerine oranla hep daha çok siz kandırılmakta (ya da kandırılmaya çalışılmakta) ve kullanılmaktasınız. Kısa çöpün bir şekilde hep size denk geldiğine (ya da getirildiğine) inanıyorsunuzdur. Bu şemaya sahipseniz, başkalarının size karşı gerçekten açık ya da dürüst olabileceğine ve sizinle gerçekten (hesapsız kitapsız) ilgilenebileceklerine inanmakta zorlanırsınız.

    Karakteristik Şüphecilik Davranışlarınız

    • Şüphe şemasına sahipseniz elinizde çok az sağlam delil olsa bile diğer insanların sizi kullandığını ve bir şekilde sizden yararlandığını düşünürsünüz.
    • Diğer insanlardan korktuğunuz ya da kullanılmayı/sömürülmeyi hak ettiğinize inandığınız için diğer insanların sizi kötüye kullanmalarına müsaade edebilirsiniz.
    • Kendinizi genellikle diğer insanlara kıyasla daha çaresiz hissedersiniz.
    • Cinsellikten zevk almakta zorlanabilirsiniz. Bu, size bir zorunluluk gibi gelir ya da memnun olamazsınız.
    • İnsanların yanında gerginsinizdir; çünkü onların içten içe sizi aşağıladıklarını veya aşağılayacaklarını düşünür ve beklersiniz.
    • Diğer insanlardan çekinip korktuğunuz için kolaylıkla onlara boyun eğebilirsiniz.
    • Çektiğiniz acıdan ve yaşadığınız sıkıntılardan diğer insanların zevk aldığını hissedersiniz.
    • Çok az kanıtınız olsa da insanların gizli dürtüleri ve kötü niyetleri(fiziksel, cinsel vb.) olduğunu hissedersiniz.
    • Diğer insanların sizi kullanmalarına izin verebilirsiniz; çünkü bunun yalnız kalmaktan daha iyi olduğunu düşünürsünüz.
    • Kişisel bilgilerinizi vermekte isteksiz davranırsınız, çünkü insanların bunu size karşı kullanacağını düşünürsünüz.
    • Zayıflık olarak algıladığınız özelliklerinizi(duygusallığınızı mesela) göstermekten kaçınırsınız; çünkü insanların bundan faydalanıp size zarar vereceğine inanırsınız.
    • Erkeklere/kadınlara asla güvenilemeyeceğini düşünebilirsiniz. Bu yüzden onlarayakınlaşamazsınız.
    • Çocukluğunuzun büyük kısmını hatırlamayabilirsiniz.
    • Birinden korktuğunuzda, bir parçanız orada değilmiş gibi ortamdan koparsınız. Bu daha önce yaşamış olduğunuz bir travmanın belirtisidir
    • Sıklıkla sado-mazoşist fantezileriniz (sizin başkalarına zarar verdiğiniz ya da başkalarının size zarar verdiği) olur.
    • Bazen diğer insanlara, özellikle de en yakın olduklarınıza, acımasız ve tacizkar olabilirsiniz.
    • Diğerlerinin sizi yarı yolda bırakacaklarını ya da inciteceklerini düşündüğünüz için önceden onlara saldırabilirsiniz. Bu bir önleyici saldırıdır.
    • Bunu göstermeseniz bile sadist ve acımasız bir yanınız olabilir.

    Şüphecilik Şemanızın Kökeninde Neler Olabilir?

    Şüphecilik Şemasının kökenleri farklı olabilir. Küçük yaşlarda anne/babanızın taciz edici tutumları ile karşılaştıysanız bu şemayı geliştirmiş olabilirsiniz. Çevreye karşı şüpheci yaklaşan anne/babanızın düşünme şeklini model olarak da almış olabilirsiniz. Klinik gözlemler, evhamlı anne/baba tutumunun da kişinin kuşkuculuk şeması geliştirmesinde etkili olabileceğini göstermektedir. Kuşkuculuk Şemasına sahipseniz şunlara benzer yaşantılarınız olmuş olabilir:

    Çocukken ailenizde fiziksel şiddete maruz kaldınız. Ailenizde biri sizi cinsel olarak taciz etti; ya da sürekli, cinsel olarak uyarıcı şekilde dokundu.

    Ailenizde biri sizi aşağıladı, alay etti ya da küçük gördü.

    Ailenize güvenemiyorsunuz. (Güveninizi sarstılar, zayıflıklarınızı kendi çıkarları için kullandılar, sözlerini tutmadılar, ya da size yalan söylediler.)

    Ailenizde biri acı çektiğinizi görmekten zevk aldı.

    Çocukken ağır ceza tehdidiyle bazı şeyleri yapmaya zorlandınız.

    Ebeveynlerinizden biri aile dışındaki kimseye güvenmemeniz için sizi sürekli uyardı.

    Aileniz size karşıydı.

    Ebeveynlerinizden biri fiziksel rahatlık için sizinle uygun olmayan ve rahatsız edici şekillerde temasta bulundu.

    İnsanlar size, acı veren şekillerde isimler taktı; alay konusu oldunuz.

    Özel Dikkat ! Şüphecilik Şemasında Şema Kimyası

    Şema Kimyası kavramı, şemalar(temel ruhsal yapılanmalar)ın kendilerini sürdürücü özelliklerinin ilişkilerimize yansımasını ifade eder. Buna göre şemamıza uygun olan kişiler hayatımıza olumsuz etki etse bile bize daha çekici gelebilirler. Buna göre ya şemamıza uygun kişileri hayatımıza alıyor ya da ilişkimizde şemamıza uygun davranışlar sergiliyoruz.

    Bu şemaya sahipseniz, sizi sürekli şüphe içinde bırakabilecek insanlar size daha çekici gelebilir(şema kimyası). Benzer şekilde sizi kullanan insanlarla beraberliğinizi sürdürebilirsiniz; çünkü derinde bir yerlerde, bunun hakkettiğiniz bir durum olduğuna ikna olmuşsunuzdur.

    Kuşkuculuk Şemasına sahipseniz partnerinizin aşağıdaki özelliklere sahip olma olasılığı yüksektir:

    Sizi korkutan bir asabiyeti var.

    Çok içtiğinde kontrolü kaybedebiliyor.

    Arkadaşlarınızın ve ailelerinizin önünde sizi küçük düşürüyor.

    Sürekli sizi aşağılıyor, eleştiriyor, kendinizi değersiz hissetmenize yol açıyor. İhtiyaçlarınıza saygı duymuyor.

    İstediğini elde etmek için yalan ve aldatmak da dahil her şeyi yapıyor. Sadist ve acımasız ?sizi ya da diğer insanları acı çekerken görmekten zevk alıyor.

    İstediğini yapmadığınız zaman size vuruyor ya da tehdit ediyor. İstemediğiniz zaman bile sizi cinsel ilişkiye zorluyor.

    Zayıflıklarınızı kendi çıkarlarına göre kullanıyor.

    Sizi aldatıyor (arkanızdan sevgililer ediniyor).

    Tutarsız, cömertliğinizden faydalanıyor.

    Buradaki en önemli nokta, bütün bu olumsuz tutumlarına rağmen ondan kopmakta çok zorlanıyor olmanız hatta kopamamanızdır.

    Şüphecilik Şemasının İlişkinize Yansıması

    Şüphecilik şemasının özü, insanların ve özellikle yakın kişilerin her an art niyetli bir davranışta bulunabileceği olduğu için, bu şemanın ilişkilere etkisi belirgindir. En önemli sorun, sağlıklı bir ilişkinin temel duygusu olan güvenden yoksun hissetmenizdir. Bu şemaya sahipseniz, partnerinizin sizi kullandığını hisseder ve çokça öfkelenirsiniz. Sürekli partnerinizin neyin peşinde olduğunu düşünürsünüz; çünkü gerçekten sizi sevdiği için değil bir çıkarı olduğu için yanınızdadır size göre. Bu durumda eşiniz sizi paranoyakça davranmakla suçlayabilir. Aşırı kıskanç tepkiler vererek aldatılmanıza engel olmaya çalışabilirsiniz. Bu da zamanla eşinizi bıktırıp sizden uzaklaştırabilir; ilişkinizi ve sizi yıpratabilir. Partnerinizin yanında rahat olamazsınız; çünkü sürekli karşı tarafa koz vermemeye çalışabilirsiniz. Dolayısıyla bir ilişkiden beklenen en temel duygulara eşiniz ve siz bir türlü sahip olamazsınız.

    Kuşkuculuk / Şüphecilik Şemasında Terapi Hedefleri

    Terapide temel amaç, herkesin olmasa da pek çok insanın güvenilir olduğunu kabul etmenize ve ona uygun davranmanıza yardımcı olmaktır. Bununla birlikte istismarcı insanlardan uzak durmanız üzerinde çalışılır.

    Şemanız iyileştiğinde güvenilir insanlarla güvenilmez olanı ayırt etmeyi becerebilirsiniz. Kendinizi açma ve risk alma yolunda cesaret sahibi olursunuz; bu şekilde daha çak ve güvenilir arkadaşlık ilişkisi geliştirebilirsiniz. Çocukluk yaşantılarınızı şimdiki hayatınıza taşıdığınızı fark eder ve bundan uzak durursunuz.

  • Yapışıklık şeması nedir?

    Yapışıklık şeması, gelişmemiş benlik ya da iç içelik şeması (enmeshment/ undeveloped self schema) olarak da isimlendirilir. Bu şemanın temel özelliği, bir veya daha fazla önemli kişiye aşırı duygusal bağlılık ve yakınlık hissetmektir. Aşırı yakınlık hissedilen kişi genellikle ebeveyn, ya da sevgili ve arkadaş gibi bir ebeveyn figürü olabilir.

    Yapışıklık şemasına sahipseniz bireyselleşmenin ve sosyal gelişimin önemini hiçbir zaman anlayamamış olabilirsiniz. Kişisel bir kimlik algısı geliştirmekte zorluk yaşar, kişisel kararlar almakta zorlanırsınız.

    Gelişmemiş Benlik Şemasında, hem kendinizin kem de bağlı olduğunuz ebeveyn figürünün, başkalarının sürekli desteği olmadan ayakta kalamayacağına inanırsınız. Sıklıkla, iç içe hissettiğiniz kişiye destek vermedikçe onun yaşayamayacağına veya mutlu olamayacağını düşünürsünüz. Bağlı olduğunuz ebeveyn figürüyle tek bir kişiymişsiniz gibi çok güçlü bir bağ hissedersiniz. Hatta, onun aklını okuyabildiğinizi, onun isteklerini o söylemeden anlayabildiğinizi düşünürsünüz.

    Şayet ebeveyn figürüyle bir sınır oluşturmaya kalkarsanız kendinizi suçlu hissedersiniz. İç içe geçmiş olduğunuz kişiye her şeyinizi söylersiniz ve ondan da size her şeyini söylemesini beklersiniz. Bu kişiyle kaynaşmış, bazen de yenilmiş ve boğulmuş hissedersiniz. Sahip olduğunuz ?biz? algısı, sağlıklı ben ve o algılarının oluşmasına engel olur.

    Zaman zaman ?boşluk duygusu? gibi bir durumu deneyimlersiniz. Bu bireysel kimlik duygunuzun eksikliğiyle alakalı bir deneyimdir. “Ben kimim?” sorusuna tatmin edici bir cevap vermekte zorlanırsınız. Ebeveyn figürünüzle oluşturduğunuz bağ, sizin gerçekten kim olduğunuzu, nelerden hoşlandığınızı, yeteneklerinizin neler olduğunu görmenize engel olur. Kendi tercihlerinizi ortaya koymakta zorlanırsınız. Hayatınızı, bir yıldız olan ebeveyn figürünüzün uydusu olarak algılarsınız. Genellikle boşluk ve bocalama, amaçsızlık gibi duyguları deneyimlersiniz. İç içeliğiniz ileri düzeyde olursa kendi varlığınızı sorgulama noktasına gelebilirsiniz.

    Yapışıklık şemasına sahipseniz neler yaparsınız?

    • İç içe olduğunuz kişiyle yapışık bir hayat sürersiniz. Genel olarak onun davranışlarını kopyalar, onun hakkında konuşur ve düşünürsünüz. Onunla sürekli bağlantıda olmak istersiniz. Onunkinden farklı olan düşünce, duygu ve davranışlarınızı bastırmaya çalışırsınız.
    • Kendinize vakit ayırdığınızda ya da özel bir şeyler yapmaya kalkıştığınızda suçluluk hissi yaşarsınız ve bu durumu yapışık olduğunuz kişi ile paylaşma ihtiyacı hissedersiniz.
    • Tek başınıza yaşama ile ilgili derin korkularınız olabilir.
    • Yapışık olunan kişilerin sorunları ile aşırı şekilde uğraşırsınız.

    Yapışıklık şemasının kökeninde neler olabilir?

    Gelişmemiş benlik şeması çoğunlukla aile tutumları ile gelişir. Aileniz, kendinizi ayrı bir birey olarak algılamanıza imkan tanımamış olabilir. Kendi tercihlerinizi, duygu ve düşüncelerinizi ortaya koyduğunuzda size engel olmuş olabilirler. Yaptığınızın yanlış bir şey olduğunu düşünmenize ve suçlu hissetmenize yol açmış olabilirler.

    Bazı aileler direkt baskı uygulayarak çocuklarının kendilerini ortaya koymalarına engel olurlar. Bazı aileler ise direkt bir engelleme ya da ceza uygulamazlar, ancak çocuğa duygusal baskı uygularlar. Bizim kültürümüzde ebeveynlerin, ?Dediğimi yapmazsan seni sevmem.? tutumu çocukların sağlıklı benlik algısı geliştirmelerine engel olan durumlardan sadece biridir.

    İçe içeliğiniz, aynı zamanda ebeveyninizin gelişmemiş benliğinin bir sonucu olabilir. Anne ya da babanız hayatta tek başına var olmayı beceremeyen biri ise onun bu tutumunu siz de model almış olabilirsiniz.

    Yapışıklık şeması ilişkinizi nasıl etkileyebilir?

    Aileniz ile iç içe bir yaşam sürdürdü iseniz, benzer şekilde yapışabileceğiniz insanları tercih edebilirsiniz. Bu kişiler yine iç içelik şeması olan kişiler olabildiği gibi, sizi korumaya hevesli, dominant ve güçlü kişiler de olabilir. Ancak her iki durumda da, kendinizi yaşayamazsınız. Bu da iyileşmenizi değil, şemanızın devamını sağlar. Yapıştığınız kişinin istekleri doğrultusunda bir hayat yaşarsınız. Hayatınızın en önemli kararlarında belirleyici olan sizin istek ve ihtiyaçlarınız değil eşinizin talepleri olur.

    Gelişmemiş benlik şemasına sahip kişilerin ilişkilerinde görülen durumlardan birisi, kişilerin doyum vermeyen hayatlarının suçunu eşlerine yüklemeleridir. Mesela kadın eşinin kendi isteklerine müsaade etmediğinden şikayet eder; ancak eşi ona tam olarak ne istediğini sorduğunda da cevap veremez. Bu durumda kadın kendini ciddi şekilde bir çıkmazda hissedebilir.

    Yapışıklık şeması nasıl tedavi edilir?

    Terapinin temel amacı, sağlıklı bir benlik algısı geliştirmenizde size yardımcı olmaktır. Suçlu hissetmeden, endişelerinizle yüzleşerek ihtiyaçlarınızla temas kurmanız, isteklerinizi fark etmeniz, tercihlerde bulunmanız çok çok önemlidir.

    Şayet iyi bir şema terapi süreci yaşarsanız, başkalarına bağımlı olmadan bir hayat yaşayabilirsiniz. Başkalarıyla iç içe geçmeden, kendi sınırlarınızı koruyarak ilişki kurabilirsiniz.

  • Başarısızlık şeması nedir?

    Başarısızlık şeması (failure schema) mutlak anlamda başarısız olduğunuza dair içsel bir inanç taşıdığınız yapıdır. Başarısızlık şemasına sahipseniz, kariyer, para, statü, eğitim ya da spor gibi alanlarda başkalarına (akranlarınıza) oranla başarısız olduğunuza ve bundan sonra da başarısız olacağınıza dair içsel bir inanç taşırsınız. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırdığınızda aptal, beceriksiz, yeteneksiz, cahil, düşük seviyede, diğerlerinden daha az başarılı ya da doğal olarak başarıya ulaşma yoksunu olarak algılarsınız. Burada söz konusu olan gerçek bir başarısızlık olabileceği gibi, gerçek başarılarınıza rağmen kendinizi başarısız olarak algılamak da olabilir.

    Başarısızlık Şemasının Karakteristik Davranışları Nelerdir?

    • Kariyer alanınızda beceri geliştirmek için gerekli adımları atmıyorsunuz. Mesela okulu bitirmek, alanınızla ilgili gelişmeleri takip etmek, sizden tecrübeli birinden destek almak gibi. Çok dikkat çekmemeye veya insanları kandırmaya çalışıyorsunuz.
    • Potansiyelinizin ya da yapabileceğinizin çok altında bir kariyer seçmişsiniz. Mesela üniversite mezunu olmanıza ve alanınızla ilgili çalışma imkanınızın olmasına rağmen taksi şoförlüğü yapmak gibi.
    • Seçtiğinizi kariyerinizde terfi edebilmeniz için gereken adımları atmaktan kaçınıyorsunuz, dolayısıyla işinizde ilerleyemiyorsunuz. Mesela terfileri kabul etmekte veya talep etmekte başarısız oluyorsunuz, kendinizi terfi ettirmiyor veya sizi değerlendirecek kişilerin yeteneklerinden haberdar olmasını sağlamıyorsunuz. Size güvenli gelen, ancak sonu belli bir işte takılıp kalıyorsunuz.
    • Başlangıç seviyesinde bir işte çalışmayı veya başkalarının işinde çalışmayı kaldıramıyorsunuz. Bu yüzden yerinizde saymak zorunda kalıyorsunuz ve gelişemiyorsunuz.
    • İşe giriyorsunuz, ancak geç kalmalarınız, iş performansınızın düşük olması, kötü tutumlar ve kaytarmalarınız gibi nedenlerle defalarca işten atılıyorsunuz.
    • Bir kariyerle yetinemiyorsunuz, işten işe geçiyorsunuz ve hiçbir alanda uzmanlaşamıyorsunuz. Uzmanlaşmanın önemli olduğu bir dünyada çok genel kalıyorsunuz. Bu nedenle de; herhangi bir kariyerde çok fazla ilerleme kaydedemiyorsunuz.
    • Başarılması sizin için olağanüstü zor bir kariyer seçmişsiniz ve ne zaman bırakmak gerektiğini de bilmiyorsunuz. Mesela oyunculuk, profesyonel sporculuk, müzisyenlik gibi.
    • İşinizde inisiyatif almaktan veya bağımsız olarak karar vermekten korkuyorsunuz ve bu nedenle de daha fazla sorumluluk isteyen pozisyonlara hiçbir zaman terfi edemiyorsunuz.
    • Nesnel olarak bakıldığında oldukça başarılı olmanıza rağmen, temelde aptal veya yeteneksiz olduğunuzu hissediyorsunuz. Bu nedenle de insanları kandırdığınızı hissediyorsunuz.
    • Yeteneklerinizi ve başarılarınızı küçümsüyor, ancak hatalarınızı ve zayıf noktalarınızı abartıyorsunuz. Akranlarınız kadar başarılı olduğunuz halde kendinizi başarısız hissetme eğilimi taşıyorsunuz.
    • İlişkilerde eş olarak başarılı kişileri seçiyorsunuz. Kendi başarılarınızı fazlaca takdir etmeden onların başarılarıyla vekaleten yaşıyorsunuz.
    • Başka özelliklerinize odaklanarak (Dış görünüşünüz, cazibeniz, gençliğiniz, diğerleri için yaptığınız fedakarlıklar vb.) başarı veya iş becerileri konusundaki eksikliğinizi telafi etmeye çalışıyorsunuz. Ancak tüm bunlara rağmen başarısızlık içten içe hissettiğiniz duygu olmaya devam ediyor.
    • Başarısızlık şeması ile başa çıkmak için aşırı telafi mekanizması geliştirmişseniz, başkaları kadar zeki ve kabiliyetli olmadığınıza inansanız da çok çalışarak bu inancınızı telafi edebilirsiniz. Ancak, çoğu kez oldukça başarılı olsanız da sahte hissedersiniz.
    • Başarısızlık sizin için bir kendini gerçekleştiren kehanet haline gelmiştir. Ne yapar eder, en temelde sahip olduğunuz ?ben başarısızım? inancınızı doğrulayacak sonuçları hayatınızda gerçekleştirirsiniz.

    Başarısızlık şemasının kökenleri neler olabilir?

    Ebeveyniniz son derece eleştirel olabilir. Okulda, sporda vs. performansınız hakkında hep eleştirel tutumu olan ebeveyniniz (genellikle baba), sizi genellikle ?aptal, beyinsiz, beceriksiz vs.? gibi isimlerle çağırırdı.

    Sizin için bunu kabullenmek zor olsa da ebeveyniniz sizi taciz etmiş olabilir. Bu da kusurluluk şeması geliştirmenize yol açmış olabilir.

    Anneniz, babanız, ya da her ikisi de çok başarılıydı. Siz de hiçbir zaman onların yüksek standartlarını yakalayamayacağınızı düşündünüz. Bu yüzden denemekten vazgeçtiniz.

    Ebeveynlerinizden biri ya da her ikisinin başarılı olmanızı umursamadığını hissettiniz. Hatta, başarılı olduğunuzda kendinizi tehdit altında hissetmiş olabilirsiniz. Ebeveyniniz içten içe sizinle bir yarış içinde olmuş olabilir; ya da çok başarılı olduğunuzda sizi kaybetmekten çekinmiş olabilirler.

    Okulda ya da sporda diğer çocuklar kadar iyi değildiniz. Belki bir öğrenme güçlüğünüz, dikkat eksikliğiniz ya da bir koordinasyon bozukluğunuz vardı. Bu yüzden küçük düşürülmüş hissetmemek için denemekten vazgeçmiş olabilirsiniz.

    Haksızca karşılaştırıldığınız abileriniz ya da ablalarınız olmuş olabilir. Hiçbir zaman onlarla boy ölçüşemeyeceğinizi fark edip denemekten vazgeçmiş olabilirsiniz.

    Yabancı bir ülkeden geldiniz, aileniz göçmendi, ya da bulunduğunuz yere başka bir yerden taşınmıştınız. Ve okul arkadaşlarınızın ailelerinden daha az eğitimli ve daha fakirlerdi. Arkadaşlarınızdan aşağıda hissettiniz ve hiçbir zaman onlarla boy ölçüşemeyeceğinize inandınız.

    Çocukken, ebeveyniniz sizin için gerekli olan sınırları koymadı. Öz disiplin ve sorumluluğu öğrenmediniz. Başarı için gerekli olan düzenli ödev yapma alışkanlığını ve çalışma becerilerini edinemediniz. Sonuçta bu, sizin hayatınıza başarısızlık yaşantısını getirdi.

    Başarısızlık Şemasının İlişkinize Yansıması

    Diğer şemalarda olduğu gibi başarısızlık şemasında da, eş seçiminiz sahip olduğunuz şemadan etkilenir. Bu duruma şema terapide “şema kimyası denir.

    Başarısızlık sizin için bir şema yaşantısı ise, hayatınıza, size başarısız hissettirecek partnerler alabilirsiniz. Hayatınıza genelde, çok başarılı, örnek gösterilen, yüksek standartları olan kişileri almış olabilirsiniz. Bu durumda, onunla birlikte olduğunuz sürece kendinizi başarısı hissedersiniz. Bazen de, çok başarılı birini hayatınıza alabilmeyi, bir başarı olarak algılarsınız.

    Tam tersi bir şekilde sizden daha da başarısız partnerler seçiyor olabilirsiniz. Partnerinizin yanında kendinizi başarılı hissederek, içinizdeki başarısızlık duygusundan kendinizi korumuş oluyorsunuz.

    Başarısızlık Şemasında Terapi Hedefleri

    Başarısızlık şemasının terapisinde temel amaç, kendi beceri ve yetenek sınırlarınız dahilinde, akranlarınız kadar başarılı olmanıza ve hissetmenize yardımcı olmaktır. Terapi hedeflerini üç noktada toplayabiliriz:

    – İlk hedef, beceri ve güven oluşturmanıza yardım ederek başarı düzeyinizi artırmak.

    – İkinci hedef, şayet potansiyeliniz dahilinde başarılı iseniz, başarı düzeyinizin değerini fark etmenize yardımcı olmak ve akran grubu algılarınızı gerçekçi bir şekilde değerlendirmek.

    – Üçüncü hedef ise, insan olarak değerli olduğunuzu hissederek, yeteneklerinizdeki değiştirilemez sınırları kabul etmenize yardım etmek.

    Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, başarısızlık duygusu, yetersiz öz denetim, kusurluluk, duygusal yoksunluk ve haklılık gibi diğer şemalarla ilişkili olabilir. Bu durumda başarısızlığınızın en temelindeki şema tespit edilir ve onun üzerinde sizinle birlikte çalışılır.

    Siz de başarısızlık ve başarısızlık şeması ile ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız memnun olurum. Muhabbetle.

  • Terk edilme şeması nedir?

    Terk edilme/ tutarsızlık şeması (abandonment/ instability schema), hem bireysel hayatı hem de duygusal/ romantik ilişkileri şekillendiren çok önemli bir şemadır. Terk edilme şeması, terk edilme korkusunun da en önemli psikolojik dinamiklerinden biridir. Bu yazıda, “Terk edilme şeması nedir?” sorusuna cevap vermeye çalışacağım.

    Terk edilme şeması, bağlandığınız veya bağlanacağınız insanların, eninde sonunda sizi terk edeceği/ bırakacağı inancını, bununla ilgili endişeyi içinde barındıran bir şemadır.

    Terk edilme şemasına bir örnek

    25 yaşında, üniversite öğrencisi olan C. panik atakları ve güçlü dissosiyatif belirtileri için tedavi almak üzere psikoterapiye başvurmuştur. Her iki durumun belirtileri de, hafta sonları babasının evinde kaldıktan sonra, oradan ayrılması gerektiğinde artmaktadır.

    Başka bir şehirde okula gitmekte ve neredeyse her hafta sonu ve tatilde babasını ziyaret etmektedir. Aile üyeleriyle olan ilişkileri çok yakın olsa bile diğer insanlarla ilişkileri genellikle yüzeyseldir. Başkalarına, nadiren çok yakın hissetmektedir.

    C.’nin bugüne kadar hiç romantik bir ilişkisi olmamıştır. Bununla birlikte, gerçek bir yakın ilişkide olduğunu hayal edemediğini dile getirmiştir. Bunun arkasında yatan nedenleri incelediğinde çok üzülmeye başlamaktadır; göz yaşlarına boğulmakta ve hiç kimsenin, kendisiyle çok uzun süre bir arada olmayacağı düşüncesine kapılmaktadır. Söz konusu deneyimler onun biyolojik geçmişiyle bağlantılıdır. Biyolojik annesi, C. iki yaşındayken ciddi bir hastalığa yakalanmış ve ölmüştür. Babası iki yıl sonra tekrar evlenmiştir ve üvey annesi onun için gerçek bir anne olmuştur ancak üvey annesi de, C. 16 yaşındayken felç geçirip aniden ölmüştür.3

    Terk edilme şemasının ayrıntıları

    Şemalar, duygular, düşünceler, bedensel duyumlar ve anılardan oluşurlar. Bu bölümde, terk edilme şemasını daha iyi anlatabilmek için, onu oluşturan elementleri ayrı ayrı ele alıyorum.

    Terk edilme şemasında düşünceler

    Terk edilme şemasına sahipseniz, kurduğunuz ilişkilerin hiçbir zaman devam etmeyeceğine inanır, bu inanca eşlik eden duygulara kapılırsınız; bağlandığınız kişiler tarafından terk edilmekle ilgili endişeye düşersiniz.3

    Bu şema, diğerlerinin, özellikle, destek ve yakınlık beklediklerinizin, bu ihtiyaçları sağlama konusunda dengesiz ve/veya güvenilmez oldukları ve duygusal destek, yakınlık, güç veya aktif koruma sağlamaya devam etmeyecekleri algısını içerir.2

    Önemli ötekilerin (sizin için önemli olan kişilerin), eninde sonunda sizi terk edeceğini düşünürsünüz. Diğer kişiler desteklerinde ve sizinle kurdukları ilişkilerde, güvenilmez ve önceden tahmin edilemezdir.5

    Terk edilme şemasına sahipseniz yakınlarınızı veya bağlanacağınız kişileri kaybetme beklentisiyle yaşar ve şöyle düşünürsünüz: Bu ilişki şöyle veya böyle, eninde sonunda bitecek.

    Sevdiklerinizin sizi terk edeceklerine, hasta olup öleceklerine, başka birisi için sizi bırakacaklarına, önceden tahmin edilemez olumsuz davranışlar sergilediklerine, bir şekilde aniden ortadan kaybolacaklarına inanırsınız.

    Terk edilme şemasında duygular

    Terk edilme şemasına sahipseniz, öncelikle, yakın ilişkilerle ilgili güçlü bir arzu taşıyabilirsiniz. Hayatınızda birilerinin olmasını arzu edebilirsiniz. Bunun olmayışı, güçlü bir yoksunluk yaşamanıza yol açabilir.

    Birlikte olduğum kişi, eninde sonunda beni terk edecek düşüncesi, ilişkinizle ilgili ümitsizlik yaşamanıza yol açabilir. Bu ümitsizlik beraberinde güvensizlik duygusunu da getirebilir; partnerinizin kalıcılığına güvenemezsiniz.

    Partneriniz şu veya bu sebeple -diyelim ki iş için şehir dışına gitmesi gerektiğinde- sizden uzaklaştığında bir korku yaşarsınız. Sizin için felaket olan biri durumla karşı karşıya kalmış gibi olabilirsiniz.

    İlişkinizin eninde sonunda, şöyle veya böyle bitme ihtimaliyle ilgili endişe yaşarsınız. Terk edilme şemasına sahipseniz, terk edilme tehdidinin olmadığı, istikrarlı ilişkilerde dahi en küçük olaylar bile, terk edilmekle ilgili endişelerinizi tetikleyebilir.3

    Sevdiklerinizin sizi terk edeceklerine, hasta olup öleceklerine, başka birisi için sizi bırakacaklarına, önceden tahmin edilemez olumsuz davranışlar sergilediklerine, bir şekilde aniden ortadan kaybolacaklarına inanırsınız. Bu inanç, kaçınılmaz son ile ilgili merak duygunuzu canlı tutar. Partnerinizin en ufak uzaklaşma işaretini, merakınıza bir cevap gibi algılayabilirsiniz: İşte, şimdi oldu galiba!

    Terk edilme şemasına sahipseniz, hayatınıza güvenilmez -sizi aldatan- birilerini alma ve tutma ihtimaliniz yüksektir. Böylesi bir kişi de, sadakatiyle ilgili kuşku duymanıza yol açar: Acaba beni aldatıyor mu?

    İçten içe, sizi terk edeceklerine inandığınız kişilere karşı güçlü bir öfke hissedebilirsiniz; ancak bu öfkeyi, terk edilmenize yol açmaması için bastırmak (öfkenin farkında olmazsınız) veya baskılamak (öfkenin farkında olursunuz ama onu baskılarsınız) zorunda kalabilirsiniz.

    Terk edilme endişesi sizin için belirsizse, yani, partnerimin beni terk edeceğinden endişe ediyorum diyemiyorsanız, bu durumu, kaynağı belirsizi bir anksiyete/ bunaltı olarak yaşayabilirsiniz.

    Bazen, terk edilme endişesiyle ilgili o kadar zorlanırsınız ki, pişmanlık kapınızı çalar. Keşke ilişki kurmasaydım da bu duyguları yaşamasaydım derken bulabilirsiniz kendinizi.

    Şu veya bu şekilde ilişkiniz bittiğinde/ terk edildiğinizde, yoğun bir üzüntü yaşayabilir, yas sürecine girebilirsiniz.

    İlginç bir deneyimden daha bahsedebiliriz: Terke dildiğinizde, beklentinize uygun bir sonuçla karşılaştığınız için tuhaf bir rahatlama da yaşayabilirsiniz. Bu ilk görünen/ fark edebileceğiniz duygular arasında yer almayabilir; ancak terk edilme şeması ile ilgili terapilerde karşılaştığım bir deneyimdir.

    Terk edilme şeması ile başa çıkma yöntemleri nelerdir?

    Şema terapi penceresinden bakıldığında, şema ile başa çıkmanın üç işlevsiz/ sağlıksız yolu vardır: şema teslimi, şema kaçınması ve şema aşırı telafisi Bu yöntemlerin üçü de şemayı iyileştirmez, aksine onun sürmesine yardımcı olur.

    Şemaya teslim olma

    Bu yöntemde, şemanın içeriğine (duygu, düşünce, anı ve bedensel duyumlar) uygun davranırsınız. Bu yöntemle, şemanın içerdiği duyguları hisseder, şemanın içerdiği düşünceleri pekiştirirsiniz. Buna göre şunları yapabilirsiniz:

    • Hayatınızda kalıcı ol(a)mayacak partnerler, arkadaşlar ararsınız. Şöyle veya böyle sizi terk edebilecek, size güven duygusu ver(e)meyecek kişilerle ilişki yaşarsınız; öylesi kişilere çekilirsiniz.
    • Size, terk edilme duygusunu yaşatma ihtimali olan insanları çekici bulabilirsiniz. Mesela, bir hostes, pilot, uzun yol şoförü, uzak rotalara giden gemi kaptanları vb. sizin için çekici partnerler olabilir.
    • Partnerlerinize öyle bir bağlanırsınız ki, onlar kendilerini baskı altına hissederler ve sizden uzaklaşma gereği duyarlar.
    • Terk edilme şemasına sahipseniz, sıklıkla güvenilir olmayan insanlarla ilişki kurarsınız; onlar tarafından terk edilirsiniz; bu şekilde şemanız güçlenmiş olur.3

    Şemadan kaçınma

    İlişkilerde yakınlaşmayı reddetme, ciddi ilişki tekliflerinden kaçma

    Yakın ilişkilerden kaçınır, yalnız kaldığında çok içer.

    Terk edilme şemasına sahipseniz doğru insanlarla bile yakın ilişkiden kaçınabilirsiniz; çünkü, ya onu kaybetmekten ya da ona çok yakınlaşıp incinmekten korkarsınız.

    Şemayı aşırı telafi etme

    Arkadaşlardan yüksek talepler bekleme, aşırı yakın bunaltıcı ilişki biçimi

    İlişkide karar veremeyen ve ilişkide karar veren partnerleri seçersiniz

    Sevdiklerinizin ayrılmasını engellemek için onlara yapışma, aşırı sahiplenici ve kontrolcü davranma, sizi terk edenleri suçlama, kıskançlık, rakip olarak gördüklerinizle rekabete girme gibi tutumlar sergileyebilirsiniz.

    Sık öfke patlamalarının olduğu, bakım verenlerin değişken bir varlık sergiledikleri ya da ebeveyn figürlerinin terk ederek ya da ölümle uzaklaştığı aile çevreleri, bu şemanın sıkça rastlanan habercileridir.b

    Terk edilme şemasına sahip insanlar, genellikle, çocuklukları sırasında terk edildiklerini belirtirler. Sıklıkla ebeveynlerinden biri aileyi bırakmış ve kendileriyle ilgilenmekten vaz geçmiştir; ya da kişi için çok önemli biri -anne veya baba gibi- erken dönemde ölmüştür.a

    Şayet bir ilişkiniz varsa, eşiniz (sevgili, partner, eş, arkadaş vb)in ölmesi ya da bir şekilde ondan ayrılma ihtimali nedeni ile aşırı endişe duyabilirsiniz..

    Eşinizin yaptığı en ufak hareketi (sizinle ilgilenmeme, sizi yalnız bırakma vb.) onun sizi terk etmek istediğine ilişkin işaret olarak algılar ve bu davranışlara aşırı tepki verebilirsiniz.

    Tüm takıntınız eşinizi elinizde tutmak olabilir. Artık eşinizle olan ilişkiniz hayatınızın merkezine oturmuş durumdadır. Eşinizden birkaç gün bile ayrı kalmaya tahammül edemezsiniz. İnsanlar sizi takıntılı aşık olarak tanımlayabilirler.

    Eşiniz sizi sevdiğini ve size bağlı kalacağını söylese bile buna bir türlü inanamazsınız. Eşinizin söyledikleri size gerçekçi gelmez; ancak bunun sebebini bir türlü ifade edemezsiniz. Kendinizi bir çıkmazın içinde hissedersiniz.

    Bazen eşinizin size olan bağlılığını test edecek davranışlarda bulunabilirsiniz. Ancak bu davranışlar bir ilişkiyi olumsuz etkileyecek davranışlardır. Uzak durmanıza, sert davranmanıza, yok yere tartışmanıza rağmen sizin yanınızda kalıp kalmayacağına bakma gereği hissedersiniz.

    Eşinize karşı yoğun öfke hissedebilir ve saldırganca tutumlar sergileyebilirsiniz. Çünkü onun sizi eninde sonunda, şu ya da bu sebeple terk edeceğine inanırsınız. Bu yüzden de eşinizi cezalandırma isteği duyarsınız.

    Bazen terk edilmiş olmanın acısını yaşamamak için siz ilişkinizi yok yere bitirebilirsiniz. Bazen de ilişki içinde kalmanıza rağmen kendinizi duygusal olarak geri çeker ilişkinizden doyum yaşayamazsınız.

    Terk edilme şemasının kökenleri/ nedenleri nelerdir?

    Terk edilme şemanız varsa:

    • Bir çocuk olarak, güvenlik, emniyet veya tahmin edilebilirlik ihtiyaçlarınız, erken dönem bakım verenleriniz tarafından karşılanmamıştır.
    • Bir yetişkin olarak, bu şema tetiklendiği zaman, kendinizi güvensiz, yapayalnız, size, umutsuzca ihtiyaç duyduğunuz ve kendi kendinize ancak çok küçük bir yolla sağladığınız güven, duygusal destek, bağlılık, güç ya da koruma verebilecek hiç kimseniz yokmuş gibi hissedebilirsiniz.4

    Terk edilme şemanızın kökeninde dengesiz, alkolik ve patlayıcı (ani tepki veren) anne babanız olabileceği gibi, erken yaşlarda ebeveyn kaybı gibi sizin güvenli bağlanma yaşantınızı kesintiye uğratan durumlar da olabilir.

    • Gençken anneniz-babanız ya da sizi büyütenler- ölmüş ya da evi terk etmiş olabilir. Anne babanız sizden çok uzun süre ayrı kalmış ya da hastanede yatmış olabilir.
    • Bakıcılar ya da bir kurum tarafından, farklı anne figürleri görerek büyütülmüş, ya da genç yaşta yatılı okula gönderilmiş olabilirsiniz.
    • Belki de anneniz tutarsızdı. Sizinle ilgilenemeyecek kadar depresif, öfkeli ya da sarhoş oluyordu.
    • Anne babanız siz küçükken boşandı; ya da o kadar çok kavga ediyorlardı ki ayrılacaklarından korkuyordunuz.
    • Bir ebeveyninizin ilgisini belirgin şekilde kaybettiniz. Örneğin, bir kardeşiniz doğdu ya da ebeveyniniz yeniden evlendi.
    • Aileniz size karşı fazla koruyucuydu. Bir çocuk olarak hayatın zorlukları ile mücadele etme fırsatınız olmadı.

    Terk edilme şeması ilişkileri nasıl etkiler?

    Terk edilme şeması, içinde, yakın ilişki içinde olduğumuz kişilerin eninde sonunda bizi terk edeceğine ilişkin güçlü bir inanç taşır. Sevgilimiz ya başka birini bulacaktır ya da ilişkiyi sürdürmekten vaz geçecektir. Sonuç olarak, her şey yolunda giderken, birdenbire sevgilimizin ilişkiyi bitirme önerisi ile karşımıza geleceği günü bekleriz. Sevgilimizin ağzından “seninle bir konuda konuşmak istiyorum” gibi bir ifade çıktığında aklımıza ilk gelen, ilişkiyi bitirme konuşması yapacak olmasıdır.6

    Ayrılma ve terk edilme korkulan durumlar olmasına karşın, bu şemaya sahipseniz tutarlı/bağlı olmayan insanlara karşı bir yakınlık hissedebilirsiniz. Yani sizi terk etme veya terk edilmiş hissettirme ihtimali bulunan kişiler size daha çekici gelir. Terk edilme şemasına sahipseniz eşiniz şu özelliklere sahip olabilir:

    • Evli ya da başka bir ilişkisi olduğu için size uzun vadede bir söz veremiyor.
    • Birlikte zaman geçirmeniz için yanınızda değil (çok seyahat ediyor, uzakta yaşıyor, ya da işkolik).
    • Duygusal olarak dengesiz (alkol/hap kullanıyor, depresif, düzenli bir işi olamıyor) ve duygusal olarak tutarlı şekilde yanınızda olamıyor.
    • Bir Peter Pan; yerleşik bir hayat istemeyen, birçok sevgilisi olma özgürlüğünü isteyen biri.
    • Size karşı duygularından emin değil. Sizi istediğini söylemesine karşın duygusal olarak geri duruyor. Bir an sizinle yoğun bir sevgi yaşarken, başka bir durumda yokmuşsunuz gibi davranabiliyor.

    Terk edilme şeması nasıl tedavi edilir?

    Terapideki temel amaçlardan biri, ilişkilerinizin istikrarı ile ilgili daha gerçekçi bir bakış açısı kazanmanızdır. Başarılı bir terapi sürecinden sonra, hayatınızın önemli bir kısmını değer verdiğiniz kişinin sizden kopacağı endişesi ile geçirmezsiniz. Endişe hissetseniz bile, bu duyguyla daha işlevsel şekilde başa çıkmayı öğrenirsiniz.

    Yakın ilişkiler size eskisi kadar korkutucu gelmez. İlişki yaşamak için daha çok risk almaya ve duygusal acılara göğüs germeye hazır olursunuz.

    Şema Kimyası mantığını kavradığınız için, zaten sizi terk edebilecek kişilerden ziyade size daha bağlı olabilecek kişilerle ilişki kurmaya çalışırsınız. Çapkın, uzak, mesafeli insanlar size çekici gelseler bile, bunun bir şema yaşantısı olduğunu anlar ve ona uygun tepki verirsiniz.

    İlişkilerinizde kendinizi daha güvenli hissettiğiniz için kıskançlıklarınız, karşı tarafı kontrol ve manipüle etme ihtiyacınız azalır. Siz artık takıntılı aşık olmaktan çıkıp doyum verici bir birliktelik yaşamaya başlayabilirsiniz.

    Kendinizi ilişki yaşamak zorunda hissetmezsiniz. Yalnız kalmanın da insani ve normal bir durum olduğunu kavrarsınız. Yalnız kaldığınızda depresif ya da huzursuz bir ruh haline bürünmezsiniz.

    Terapinin nihai amacı, duygusal ihtiyaçlarınızı sağlıklı şekilde giderebileceğiniz, doyum verici ilişkiler yaşayabileceğiniz insanlarla ilişki kurabilmenizdir.

    Terk edilme şeması ile ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz. Muhabbetle kalın.

    Referanslar

    1 Young, J., Kolosko, J. S., & Weishaar, M.E. (2013). Şema terapi (T. V. Soylu, Çev.). Litera Yayıncılık

    2 Rafaeli, E., Bernstein, D. P., & Young, J. (2012). Şema Terapi: Ayırıcı özellikler (M. Şaşıoğlu, Çev.). Psikonet Yayınları

    3 Arntz, A., & Jacob, G. (2016). Uygulamada şema terapi: Şema mod yaklaşımına giriş rehberi (G. Soygüt, Çev.). Nobel Akademik.

    4 Farrel, J. M., Reiss N., & Shaw I. A. (2016). Şema terapi: Klinisyenin rehberi (S. V. Alkan, E. Alkan, Çev.). Psikonet Yayınları

    5 Vreeswijk, M. V., Broersen, J., & Schurink, G. (2019). Mindfulness ve şema terapi (B. Alımcı, S. Çamkıran, B.H. Demir, F. S. G. Alkan, Çev.). Psikonet Yayınları

    Karaosmanoğlu, H. A. (2019). Hepsini istiyorum, hemen istiyorum: Dürtüsel ve büyüklenmeci davranışlarla başa çıkmak. Psikonet Yayınları

  • Sosyal izolasyon şeması nedir?

    Sosyal İzolasyon/ Yabancılaşma (Social Isolation/ Alienation) Şemasına sahipseniz kendinizi tüm dünyadan ve diğer insanlardan ayrı hissedersiniz. Sebebini tam olarak izah edemeseniz bile diğer insanlardan farklı olduğunuzu düşünürsünüz. Kendinizi bir grubun parçası, bir gruba ait olarak algılayamazsınız. Gruplar söz konusu olduğunda kendinizi izole ya da dışarıda kalmış hissedebilirsiniz. İki kişiyi aşan topluluklarda kendinizi rahatsız hissedebilirsiniz. Sosyal izolasyon şeması, kusurluluk şeması ile birlikte, sosyal anksiyete bozukluğunun temel psikolojik dinamiklerinden biri olabilir.

    Karakteristik sosyal izolasyon davranışları

    • Sosyal izolasyon şemasında kendinizi sürekli farklı hissettirecek durumlar yaratabilir, kendinizi farklı ya da dışarıda hissedeceğiniz ortamlarda çokça bulunabilir; bu duygulardan kaçınmak içi aşırı çaba sarf edebilir ya da söz konusu duyguları kendinizden uzak tutmak için aşırı uğraş verebilirsiniz. Bu yollar çok farklı gibi görünse de en temeldeki farklı, dışarıda, izole olmuş algınızı güçlendirmek gibi ortak bir paydaya sahiptirler.
    • Sosyal izolasyon şemasına sahipseniz, etraftakilerden farklı ya da daha aşağıda hissedeceğiniz ortamlarda(Fakirseniz çok zengin muhitlerde takılabilirsiniz, farklı etnik grupların içinde olabilirsiniz vb.) bulunmaya çalışabilirsiniz.
    • Etrafınızdakilerle ilişkinizde farklılıkları abartıp, benzerlikleri küçümsüyor olabilirsiniz. İnsanlarla birlikte olduğunuzda bile kendinizi yalnız hissediyor olabilirsiniz.
    • İşyerinizde kendinizi en dışarıda algılıyor olabilirsiniz. Daha çok kendi kendinize kalıyorsunuzdur. Terfi etmekte zorlanıyorsunuz; çünkü grup çalışması gerektiren projelerde uyum sağlayamıyorsunuz.
    • Grup içinde gergin ve utangaçsınız. Gevşeyip, kendiniz olamıyorsunuz. Yanlış bir şey yapmaktan ya da söylemekten korkuyorsunuz. Bir sonraki sözünüzü planlamaya çalışıyorsunuz. Yabancılarla konuşurkenrahatsızsınız. Diğer insanlara önerecek özel bir şeyiniz olmadığını düşünüyorsunuz.
    • Sosyal olarak gruplara katılmaktan ya da toplumun parçası olmaktan kaçınıyorsunuz. Yalnızca yakın aile çevrenizle ya da arkadaşlarla vakit geçiriyorsunuz.
    • İnsanlar aileniz ile karşılaştığında ya da onlar hakkında çok şey bildiğinde utanıyorsunuz. Aileniz hakkındaki bilgileri diğer insanlardan saklıyorsunuz.
    • Bulunduğunuz ortama uyum sağlamak için diğer insanlar gibi davranıyorsunuz. Onların sıra dışı yanlarınızı görmelerine izin vermiyorsunuz. İnsanların sizi utandıracaklarını ya da reddedeceklerine neden olacağını düşündüğünüz gizli bir hayatınız ya da duygularınız olabilir ya da varmış gibi algılayabilirsiniz.
    • Ailenizin eksikliklerinin üstesinden gelebilmenin üzerinde çok duruyorsunuz: statü kazanma, maddesel şeylere sahip olmak, iyi eğitimli görünmek, vs.
    • Doğanızın bazı yönlerini hiç kabul edemiyorsunuz; çünkü başkalarının bu yüzden hakkınızda kötü düşüneceğine inandınız (Utangaç, entellektüel, duygusal, kadınsı, zayıf, bağımlı vb.)
    • Fiziksel görünüşünüze çok düşkünsünüz. Diğer insanların sizi bulduklarından daha az çekici olduğunuzu düşünüyorsunuz. Fiziksel çekiciliğiniz için sıkı çalışıyorsunuz ve fiziksel kusurlarınıza çok duyarlısınız (Kilo, fiziksel görünüş, boy vb.)
    • Yavaş, akılsız, ve garip görünebileceğiniz durumlardan kaçınıyorsunuz (Üniversiteye gitmek, toplulukta konuşmak)
    • Sahip olmadığınız popülarite özelliklerine sahip diğer kişilerle kendinizi kıyaslıyorsunuz (Bakışlar, para, atletik beceri, başarı, giyim vb.)
    • Sosyal yetersizliğiniz olduğunu düşündüğünüz konularda telafi için aşırı çaba gösteriyorsunuz: popülaritenizi ya da sosyal becerilerinizi ispatlamak, kazanmak, doğru sosyal grubun üyesi olmak, kariyerinizde başarı elde etmek, ya da popüler çocuklar yetiştirmek gibi.
    • Bu şemaya sahip olmanız çok yakın arkadaşlarınızın olmasına engel değildir. Ancak onlarla grup içinde bulunmak sizin için zor olabilir.

    Sosyal izolasyon şemanızın kökeninde neler olabilir?

    Bu şemanın oluşumunda akranlarla yaşantılar çok önemli bir rol oynar. Bir farklılığınız(kilo, boy, görünüş, zeka, yaşadığınız semt vb)ın akranlarınız tarafından(okulda ya da bulunduğunuz ortamda) sizi incitici şekilde vurgulanması, sizinle dalga geçilmesi, bu durum nedeni ile dışlanmak şemanın oluşumunda etkin olabilir. Ayrıca kendi ailenizi akranlarınızın ailesinden farklı(fakir, eğitimsiz vb.) olarak algılamanız da önemli bir etken olabilir. Bununla birlikte anne babanızın da bu şemaya sahip olması, kendilerini toplumdan soyutlamaları da önemli bir faktördür.

    Sosyal izolasyonda şema kimyası

    Sosyal izolasyon şemasına sahipseniz kendinizi dışlanmış hissedeceğiniz ortamları daha çekici bulabilirsiniz. Örneğin yüksek standartçı kişilerin oluşturduğu seçkin topluluklar, ?sosyetik? ortamlar gibi. Olduğunuz gibi kabul edileceğiniz gruplar ise size çekici gelmeyecektir.

    Sosyal İzolasyon Şemasının İlişkinize Etkisi

    Bu şema daha çok topluluklarla ilişkinizle ilgili olduğu için ilişkilerinize ikincil olarak yansır. Kendinize, ait olduğunuz sosyal grubun çok dışında bir gruptan eş/partner seçebilirsiniz. Çok sosyal insanlar size çekici gelebilir; ancak zamanla bu sosyallikten rahatsız olacağınız için sorunlar yaşayabilirsiniz. Eşinizin gitmek isteyeceği topluluklara gitmek istemeyebilir ve bu yüzden tartışabilirsiniz. Toplum tarafından kabul edilebilirliğinizi arttırmak için aşırı güzel, yakışıklı, saygın eşler seçebilir veya onlar tarafından hoşlanılmaya ve seçilmeye çalışabilirsiniz.

    Sosyal izolasyon şemasında terapi amaçları

    Şema terapide temel amaç, diğer insanlardan daha az farklı hissetmenizde size yardımcı olmaktır. Genel yapının parçası olmasanız bile diğer insanlarla pek çok ortak noktamız vardır. En genel anlamda aynı ihtiyaçlara, duygulara vb. sahibiz; yani hepimiz insanız. Kesinlikle kabul edilmeyeceğiniz ortamlar olabilir; ancak amaç kabul edileceğiniz ortamları bulmak ve orda kalabilmenizi sağlamaktır. Gruplardan ve insanlardan uzak durma çabalarınızın önüne geçmek, yalnızlığınızdan kurtulmak temel hedeflerimiz arasında yer almalıdır.

  • Duygusal yoksunluk şeması nedir?

    Duygusal Yoksunluk (Emotional Deprivation) Şeması, insanların sahip olduklarını fark etmemelerine rağmen, terapistlerin en çok karşılaştıkları şemadır. Bu şemaya sahip insanlar, çoğunlukla yalnızlıktan, duygusal acıdan, boşluk hissinden, anlamsızlıktan, ve üzüntü duygusundan şikayetçi oldukları için terapiye giderler; ancak, çoğunlukla bu duyguların nedenine dair net bir fikir taşımazlar.

    Duygusal yoksunluk şemasına sahipseniz, temel duygusal ihtiyaçlarınızın, hayatınızdaki önemli insanlar (ebeveyn, eş, arkadaş vb.) tarafından giderilemeyeceğine dair içsel bir inanç taşırsınız. Bu içsel inanç/kabul etrafınızdaki insanların tepkileriyle uyumsuz olabilir. Yani, etrafınızdakiler sizin duygusal ihtiyaçlarınıza cevap verme çabası içinde olsalar bile siz bu durumu sahtelik ya da gerçek dışılık olarak algılayabilirsiniz. Söz konusu ihtiyaçlar arasında ilgi, sevgi, duygusal sıcaklık, anlaşılmak, dinlenilmek, önemsenmek, rehberlik vb. gösterilebilir.

    Duygusal yoksunluğun 3 türünden bahsedilebilir:

    Size bakacak, size önem gösterecek, dokunma ya da kucağına alma gibi fiziksel ilgi gösterecek kimsenin olmadığını hissetmeniz ilgi yoksunluğunun, kim olduğunuzu ve nasıl hissettiğinizi anlamaya çabalayacak ya da sizi gerçekten dinleyecek kimsenin olmadığını hissetmeniz empati yoksunluğunun ve size yol gösterecek ve koruyacak kimsenin olmadığını hissetmeniz de korunma yoksunluğunun göstergesi olabilir.

    Duygusal yoksunluk şeması genelde Aşırı Fedakarlık Şemasına (Başkaları için aşırı derecede fedakarlıkta bulunma) bağlıdır. Aşırı fedakarlık şemasında önceliğiniz karşınızdakinin ihtiyaçları, beklentileri olur. Kendinizi onun ihtiyaçlarını gidermekle sorumlu hissedersiniz. Söz konusu fedakarlık ikili ilişkilerde olması gerekenin ötesinde, sizi zorlayıcı, zamanla kullanılmışlık duygusu hissettirebilen, kendi ihtiyaçlarınızı unutturacak bir tutumdur. Aşırı fedakarlık şemasında, bir ilişki içinde görece dengede olması gereken duygusal alış veriş sizin aleyhinize olacak şekilde gerçekleştirilir. Dolayısıyla kendinizi unutacak ve unutturacak şekilde fedakarlık zamanla size yoksunluk duygusu yaşatacaktır.

    Karakteristik Duygusal Yoksunluk Davranışları

    Duygusal yoksunluk şemasına sahipseniz duygusal ihtiyaçlarınızı önem verdiğiniz kişilerden talep etmez, sevgi ya da rahatlık arzularınızı dile getirmezsiniz. Başkalarına odaklanır fakat kendiniz için çok az şey söylersiniz. Temelde hissettiğinizden daha güçlü hareket eder ve duygusal ihtiyaçlarınız yokmuş gibi davranarak duygusal yoksunluğunuzu artırırsınız. Karşı taraftan duygusal destek beklemez ve talep etmediğiniz için de elde edemezsiniz. İlişkilerinizde bir anda kendinizi unutulmuş bulabilirsiniz; ya da ihtiyaçlarınızdan o kadar uzaklaşırsınız ki unutulduğunuzu fark edemezsiniz bile.

    Her hastalığın (Şemaları psikolojik anlamda hastalıklı yanlarımız olarak düşünebiliriz) kendini yaşatacak uygun ortamlara ihtiyacı vardır. Siz de duygusal yoksunluk şemasında hayatınıza aldığınız kişileri duygusal olmayan ya da duygusallık göster(e)meyenlerden seçebilirsiniz. Çoğunlukla soğuk, mesafeli ve ben merkezci kişileri önemli kişi olarak seçersiniz ki bu size duygusal açıdan daha da yoksun hissettirir. Bu şekilde ilişkinizin başındaki, ihtiyaçlarınızın karşı taraftan anlaşıl(a)mayacağı ve gideril(e)meyeceği yönündeki içsel kabulünüz gerçekleşmiş olur. Siz bu durumu kader ya da talihle izah edebilirsiniz; ancak psikoloji literatüründe bu duruma ?kendini gerçekleştiren kehanet? deniyor.

    Yalnızlık sizin için çekici olabilir. Başkalarından herhangi bir şey beklemediğiniz için (içten içe alacağınıza dair umudunuz olmadığı için) yakın ilişkilerden uzak kalır bazen de tamamen kaçınırsınız.

    Duygusal yoksunluk şemasına sahip bazıları, duygusal ihtiyaçları giderilmediğinde aşırı talepkar olabilir ve istediklerini elde edemediklerinde de aşırı öfkeli davranabilirler. Bu kişilerde narsisistik (ben merkezci) yapılanma görülebilir. Bu kişiler çok güçlü hak görme duygularına sahip olabilirler. Bunlar için istedikleri şeyler doğal olarak onların hakkıdır ve karşısındaki kişiler bu haklarını onlara vermelidirler. Kendileri ise karşılarındakinin duygusal ihtiyaçlarını pek önemsemezler.

    Bu şemaya sahip insanların az bir kısmındaki diğer bir eğilim aşırı muhtaç şekilde davranmaktır. Bunlar ihtiyaçlarını çok şiddetli şekilde histriyonik (başkalarının gözüne sokacak şekilde, ağlama, bayılma vb. yollarla) dile getirirler. Karşı tarafın en ufak bir ilgisizliği bu kişiler için felakettir. Onlara göre ilgi ya var ya da yoktur. Bu gruptaki insanlar çok fazla psikosomatik semptomlara (baş ağrısı, migren, mide ağrısı, migren gibi fiziksel şikayetler) sahip olabilirler. Bu hastalıkların ortaya çıkışındaki temel amaç sekonder kazanç (karşı tarafın ilgisini çekmek) olur. Ancak kişiler bu tutumu bilinçli olarak değil bilinç dışı bir etkiyle sergilerler.

    Duygusal Yoksunluk Şemanızın Kökeninde Neler Olabilir?

    • Anneniz(veya babanız) soğuk ve duygulanımlarını göster(e)meyen birisi olabilir. Size yeterince sarılıp, fiziksel şefkat göster(e)memiş olabilir.
    • Çocukluğunuzda, daha önemli veya değerli görülen başka biri nedeni ile(kardeş gibi) sevildiğinizi ve değer verildiğinizi hissedememiş olabilirsiniz.
    • Anneniz(veya babanız) size ihtiyacınız olan zamanı ve dikkati sunamamış; o çocuk dünyanızda ihtiyaçlarınızı yeterince anlamamıştır. Sizinle gerçek bir ebeveyn-çocuk iletişimine girememiştir.
    • Anneniz(veya babanız) zor durumlarınızda sizi yeterince avutamamıştır. Bu nedenle siz de kendi acınızı dindirmeyi veya diğer insanların sizi avutmasını kabul etmeyi öğrenememişsiniz. Dolayısıyla ihtiyaçlarınız giderilmediğinde ortaya çıkan acı sizin için katlanılmaz oluyor.
    • Ebeveyniniz size uygun rehberlik yapamamış veya kendinize bir yön bulmanızı sağlayacak desteği verememiştir. Hayatınızda güvenebileceğiniz sağlam bir dayanağınız olmamıştır. Bu durumda karar vermek sizin için çok zor ve riskli bir süreç haline gelir.

    Özel Dikkat ! Duygusal Yoksunlukta Şema Kimyası (Şemanın İlişkinize Etkisi)

    Şema Kimyası kavramı, şemaların (en temel, olumsuz psikolojik yapılanmalar) kendilerini sürdürücü özelliklerinin tutumlarımıza/ilişkilerimize yansımasını ifade eder. Buna göre şemamıza uygun olan kişiler hayatımıza olumsuz etki etse bile bize daha çekici gelebilirler. Buna göre ya şemamıza uygun kişileri hayatımıza alıyor ya da ilişkimizde şemamıza uygun davranışlar sergiliyoruz.

    Duygusal Yoksunluk Şemasına sahipseniz ilişkilerinizle ilgili şu tür yaşantılarınız olabilir:

    • Eşinize karşı ihtiyaçlarınızı dile getirmezsiniz. Ya onun sizi anlamasını beklersiniz (ki bu gerçekçi bir beklenti değildir) ya da siz dile getirdikten sonra yapılanların bir anlamı olmadığını düşünürsünüz.
    • Ne hissettiğinizi eşinize anlatmadan onun duygularınızı anlamasını beklersiniz. Eşiniz tarafından anlaşılmadığınızda ise hayal kırıklığı yaşarsınız. Bu hayal kırıklığı eşinize küsmenize ya da öfke duymanıza yol açabilir
    • Duygusal anlamda çok güçlü olmaya çalışırsınız, Kendinize, eşinizin sizi koruyacağı veya yönlendireceği kadar bile incinebilir olma izni vermez, duygusal acı ile aranıza duvar örersiniz.
    • Duygusal ihtiyaçlarınız giderilmediği için kızgın ve ısrarcı davranışlarınız olabilir. Bu durum eşinizin size yeterinde duygusal destek sunmamasından kaynaklanabileceği gibi sorunlarınızı eşinizle paylaşmamış olmanızdan da kaynaklanabilir.
    • Size yeterince ilgi göstermediği için eşinize suçlayıcı davranabilirsiniz. Suçlayıcılık ve eşinizin buna vereceği olumsuz tepki ilişkinizi zamanla çıkmaza sokabilir.
    • Bazen uzaklaşır, kendi içinize kapanır(ya da kaçar), ulaşılmaz olursunuz. Bu durum eşinizin de sizden uzaklaşmasına yol açabilir ve ilişkiniz kopabilir.
    • Gideremediğiniz duygusal ihtiyaçlarınızı fiziksel şikayet, ağrı, can sıkıntısı vb. olarak dile getirebilirsiniz. Ancak bu yolları bilinçli olarak değil bilinç dışı olarak kullanırsınız.

    Duygusal Yoksunluk Şemasında Terapi Amaçları

    Duygusal Yoksunluk Şemasının terapisindeki temel amaç duygusal ihtiyaçlarınızı fark etmenize ve bu ihtiyaçların doğal ve insani olduğunu kabul etmenize yardımcı olmaktır. Pek çoğumuz şu ya da bu sebeple doğal ihtiyaçlarımıza yabancılaşmış olabiliriz. Bu durumda da hayatımızda neyin eksik olduğunu anlayamaz sadece eksikliğin sonuçlarını yaşarız.

    Terapideki bir diğer hedef, doğal duygusal ihtiyaçlarımızı sağlıklı yollardan giderebilmeyi öğrenmektir. İhtiyaçlarımıza cevap verebilecek eş seçmek, ihtiyaçlarımızı dile getirmeyi öğrenmek, ihtiyaçlarımızı gideremediğimizde sabretmeyi ve kendimizi avutmayı öğrenmek bu yollardan bazıları olabilir.

    Şemalar, en temel duygusal ihtiyaçlarımızı yanlış yollarla giderme çabasına yol açtığı için, ihtiyaçlarımızın normal yollarla giderilmesi şema terapinin nihai amacıdır.

  • Dayanıksızlık şeması nedir?

    Dayanıksızlık şemasının tam adı şudur: Hastalık ve Tehditlere Karşı Dayanıksızlık Şeması (Vulnerability Harm or Illness Schema)

    Dayanıksızlık şemasının merkezinde, kişinin önleyemeyeceği, beklenmedik bir felaketin herhangi bir zamanda ortaya çıkmasından duyulan abartılı korku yer alır. Bu şemaya sahip insanlar yaşamlarını, her an bir felaketin çıkmak üzere olduğuna inanarak geçirirler. Dayanıksızlık şemasına sahip kişiler aynı zamanda, ortaya çıkacak felaketle başa çıkamayacaklarına inanırlar.

    https://semarehberi.com/sema-nedir/

    Kişinin her an olabileceğini beklediği ve kendisini dayanıksız hissettiği korkutucu durumlar şunlardan biri veya daha fazlası olabilir:

    • Tıbbi durumlar: Kalp krizi, AIDS, kanser, beyin kanaması veya amansız herhangi bir hastalık durumu.
    • Ruhsal durumlar: Çıldırma, aklını kaybetme korkusu olarak ifade edilen kişinin kendi ruhsal dengesinin bozulması.
    • Maddi durumlar: Kişinin tüm parasını kaybederek muhtaç hale gelmesi.
    • Çevresel durumlar: Asansörler, uçaklar, depremler, kedi, köpek, örümcek, saldırıya uğrama gibi yaşam içinde karşılaşılabilen nesneler veya durumlar.

    Dayanıksızlık şemasında ağır basan duygu, hafif düzeyde bir korkudan tam gelişmiş panik ataklara doğru gelişen anksiyetedir.

    Karakteristik dayanıksızlık davranışları

    • Dayanıksızlık şemasına sahipseniz abartılı korkularınız yüzünden günlük hayatta genellikle kaygılı hissediyorsunuz.
    • Sağlığınız ve muhtemel hastalıklar için çok endişeleniyorsunuz. Bu durumla başa çıkmak için:

    I) Gereksiz tıbbi kontrollere gidiyorsunuz.

    II) sürekli destek ihtiyacınızla ailenize yük oluyorsunuz ve

    III) hayatın güzelliklerinden mahrum kalıyorsunuz, hayattan zevk alamıyorsunuz.

    • Vücudunuzu çok fazla dinlemeniz ve muhtemel hastalık endişeniz yüzünden panik ataklar yaşıyorsunuz.
    • İflastan (ekonomik bir felaketten) gerçek dışı bir korkunuz var. Bu korku para konusunda gereksiz yere sıkı/cimri davranmanıza; gerekli olmasına rağmen ekonomik ve mesleki değişiklik yapma konusunda isteksiz olmanıza neden oluyor. Yeni yatırım ya da projeleri kaybetmek pahasına elinizdekini tutmak için çaba harcıyorsunuz. Risk alamıyorsunuz.
    • Kanuni bir tehlikeden sakınmak için uç noktalarda uğraş veriyorsunuz. Örneğin gece dışarı çıkmaktan, büyük şehirleri ziyaret etmekten, toplu taşıma araçlarından kaçınıyorsunuz. Yani hayatınız oldukça sınırlandırılmış durumda.
    • Ufacık bile olsa risk içeren günlük işlerden kaçınıyorsunuz. Örneğin asansöre, metroya binmek, ya da deprem olabilecek bir şehirde yaşamak gibi.
    • Eşinizin sizi korkularınızdan korumasına izin veriyorsunuz. Oldukça fazla desteğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Eşiniz korktuğunuz durumlardan kaçınmanıza yardımcı oluyor. Eşinize aşırı bağımlı hale geliyorsunuz. Bu bağımlılığa bile öfkeleniyorsunuz.
    • Kronik anksiyeteniz sizi egzema, astım, kolit, ülser gibi bazı psikosomatik hastalıklara daha yatkın yapıyor olabilir.
    • Sosyal hayatınızı sınırlandırıyorsunuz; çünkü korkularınızın sonucu olarak diğer insanların yapabildiği pek çok şeyi yapamıyorsunuz.
    • Korkularınıza uyum sağlamak zorunda kalan eşiniz ve/veya ailenizin de hayatını sınırlıyorsunuz.
    • Korkularınızı çocuklarınıza da aktarmış olabilirsiniz.
    • Tehlikeden sakınmak için birçok başa çıkma mekanizmasını abartılı derecede kullanıyorsunuz. Obsesif kompulsif belirtiler ve batıl düşünceler taşıyabilirsiniz.
    • Kronik endişenizi azaltmak için ilaç, alkol, yemek vs.’ye düşkünlük geliştirmiş olabilirsiniz.

    Dayanıksızlık şemasının kökeninde neler olabilir?

    Tüm bozulmuş hareket özgürlüğü şemaları gibi, dayanıksızlık şemasında da, aşırı koruyucu bir ana baba tutumu vardır. Bu kollamaya anne babanın endişeli tutumları da eşlik eder. Çocuk, çocuk yaşlardan itibaren terlerse, soğuk su içerse veya çıplak ayakla gezerse hasta olacağına, futbol oynarsa ayağı kırılacağına, sokakta gezerse kaçırılacağına veya saldırıya uğrayacağına inandırılır.

    Bu şemayı aynı şema ile yaşamış ebeveynlerinizi gözlemleyip izleyerek edinmiş olabilirsiniz. Anneniz/babanız fobikti ya da bazı alanlarda aşırı korkuları vardı. (Kontrolü kaybetme, hastalanma, iflas etme gibi)

    Ebeveyniniz tehlike ya da hastalık konularında aşırı koruyucuydu. Sürekli sizi tehlikeler konusunda uyarıyordu. Kendinizi bu günlük işlerle bile başa çıkamayacak kadar kırılgan ve beceriksiz hissediyordunuz.

    Ebeveyniniz sizi yeterince koru(ya)madı. Çocukluk çevreniz fiziksel, duygusal ve finansal olarak yeterince güvenli değildi. (Bu durum genellikle Duygusal Yoksunluk Şeması veya Şüphecilik Şeması ile beraberdir.)

    Çocukken çok hastalandınız veya araba kazası gibi, sizi incinebilir hissettirecek ciddi bir travmatik olay yaşadınız.

    Ebeveynlerinizden biri travmatik bir olay yaşadı, belki de hayatını kaybetti. Dünyayı tehlikelerle dolu olarak algılamaya başladınız.

    Özel dikkat ! Dayanıksızlıkta şema kimyası (şemanın ilişkinize etkisi)

    Bu şemaya sahip kişiler genellikle kendilerine destek olacak eşler seçerler. Terapide, seçilen bu eşlerin bir lakabı vardır: baston eş. Gerçekten de bu eşler (partnerler, arkadaşlar vb.) kişiye, korkularının yersiz olduğuna dönük yüzleştirmeyi pek yapamazlar. Genellikle ona güven vermeye, destek olmaya çalışırlar. Terapi sırasında eşlerin desteğini azaltmak, daha sağlıklı yüzleştirici tepkilerle değiştirmek önemlidir.

    Korkulan durumlara göre eş seçimi önem kazanabilir. Kalp krizi geçirmekten korkan bir kişi için bir doktor ideal bir eş gibi gelebilir. Çünkü her an yanında ona ilk müdahaleyi yapabilecek birisi vardır. Ya da parasal endişeleri olan birisi için varlıklı bir eş rahatlatıcı olabilir.

    Eşiniz size yardımcı olmaya çalışsa da, yardımlarının bir faydası olmadığı veya olamayacağı için bazen bıkkınlık yaşayabilir. Bununla birlikte ilişkiniz, daha çok bir tarafın korkuları ve önlem alma çabaları için harcanan zamandan oldukça olumsuz bir şekilde etkilenir.

    Dayanıksızlık şemasında terapi amaçları

    Dayanıksızlık şemasının terapisinde temel amaç, felaket olasılığı düşüncelerinizi azaltmak ve üstesinden gelebileceğiniz değerlendirmeleri artırmaktır. Terapi sürecinde korkularınızı gerçekçi bir şekilde değerlendirirsiniz ve onların abartılı olduklarını fark edersiniz. Gerçekçi korkuyla gerçekçi olmayan korku arasında ayırım yapmayı öğrenebilirsiniz. Terapide nihai amaç, şemanın sürmesine yardım eden aşırı telafi ve kaçınma davranışlarınızı azaltmak; korktuğunuz pek çok durumla yüzleşmenizi sağlamaktır. Çünkü bu yüzleşme, korkularınızın gerçekçi olmadığını size fark ettirecektir.

    Yazı ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmından benimle paylaşırsanız memnun olurum. Muhabbetle. kalın.

  • Mod terapisi nedir?

    Şema terapideki en önemli kavramlardan biri mod (mode) kavramıdır. Bu yazıda, modun ne olduğunu ve hayatımızı yaşarken hangi modları deneyimleyebileceğimizi sizinle paylaşmak istiyorum. Mod kavramı daha iyi anlamanıza yardımcı olması açısından, Şema nedir? ve Şema terapi nedir? yazılarını okumanızı tavsiye ederim.

    Günlük Dilde Mod Nedir?

    Mod kelimesinin Türkçe Sözlükte karşılığı yok. Bu yüzden ben de biraz daha dolambaçlı bir yoldan gitmek durumundayım. Mod, İngilizce mode kelimesinin Türkçede kullanılan karşılığı. Kelime olarak zihnimde,  “belirli bir şeyi yapabilir hal” gibi bir anlam çağrışıyor. Buna sebep olanın ise, mod kelimesinin günlük hayatta karşılaştığım bazı kullanımları olduğunu söyleyebilirim. Örnek olarak şunları verebilirim: çalışma modu (operation mode), güvenli mod (safe mode), çekim modu (shooting mode) vb.

    Şimdi ise, insani bir deneyim olan mod kavramını ele almaya çalışayım. Bunun için de, günlük hayatta karşılaşabileceğimiz veya kendimizi içinde bulabileceğimiz bir diyaloğu ele alalım:

    Ahmet: Şeref, Taksime gidip biraz dolaşalım mı?

    Şeref: Yok ya. Ben gelmeyeyim. Hiç modumda değilim.

    Ahmet: Hayırdır, neyin var?

    Şeref: Ne bileyim, keyifsiz hissediyorum kendimi.

    Yukarıdaki basit diyalogda Şeref’in “Hiç modumda değilim.” cümlesi bizim için rehber niteliği taşıyacaktır. Kısa muhakemeler işimize yarayabilir:

    • Şeref’in içinde bulunduğu mod, onu Taksim’e götürecek bir mod -Buna Taksim modu diyelim- değil.
    • Şeref şu anda kendini keyifli değil, keyifsiz hissediyor. Buna da keyifsiz mod diyelim.
    • Öyleyse Taksim modu ile keyifsiz mod birbirinden farklı içeriklere sahip.
    • Bu farklılık düşünce alanında, duygu alanında, davranış alanında vb. kendini gösterebilir. Yani Şeref, Taksim modunda olsaydı, başka düşünüp, başka hissedip, başkaca davranabilecekti.

    Hepimiz günlük hayatta kendimizi çok farklı modların içerisinde bulabiliriz. Gezesimiz gelmez, perdeleri çekip yorganın altına gömülmek isteyebiliriz, etrafı neşelendirecek kahkahalar atabiliriz, kalabalık içine girmek istemeyebiliriz vb. Burada önemli olan nokta şudur: İçinde bulunduğumuz her durumun (modun) kendine has duygusu, düşüncesi, davranışı, bedensel deneyimi vb. vardır.

    Mod nedir? Modun bir terim olarak anlamı nedir?

    Şema Terapinin  kurucusu Jeffrey E. Young, psikoterapi çalışmalarında, bazı insanların (özellikle terapiye borderline kişilik bozukluğu gibi sorunlarla gelenlerin) bir halden başka bir hale hızlıca geçtiğini fark etti. Mesela genç bir hanım, seansın belirli bir bölümünde son derece incinmiş bir haldeyken, birkaç dakika sonra son derece öfkeli bir halde olabiliyordu.  Bu durum, Young’ın terapi modeli ola şema terapinin etkisiz kalmasına yol açabiliyordu. Bu durumu anlamaya çalışan Young, MOD kavramının bu geçişleri tasvir edebileceğini fark etti.

    Mod, bir kişi için belirli bir anda aktif olan şemalar (duygular, düşünceler ve bedensel yaşantıların bütünü) ve başa çıkma tepkilerinin toplamıdır.

    Mod “belirli bir zaman” diliminde, içinde bulunduğumuz hali tasvir eder. Kişi belirli bir moddayken o moda uygun düşüncelere ve duygulara sahip olur. O moda uygun bedensel yaşantıları deneyimler. O modun gerektirdiği davranışları sergiler.

    Modlar kişiliğimizin belirli bir yanı olarak düşünülebilir. Öfkeli yanımız, incinmiş yanımız, korkmuş yanımız, aşağılanmış yanımız vb. dediğimizde belirli bir mod yaşantısından bahsetmiş oluruz.

    Jeffrey E. Young çalışmaları esnasında, hastalarının terapide (herkesin de günlük hayatta) 10 farklı modda bulunabileceğini gözlemledi. Söz konusu modlar sağlıklı olabileceği gibi sağlıksız da olabilir. Sağlıksız modların düzeltilmesi için geliştirdiği yönteme de Mod Terapisi adını verdi.

    Şema terapide kavramsallaştırılan 10 mod

    1- Çocuk modları

    Çocuk modları, kendimizi bir çocuk gibi deneyimlediğimiz modlardır. Herhangi bir çocuk modundayken, yaşımız, mesleğimiz, sosyal statümüz ne olursa olsun kendimizi söz konusu çocuk gibi algılarız. Çocuk modlarında bir çocuk gibi üzülür, bir çocuk gibi korkar, bir çocuk gibi incinir ya da bir çocuk gibi mutlu oluruz. Bir çocuk modu olmasına rağmen mutlu çocuk modu, kişiliğimizin sağlıklı yanını temsil eder. Çünkü mutlu çocuk modunda iken en temel insani ihtiyaçlarımız sağlıklı yollarla gidermiş oluruz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta, mutlu çocuk ile doyumsuz, şımarık çocuğun aynı çocuk olmadığıdır. Temel olarak 3 çocuk modunu deneyimleyebiliriz:

    • İncinmiş çocuk modu
    • Kızgın ve dürtüsel çocuk modu
    • Mutlu çocuk modu

    2- Uyum bozucu ebeveyn modları

    Ebeveyn modları, bizi büyüten insanlar (illa anne baba olmak zorunda değil) maruz kaldığımız muameleler sonucunda oluşan içsel yanlarımızdır. Bu moddayken kendinize kötü, zarar verici bir ebeveyn gibi davranırsınız. Kendinizden gerçekçi olmayan taleplerde bulunur, kendinize hakaret eder, kendinizi aşağılar ve kendinize ceza verebilirsiniz. Şema terapide temel olarak 3 çeşit ebeveyn modundan söz edebiliriz:

    • Başarı odaklı talepkar ebeveyn modu
    • Duygu odaklı talepkar ebeveyn modu
    • Cezalandırıcı ebeveyn modu

    3- Başa çıkma modları

    Yalnızlık, incinme, terk edilme gibi zor duygularla başa çıkmak için geliştirdiğimiz yanlarımızdır. Bu moddayken mesela, yalnızlığın acısını bastırmak için alkol alabilir, başarısız hissetmemek için çalışmaktan uzak durabilir veya sevilmek karşınızdakine aşırı verici davranabilirsiniz. 3 başa çıkma modu vardır:

    • Teslim olma modu
    • Kaçınma modu
    • Aşırı telafi modu

    4- Sağlıklı yetişkin modu

    Sağlıklı yetişkin modu, kendiliğimizin becerikli, güçlü, sorun çözebilen, gerçeklerle hareket edebilen ve iyi işlev görebilen yanını temsil eder. Entelektüel, sportif, cinsel, estetik gibi alanlardaki aktiviteleri yetişkin yanımız gerçekleştirir. Terapide hedeflenen şey, hayatımıza mutlu çocuk modu ile birlikte yetişkin modun hakim olmasını sağlamaktır. Çünkü yetişkin mod, ihtiyaçlarımıza sağlıklı yollarla ulaşmamıza yardım eden modumuzdur.

    Mod açısından bakıldığında, hayatta ne yaptığımız kadar hangi modda yaptığımız da önemlidir. Mesela başarılı bir iş adamı, kendisinden beklenilen başarıyı gerçekleştirmeye çalıştığı için de başarılı olabilir, kendi içindeki üretkenliği hayata geçirmek için de. İlkinde başa çıkma modunda içsel bir mutsuzluk ve anlamsızlık yaşarken, ikincisinde yetişkin modunda üretken hissedebilir kendini.

    Mod terapisi nasıl bir süreçtir?

    Yukarıda bahsettiğimiz modları hepimiz zaman zaman deneyimleyebilirz. Önemli olan, sağlıksız modlara ne sıklıkta girdiğimiz ve bu modları ne yoğunlukta yaşadığımızdır. Psikolojik açıdan ideal olan, hayatın getirdiği her duyguyu uygun dozda deneyimleyebilmektir. İşler iyi gittiğinde mutlu olmak, ayrılıklarda acı duymak, ürettiğimizde başarılı hissetmek vb. son derece doğaldır. Ancak, sevgilisi tarafından terk edilen birinin, annesi tarafından terk edilen bir çocuk gibi hissetmesi bir mod yaşantısıdır ve terapi gerektirebilir. Çünkü ortada bir anne ve çocuk yoktur.

    Mod terapisinde temel hedef, kişilerin mutlu çocuk modunun eşlik ettiği bir sağlıklı yetişkin modunu güçlendirmektir.

    Mod terapisinde temel hedef, kişilerin mutlu çocuk modunun eşlik ettiği bir sağlıklı yetişkin modunu güçlendirmektir.

    Mod terapisinde genel olarak şöyle bir süreç izlenir:

    Değerlendirme ve Eğitim Aşaması

    Bu aşamada danışanın, sahip olduğu modlar tespit edilir. Danışanın duyguları, düşünceleri, davranışları, anıları, ilişki tarzları vb. ele alınır. Danışan mod kavramından haberdar edilir. Danışanın yaşadıkları mod çerçevesnde yeniden tanımlanır. Hedefler ve beklentiler netleştirilir.

    Değişim Aşaması

    İkinci aşamada ise, danışanın sahip olduğu zarar verici modlara müdahalelerde bulunulur. Bu müdahaleler, duygu teknikleri, düşünce teknikleri, davranış teknikleri ve kişiler arası teknikler şeklinde gerçekleştirilir.

    Yukarıda bahsettiğim modlarla ilgili ayrıntılı bilgileri başka yazılarda vermeyi düşünüyorum. Bu yüzden çok uzun yazmadım.

    Mod kavramıyla ilgili kafanıza takılan soruları ve düşüncelerinizi yazının yorum kısmında benimle paylaşırsanız memnun olurum. Muhabbetle kalın.

  • Şema testi

    Şema Testi, Şema Terapinin kurucusu Jeffrey E. Young tarafından geliştirilmiştir. Testin özgün adı, Young Şema Ölçeği Kısa Form -3’tür. İsterseniz ölçeği indirip kullanabilirsiniz.

    Yönerge: Aşağıda, kişilerin kendilerini tanımlarken kullandıkları ifadeler sıralanmıştır. Lütfen her bir ifadeyi okuyun ve sizi ne kadar iyi tanımladığına karar verin. Emin olamadığınız sorularda neyin doğru olabileceğinden çok, sizin duygusal olarak ne hissettiğinize dayanarak cevap verin.

    Bir kaç soru, anne babanızla ilişkiniz hakkındadır. Eğer biri veya her ikisi şu anda yaşamıyorlarsa, bu soruları o veya onlar hayatta iken ilişkinizi göz önüne alarak cevaplandırın.

    1 den 6’ya kadar olan seçeneklerden sizi tanımlayan en yüksek şıkkı seçerek her sorudan önce yer alan boşluğa yazın.

    Derecelendirme:

    1. Benim için tamamıyla yanlış
    2. Benim için büyük ölçüde yanlış
    3. Bana uyan tarafı uymayan tarafından biraz fazla
    4. Benim için orta derecede doğru
    5. Benim için çoğunlukla doğru
    6. Beni mükemmel şekilde tanımlıyor

    Değerlendirme:

    Her bölüm (şema) için, ilgili maddeleri puanlayınız. Bir maddeye en az 1 en fazla 6 puan verebilirsiniz.

    İlgili şemanın toplam puanını hesaplayın. Toplam -diyelim ki 25- puanı , soru sayısına -diyelim ki 5- bölün. Çıkan sonuç -bu durumda 5- sizin o şema için test puanınızdır.

    Test puanınız ne kadar yüksekse, ilgili şemaya o kadar sahipsiniz demektir. Sonucun 1 olması, o şemaya neredeyse sahip olmadığınızı, sonucun 6 olması, o şemaya -bu teste göre- en yüksek düzeyde sahip olduğunuzu gösterir.

    Şema Testi Maddeleri

    1- Duygusal Yoksunluk Şeması

    1_____ 19_____ 37_____ 55____ 73____ Toplam: _____

    1. _____   Bana bakan, benimle zaman geçiren, başıma gelen olaylarla gerçekten ilgilenen kimsem olmadı.

    19. _____  Çevremde bana sıcaklık, koruma ve duygusal yakınlık gösteren kimsem yok.

    37. _____  Birisi için özel olduğumu hiç hissetmedim.

    55. _____  Beni gerçekten dinleyen, anlayan veya benim gerçek ihtiyaçlarım ve duygularımı önemseyen kimsem olmadı.

    73. _____  Hayatımda ne yapacağımı bilmediğim zamanlarda uygun bir öneride bulunacak veya beni yönlendirecek kimsem olmadı.


    2- Terk Edilme Şeması

    2 _____ 20_____ 38_____ 56 _____ 74_____ Toplam: _____

    2. _____  Beni terk edeceklerinden korktuğum için yakın olduğum insanların peşini bırakmam.

    20. _____  Diğer insanlara o kadar muhtacım ki onları kaybedeceğim diye çok endişeleniyorum.

    38. _____  Yakınlarımın beni terk edeceği ya da ayrılacağından endişe duyarım

    56. _____  Önem verdiğim birisinin benden uzaklaştığını sezersem çok kötü hissederim.

    74. _____  İnsanların beni terk edeceği endişesiyle bazen onları kendimden uzaklaştırırım.


    3- Kuşkuculuk Şeması

    3_____ 21_____ 39_____ 57_____ 75_____ Toplam:  _____

    3. _____  İnsanların beni kullandıklarını hissediyorum

    21. _____  İnsanlara karşı tedbiri elden bırakamam yoksa bana kasıtlı olarak zarar vereceklerini hissederim.

    39. _____  Herhangi bir anda birileri beni aldatmaya kalkışabilir.

    57. _____  Diğer insanların niyetleriyle ilgili oldukça şüpheciyimdir.

    75. _____  Genellikle insanların asıl veya art niyetlerini araştırırım.


    4- Sosyal İzolasyon Şeması

    4_____ 22_____ 40_____ 58_____ 76_____ Toplam: _____

    4. _____  Uyumsuzum.

    22. _____  Temel olarak  diğer insanlardan farklıyım.

    40. _____  Bir yere ait değilim, yalnızım.

    58. _____  Kendimi diğer insanlara uzak veya kopmuş hissediyorum.

    76. _____  Kendimi hep grupların dışında hissederim.


    5- Kusurluluk / Utanç Şeması

    5_____ 23_____ 41_____ 59_____ 77_____ Toplam: _____

    5. _____  Beğendiğim hiçbir erkek/kadın, kusurlarımı görürse beni sevmez.

    23. _____  Gerçek beni tanırlarsa beğendiğim hiç kimse bana yakın olmak istemez.

    41. _____  Başkalarının sevgisine, ilgisine ve saygısına değer bir insan değilim.

    59. _____  Kendimi sevilebilecek biri gibi hissetmiyorum.

    77. _____  Kabul edilemeyecek pek çok özelliğim yüzünden insanlara kendimi açamıyorum veya beni tam olarak tanımalarına izin vermiyorum.


    6- Başarısızlık Şeması

    6_____  24_____ 42_____ 60_____ 78_____ Toplam:  _____

    6. _____  İş (veya okul) hayatımda neredeyse hiçbir şeyi diğer insanlar kadar iyi yapamıyorum

    24. _____  İşleri halletmede son derece yetersizim.

    42. _____  İş ve başarı alanlarında birçok insan benden daha yeterli.

    60. _____  İş (okul) hayatımda diğer insanlar kadar yetenekli değilim.

    78. _____ İş (okul) hayatımda diğer insanlar kadar zeki değilim.


    7- Bağımlılık / Yetersizlik Şeması

    7_____ 25_____ 43_____ 61_____ 79_____ Toplam: _____

    7. _____  Günlük yaşamımı tek başıma idare edebilme becerisine sahip olduğumu hissetmiyorum.

    25. _____  Gündelik işlerde kendimi başkalarına bağımlı biri olarak görüyorum.

    43. _____  Doğru ile yanlışı birbirinden ayırmakta zorlanırım.

    61. _____  Gündelik işler için benim kararlarıma güvenilemez.

    79. _____  Ortaya çıkan gündelik sorunları çözebilme konusunda kendime güvenmiyorum.


    8- Tehditler Karşısında Dayanıksızlık Şeması

    8_____ 26_____ 44_____ 62_____ 80_____ Toplam: _____

    8. _____  Kötü bir şey olacağı duygusundan kurtulamıyorum.

    26. _____  Her an bir felaket (doğal, adli, mali veya tıbbi) olabilir diye hissediyorum.

    44. _____  Fiziksel bir saldırıya uğramaktan endişe duyarım.

    62. _____  Tüm paramı kaybedip çok fakir veya zavallı duruma düşmekten endişe duyarım.

    80. _____  Bir doktor tarafından herhangi bir ciddi hastalık bulunmamasına rağmen bende ciddi bir hastalığın gelişmekte olduğu endişesine kapılıyorum.


    9- İç İçelik / Gelişmemiş Benlik Şeması

    9_____ 27_____ 45_____ 63_____ 81_____ Toplam: _____

    9. _____  Anne babamdan ayrılmayı, bağımsız hareket edebilmeyi, yaşıtlarım kadar, başaramadım.

    27. _____  Annem, babam ve ben birbirimizin hayatı ve sorunlarıyla aşırı ilgili olmaya eğilimliyiz.

    45. _____  Annem, babam ve ben özel hayatımız birbirimizden saklarsak, birbirimizi aldatmış hisseder veya suçluluk duyarız.

    63. _____  Çoğunlukla annem ve babamın benimle iç içe yaşadığını  hissediyorum-Benim kendime ait bir    hayatım yok.

    81. _____  Sık sık annemden babamdan ya da eşimden ayrı bir kimliğimin olmadığını  hissediyorum.


    10- Boyun Eğicilik Şeması

    10_____ 28_____ 46_____ 64_____ 82_____ Toplam: _____

    10. _____  Eğer istediğimi yaparsam, başımı derde sokarım diye düşünürüm.

    28. _____  Diğer insanların isteklerine uymaktan başka yolum yokmuş gibi hissediyorum; eğer böyle yapmazsam bir şekilde beni reddederler veya intikam alırlar.

    46. _____  İlişkilerimde, diğer kişinin yönlendirici olmasına izin veririm.

    64. _____ Kendim için ne istediğimi bilmediğim için daima benim adıma diğer insanların karar vermesine izin veririm.

    82. _____  Haklarıma saygı duyulmasını ve duygularımın hesaba katılmasını istemekte çok zorlanıyorum.


    11- Kendini Feda Şeması

    11_____ 29_____ 47_____ 65_____ 83_____ Toplam: _____

    11. _____  Genellikle yakınlarıma ilgi gösteren ve bakan ben olurum.

    29. _____  Başkalarını kendimden daha fazla düşündüğüm için ben iyi bir insanım.

    47. _____  Yakınlarımla o kadar meşgulüm ki kendime çok az zaman kalıyor.

    65. _____  Ben hep başkalarının sorunlarını dinleyen kişi oldum.

    83. _____  Başkaları beni, diğerleri için çok, kendim için az şey yapan biri olarak görüyorlar.


    12- Duyguları Bastırma Şeması

    12_____ 30_____ 48_____ 66_____ 84_____ Toplam: _____

    12. _____  Olumlu duygularımı diğerlerine göstermekten utanırım (sevdiğimi, önemsediğimi göstermek gibi).

    30. _____  Duygularımı diğerlerine açmayı utanç verici bulurum.

    48. _____  İnsanlarla beraberken içten ve cana yakın olmak benim için zordur.

    66. _____  Kendimi o kadar kontrol ederim ki insanlar beni duygusuz veya hissiz bulurlar.

    84. _____  Diğerleri beni duygusal olarak soğuk bulurlar.


    13- Yüksek Standartlar Şeması

    13_____ 31_____ 49_____ 67_____ 85_____ Toplam: _____

    13. _____  Yaptığım çoğu şeyde en iyi olmalıyım; ikinci olmayı kabullenemem.

    31. _____  En iyisini yapmalıyım, “yeterince iyi” ile yetinemem.

    49. _____  Tüm sorumluluklarımı yerine getirmek zorundayım.

    67. _____  Başarmak ve bir şeyler yapmak için sürekli bir baskı altındayım.

    85. _____  Kendimi sorumluluktan kolayca sıyıramıyorum veya hatalarım için gerekçe bulamıyorum.


    14- Haklılık Şeması

    14_____ 32_____ 50_____ 68_____ 86_____ Toplam: _____

    14. _____  Diğer insanlardan bir şeyler istediğimde bana “hayır” denilmesini  çok zor kabullenirim.

    32. _____  Ben özel biriyim ve diğer insanlar için konulmuş olan kısıtlamaları veya sınırları kabul etmek zorunda değilim.

    50. _____  İstediğimi yapmaktan alıkonulmaktan veya kısıtlanmaktan nefret ederim.

    68. _____  Diğer insanların uyduğu kurallara ve geleneklere uymak zorunda olmadığımı hissediyorum.

    86. _____  Benim yaptıklarımın, diğer insanların katkılarından daha önemli olduğunu hissediyorum.


    15- Yetersiz Özdenetim Şeması

    15_____ 33_____ 51_____ 69_____ 87_____ Toplam: _____

    15. _____  Kendimi sıradan ve sıkıcı işleri yapmaya  zorlayamam.

    33. _____  Eğer  hedefime ulaşamazsam kolaylıkla yılgınlığa düşer ve vazgeçerim.

    51. _____  Uzun vadeli amaçlara ulaşabilmek için şu andaki zevklerimden fedakarlık etmekte  zorlanırım

    69. _____  Benim yararıma olduğunu bilsem bile hoşuma gitmeyen şeyleri yapmaya kendimi zorlayamam.

    87. _____  Kararlarıma nadiren sadık kalabilirim.


    16- Onay Arayıcılık Şeması

    16_____ 34_____ 52_____ 70 _____ 88_____ Toplam: _____

    16. _____  Paramın olması ve önemli insanlar tanıyor olmak beni değerli yapar.

    34. _____  Başkalarının da  farkında olduğu başarılar benim için en değerlisidir.

    52. _____  Başkalarından yoğun bir ilgi görmezsem kendimi daha az önemli hissederim.

    70. _____  Bir toplantıda fikrimi söylediğimde veya bir topluluğa tanıtıldığımda onaylanılmayı ve takdir görmeyi isterim.

    88. _____  Bir dolu övgü ve iltifat almam kendimi değerli birisi olarak hissetmemi sağlar.


    17- Karamsarlık Şeması

    17_____ 35_____ 53_____ 71_____ 89_____ Toplam: _____

    17. _____  Her şey yolunda gidiyor görünse bile, bunun bozulacağını hissederim.

    35. _____  İyi bir şey olursa, bunu kötü bir şeyin izleyeceğinden endişe ederim.

    53. _____  Yeterince dikkatli olmazsanız, neredeyse her zaman bir şeyler ters gider.

    71. _____  Ne kadar çok çalışırsam çalışayım, maddi olarak iflas edeceğimden ve neredeyse her şeyimi kaybedeceğimden endişe ederim.

    89. _____  Yanlış bir kararın bir felakete yol açabileceğinden endişe ederim.


    18- Cezalandırılma Şeması

    18_____ 36_____ 54_____ 72_____ 90_____ Toplam: _____

    18. _____  Eğer bir yanlış yaparsam, cezalandırılmayı hakkederim.

    36. _____  Eğer yanlış yaparsam, bunun özrü yoktur.

    54. _____  Eğer işimi doğru yapmazsam sonuçlara katlanmam gerekir.

    72. _____  Neden yanlış yaptığımın önemi yoktur; eğer hata yaptıysam sonucuna da katlanmam gerekir.

    90. _____  Ben cezalandırılmayı hak eden kötü bir insanım.


    Şema Ölçeğini mobil uygulama üzerinden uygulamak için şu linke tıklayabilirsiniz.

    Kaynak: Soygüt, G., Karaosmanoğlu, A. ve Çakır, Z. (2009). Erken Dönem Uyumsuz Şemaların Değerlendirilmesi: Young Şema Ölçeği Kısa Form-3’ün Psikometrik Özelliklerine İlişkin Bir İnceleme. Türk Psikiyatri Dergisi, 20 (1), 75-84.

  • Şema modu nedir?

    Modun karşılığı, yan, taraf olarak düşünülebilir. Tüm varlığıyla sigarayı bırakmak istediğini söyleyen kişinin “bir yanı” da sigarayı bırakmak istemez. Aslında gitmem gerektiğini düşünmeme rağmen bir yanım kalmam yönünde baskı yapabilir bana.

    Modlar/yanlar, kişinin içinde bulunduğu andaki basın ruh durumu olarak düşünülebilir. Modlar, kişiliğimizden ayrı olarak bir yanımızı temsil eden ruhsal yapılar; kendiliğin diğer parçalarıyla bütünleşmemiş yapılar olarak düşünülebilirler.

    Şemaların ya da başa çıkma tepkilerinin tetiklenmesiyle etkin hale gelebilirler.

    Ego state/ego durumu kavramıyla çakışırlar.

    Kişinin en genel anlamda yaşamını, pek çok şema belirleyebilir. Ancak bu şemaların hepsi her an aktif olmayabilir. Şemalardan biri veya birkaçı aktifken diğerleri pasif durumda olabilir. Şema modu, kişinin o andaki etkin şemalarını temsil eder. Kişinin şema modunun değişimiyle birlikte yeni şemaları aktif hale gelebilir.

    insanın içinde temelde 3 farklı taraf/yan/mod/ego bulunur. Bu modlar kabaca, çocuk, ebeveyn ve yetişkin modu olarak düşünülebilir. Şema modlarını şu şekilde kategorize edebiliriz:

    I- Çocuk modları

    İncinmiş çocuk modu: Bu moda kişi kendini, üzgün, mutsuz, kaybetmiş, ihmal edilmiş, önemsiz, aşağılanmış; kısaca incinmiş çocuk gibi hisseder.Kızgın çocuk modu: Kişi kendini, öfkeli, engellenmiş, hayal kırıklığına uğramış; duygusal ya da fiziksel ihtiyaçları giderilmemiş çocuk gibi hisseder.

    Dürtüsel/disiplinsiz çocuk modu: Bu moda kişi, her istediğini anında elde etmeye alışkın çocuk gibidir. Kendini kontrol etmeyi bilmez; beklemeye tahammülü yoktur. Şımarıkça tutumları vardır.

    Mutlu çocuk modu: Bu moddaki kişinin en temel özelliği, kendini temel ihtiyaçları giderilmiş, mutlu olarak algılamasıdır.

    II- Ebeveyn modları

    Cezalandırıcı ebeveyn modu: Kişi bu modda kurallara aşırı duyarlıdır. Kural, amacın önüne geçmiştir. Kişi kurallara uymayan(kendi de dahil)ların mutlaka cezalandırılmaları gerektiğini düşünür.

    Talepkar ebeveyn modu: Kişinin, sanki içindeki ebeveyninin kendinden sürekli, zorlayıcı bir şeyler istediğini hissetmesidir. Kişi çok çalışmalı, en iyisini yapmalı, düzenli olmalı, ahlaklı olmalı vb. Kişinin duygularını açması ya da kendini ortaya koyması kendine yanlış gibi gelir.

    III- Uyumsuz başa çıkma modları

    Söz dinleyen/teslimci mod: Haksız eleştirilere, kendisini zorlayıcı taleplere karşı gelmez. Kendine zor da gelse kendinden istenileni yerine getirir. Kendi ihtiyaçlarını dile getirmez.

    Yalnız kahraman/kopuk korungan modu: İnsanların yardımına kendini kapatır; kendi içine kapanır. Diğer insanlarla duygusal alış verişte bulunmaz. İhtiyaçlarını belli etmez. Kendini boş, dağınık, kişiliksiz vb. hisseder.

    Aşırı telafi modu: Orantısız kendini beğenmişlik, kibir, insanlara tepeden bakma, baskı, yönlendirme, statüye düşkünlük, dikkat çekme çabaları vb. ile karakterizedir. Tüm bu davranışlar, giderilememiş temel ihtiyaçları telafi için geliştirilmiştir.

    IV- Sağlıklı yetişkin modu

    Kişiliğin sağlıklı yetişkin tarafıdır. Bu moddayken kişi kendinin, temel ihtiyaçlarının, sağlıksız modlarının farkındadır. Bu olumsuz taraflarını değiştirmeye çalışır. Kendisi ve diğerleriyle barışık bir tutum sergiler. İnsanları sever; dengeli şekilde çalışır ve üretir.

    Şema terapinin nihai amacı, kişide, sağlıklı yetişkin modunun ve onun kontrolünde mutlu çocuk modunun gelişimini sağlamaktır.

  • Başa çıkma biçimleri nelerdir?

    Başa çıkma biçimleri şema terapinin temel öğesidir. Bu durum olumsuz, istenmeyen durumlara karşı “Ne yapıyorum?” sorusunun cevabıyla netleştirilebilir. İnsanlar şemalarının tetiklenmesiyle/ şema yaşantılarıyla çok farklı şekillerde başa çıkabilirler.

    Tüm bu yaşantılar bir noktaya kadar işe yarar olabilir; ancak zamanla hayatımızı olumsuz etkileyebilirler. Bu farklı başa çıkma biçimlerini en genel anlamda 3 kategori altında toplayabiliriz.

    I- Şema Teslimi: Şemaları kuvvetlendirecek tutumların takınılmasını ifade eder. Mesela terk edilme şeması olan bir insanın, eninde sonunda onu terk edecek birini(evli, çapkın vb.) seçmesi; kusurluluk şeması olan birinin daha çok aşağılayıcı, eleştirel arkadaşlar edinmesi; dayanıksızlık şeması olan birinin gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini okuması gibi.

    II- Şema Kaçınması: Şemadan ve şemanın ortaya çıkaracağı rahatsız edici duygulardan kaçmak için kişinin uyguladığı düşünsel, duygusal ve davranışsal yöntemlerdir. Mesela çirkin olduğuna inanan (kusurluluk şeması) birinin, bu duyguyla yüzleşmemek için aynaya bakmaması, düğünlere katılmaması bu grupta düşünülebilir. Young bu kaçınma tepkilerini şu başlıklar altında toplamıştır:

    • Psikosomatizm
    • Sıkıntıyı yok saymak
    • Üzüntüyü yok saymak
    • Sosyal çekilme
    • Mantıksallık
    • Anıları bastırmak
    • Kendini avutmak
    • Çocukluk dönemini idealleştirmek
    • Öfkeyi bastırmak
    • Madde kullanımı
    • İşkoliklik

    III- Şema Aşırı Telafisi: Şemanın tam tersi davranışları ortaya koymaktır. Mesela insanlar tarafından sevilmediğine inanan (duygusal yoksunluk şeması) biri, insanlardan aşırı şekilde sevgi talep edebilir; fakat bu durum insanları kendinden daha da uzaklaştırabilir. Young?un listelediği aşırı telafi mekanizmaları şunlardır:

    • Onay düşkünlüğü
    • Asilik
    • Titizlik
    • Özgür ruh
    • Dik başlılık
    • Mesafelilik
    • Bencillik
    • Saldırganlık
    • Tepkililik
    • İyimserlik
    • Baskınlık

    Şema ile başa çıkma biçimlerini Duygusal Yoksunluk şeması üzerinde değerlendirirsek Şema Teslimi, soğuk eşler seçmek ve duygusal ihtiyaçları dile getirmemek; Şema Kaçınması, yakın ilişkilerden uzak durmak; Şema Aşırı Telafisi birlikte olduğumuz insanlara karşı duygusal ısrarcı, bıktırıcı derecede talepkar davranmak şeklinde ifade edilebilir.

  • Temel duygusal ihtiyaçlar nelerdir?

    Temel ihtiyaçlar meselesi, en azından benim anladığım ve inandığım kadarıyla, psikoterapinin en merkezi kavramlarından biridir. Bu yazıda, şema terapi bağlamında temel duygusal ihtiyaçlarımızı ele almaya çalışacağım.

    Bazı psikoterapi modelleri dolaylı olarak, bazı psikoterapi modelleri de -şema terapi, gerçeklik terapisi gibi- direkt olarak insanların temel psikolojik ihtiyaçlarına vurgu yapar. İsterseniz biz de, ihtiyaç (need) kavramının kısa bir analiziyle yazımıza başlayalım.

    Temel ihtiyaç nedir?

    İhtiyaç, gereksinim, güçlü istek, yoksulluk, yokluk anlamlarına geliyor sözlükte.1 Gereksinim kavramın psikoloji literatüründeki tanımlarından biri ise şu: Varkalım, esenlik ve kişisel tatmin için gerekli olan bir şeyin yoksunluğundan kaynaklanan gerginlik durumu.2

    Selçuk Budak’ın ihtiyaç tanımı şöyle: İhtiyaç, “insan doğasında var olan bir etmenin eksikliğinin hissedilmesi sonucu oluşan, kişiden kişiye değişiklik gösteren biyolojik, fiziksel ve psikolojik olabilen örüntülerdir”. Bu gereksinimler birincil ihtiyaç olarak adlandırılan “fizyolojik (hava, su, yiyecek, uyku, cinsellik vb.)” veya ikincil ihtiyaç olarak isimlendirilen “psikolojik (sevgi, şefkat, korunma, başarı, öğrenme, dostluk vb.)” de olabilir.3

    Karakaş, sözlüğünde temel gereksinim (basic need) kavramını şöyle açıklıyor: Varkalım için gerekli olan yiyecek ve su, hayvanlarda cinsellik gibi fizyolojik gereksinimler. Canlılar, öncelikle temel gereksinimleri karşılar, bunları doyuma ulaştırdıkça üstteki gereksinimler gündeme gelir.4

    Bir ihtiyacın “temel ihtiyaç” olup olmadığını anlamak için, şu dört soru grubuna bakabiliriz:5

    1) Söz konusu ihtiyacın karşılanması ya da karşılanmaması, iyilik durumumuzda artış ya da azalışa yol açıyor mu?

    Temel ihtiyaçlarımız karşılandığında kendimizi daha iyi, karşılanmadığında kendimizi daha kötü hissederiz. Mesela, açlığımız giderildiğinde rahatlar, giderilmediğinde rahatsızlık duyarız.

    2) Söz konusu ihtiyaç, başka bir ihtiyaçtan mı türüyor?

    Temel ihtiyaç, bir ihtiyaçtan türemez. Mesela, sevilmek için başarılı olmaya çalıştığımızı varsayalım. Burada, başarılı olmak temel bir ihtiyaç değil, sevilebilmek için ihtiyaç duyduğumuz bir şeydir.

    3) Söz konusu ihtiyaç evrensel midir?

    Temel ihtiyaç, dünyanın herhangi bir yerinde herhangi biri için de geçerli olabilecek ihtiyaçtır. Besin, su, uyku gibi ihtiyaçların evrensel olduğunu düşünebiliriz. Ama, su evrensel bir ihtiyaçken kola kişisel bir ihtiyaç veya ihtiyaç duyulan bir şey olarak düşünülebilir.

    4) Söz konusu ihtiyaç, varlığımızı sürdürmemize katkı sağlıyor mu?

    Temel ihtiyaçlarımızın karşılanması hayatta kalmamıza, engellenmesi ise ölmemize yardımcı olur.

    Şema terapi açısından temel duygusal ihtiyaçlar nelerdir?

    Şema terapinin kurucusu Jeefrey E. Young, klinik deneyimleri ve araştırmaları sonucunda, bazı temel duygusal ihtiyaçları (core emotional needs) tanımlamıştır. Hepimiz bu, temel duygusal ihtiyaçlarla doğarız.

    Young’a göre temel duygusal ihtiyaçlarımızı maddeler halinde şöyle listeleyebiliriz:

    1- Güvenli bağlanma ihtiyacı: İnsan olarak hiç de bilmediğimiz bir dünyaya doğarız. Bu, yabancısı olduğumuz tehlikeli dünyada var olabilmemiz, tutunabilmemiz insanlara ve dünyaya güvenli bağlanmamızla mümkündür. Bunun içinse sevilmeye, ait hissetmeye, kabul edilmeye, onaylanmaya, ihtiyaçlarımızın giderilmesine, tehlikelere karşı desteğe ihtiyaç duyarız.

    2- Hareket özgürlüğü, yeterlilik ve olumlu kimlik algı ihtiyacı: İstediğimiz şekilde hareket edebilmeye, bizden çok daha güçlü olan dünyada bir şeyler yapabildiğimizi hissedebilmeye; en temelde olumlu, sevilesi bir varlık olduğumuzun bize hissettirilmesine ihtiyacımız var.

    3- Gereksinim ve duyguları ifade özgürlüğü ihtiyacı: Kendimizi, düşündüklerimizi, ihtiyaçlarımızı dile getirebilmeliyiz. Bir çocuk açısından bakıldığında daha da önemlisi dile getirdiklerimizin karşımızdakiler tarafından önemsenmesi, yok sayılmamasıdır.

    4- Kendiliğindenlik ve oyun ihtiyacı: Hepimiz insan olarak aynı olmamızla birlikte farklı varlıklarız. Bu farklılık üstünlük ya da aşağılıkla alakalı değildir. Sadece kendimize özel olmakla ilgilidir. Kendine özgü olanı yaşamak ve oyun bir çocuğun temel ihtiyaçlarındandır. Oyun, çocuk için bir var olma biçimidir. Onun için oyun, basit bir oyun değildir!

    5- Sağlıklı sınırlar ve öz denetim ihtiyacı: Kendimize özgü olmamız içimizden her geleni (dürtülerimizi) rastgele, gelişigüzel yaşamamız gerektiği anlamına gelmiyor. Kendini ifade etmek, ortaya koymak kadar sağlıklı sınırlar da bir çocuğun (yani insanın) temel ihtiyacıdır. Dünya sadece bizim malımız değildir ve her istediğimiz her zaman yapamayız.

    Temel ihtiyaçlar kategorizasyonunda dikkatinizi çekebilecek önemli bir nokta, gerçekçi sınırlar ve disiplinin de temel ihtiyaçlar arasında kabul edilmesidir. Bu kabul, kendi ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışırken başkalarının da ihtiyaçlarını hesaba katmamız gerektiğini işaret eder bize.

    Young’a göre şemaların gelişiminde en önemli kaynak, çocukluk çağındaki temel duygusal ihtiyaçların karşılanmamasıdır. Young’ın evrensel olduğuna inandığı bu temel duygusal ihtiyaçlar:

    Şema Terapi herkeste bu duygusal ihtiyaçların olduğunu kabul eder. Kişiler bu ihtiyaçların dereceleri konusunda farklılık gösterebilirler. Ancak her birey sözü edilen bu temel ihtiyaçların her biri ile ilgili olarak bir miktar beslenmek ister.

    Duygusal ihtiyaçlar çocukluktan itibaren vardır, hatta pek çoğu çocuklukta daha güçlüdür. Örneğin güven veya istikrar arayışı, hayat boyu sürmesine rağmen çocuklukta çok daha belirgindir. Ruh sağlığı kişilerin bu ihtiyaçlarını uygun şekilde karşılayabilmesine bağlıdır.

    Çocukların sağlıklı gelişimlerinin merkezinde temel ihtiyaçlarının karşılanması yatar. Şema Terapi’nin merkezinde ise yetişkinlerin, geçmişte karşılanmamış bile olsalar, kendi ihtiyaç alanlarını karşılayabilmelerine yardım etmek vardır.

    Şema Terapi de çocukluk duygusal gelişimini tamamlamayan bireylerin belirli şemalarının aktive olduğunu iddia etmektedir.

    İhtiyaç teorilerinden bazıları (Maslow ve Bowlby gibi) bazı ihtiyaçlara öncelik tanıyarak onları daha temel ve önemli varsayarlar. Örneğin, bağlanma teorisi eğer temel bağlanma güven ihtiyacı karşılanmazsa diğer ihtiyaçların gecikeceğini ve karşılanamayacağını savunur. Şema Terapi ise ihtiyaçlar konusunda “hiyerarşi” ve “daha büyük önem taşıyan” gibi ifadelerden kaçınır. Bunun yerine temel ihtiyaçların her birini, insan yaşamında, evrensel ve herkes için gerekli görür.

    Şema Terapide tüm danışanlar karşılanmış ve karşılanmamış tüm ihtiyaçları konusunda eğitilirler. Bu, diğer terapi yöntemlerinde nadiren görülen oldukça kuvvetli bir müdahale yöntemidir.

    Temel duygusal ihtiyaçlar neden önemlidir?

    Şema terapi, adını “şema” kavramından alır. Şemayı, temel kişilik yapılarımız olarak düşünebilirsiniz.

    Şemalar olumlu (işlevsel) veya olumsuz (işlevsiz) içeriklere sahip olabilirler. Bununla birlikte, şema terapide şema kavramıyla kast edilen, olumsuz içeriklere sahip kişilik yapılarımızdır.

    Sahip olduğumuz kişilik özellikleri, yani şemalarımız, doğduğumuz andan itibaren, temel ihtiyaçlarımızın giderilme şekliyle son derece ilişkilidir. Teorik olarak şunu söyleyebiliriz ki, çocukluğumuzda temel ihtiyaçlarımız yeterince karşılandıysa, görece olarak sağlıklı kişilik yapıları, yeterince karşılanmadıysa sağlıksız kişilik yapıları geliştiriyoruz.

    Yukarıda ifade ettiklerimi bir örnek üzerinden netleştirmeye çalışayım. Şema terapide ele alınan önemli şemalardan biri kuşkuculuk şemasıdır. Kuşkuculuk şemasına sahipseniz, insanlara güvenmekte zorlanır ve sürekli insanlardan size bir zarar geleceği inancıyla yaşarsınız. Bu da, insani ilişkilerinizde zorluk yaşamanıza ve yalnızlığa mahkum olmanıza yol açabilir. Kuşkuculuk şemasının kökenine baktığımızda ise, temel güven duygusu ve insanlara güvenli bağlanma ihtiyaçlarının sağlıklı şekilde giderilmediğini görüyoruz.

    Bir başka önemli nokta da şudur: Çocukluğumuzda temel ihtiyaçlarımızın engellenmesi sonucu oluşan şemalar, yetişkinliğimizde de ihtiyaçlarımızı gidermemize engel olurlar. Bu şekilde, farkında olmadığımız bir kısır döngünün içinde buluruz kendimizi. Ne zaman ki, hayatımızdaki kısır döngüleri fark ederiz, o zaman ihtiyaçlarımızı giderebilmenin ve özümüzü gürleştirebilmenin de yollarını keşfedebiliriz. Şema terapiyi, bu konuda size yardımcı olabilecek bir yöntem olarak düşünebilirsiniz.

    Temel ihtiyaçlarımızla ilgili düşüncelerinizi yazının yorum kısmından benimle paylaşabilirsiniz. Muhabbetle.

    Şu gibi sorular, şema terapinin fon müziğinde sürekli yer alır:

    • Danışanın çocukluk döneminde hangi temel ihtiyaçları engellenmiştir veya karşılanmamıştır.
    • Danışan şu anda hangi temel ihtiyaçlarından mahrum kalmaktadır; ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya dönük (işlevsel olmasa da) ne gibi tutumlar sergilemektedir.
    • Danışanın günümüzde yaşadığı psikolojik sorunların, çocukluk döneminde temel ihtiyaçlarının engellenmesiyle ve şu anda temel ihtiyaçlarını karşılayamamasıyla nasıl bir ilişkisi alabilir?
    Referanslar

    1Türk Dil Kurumu (t.y.). İhtiyaç. İçinde Güncel Türkçe Sözlük. Erişim tarihi: Şubat 18, 2022, https://sozluk.gov.tr

    2Prof. Dr. Sirel Karakaş (t.y.). Gereksinim. İçinde  Prof. Dr. Sirel Karakaş Psikoloji Sözlüğü. Erişim tarihi: Şubat 18, 2022, https://www.psikolojisozlugu.com

    3Psikoloji sözlüğü

    4Prof. Dr. Sirel Karakaş (t.y.). Temel gereksinim. İçinde  Prof. Dr. Sirel Karakaş Psikoloji Sözlüğü. Erişim tarihi: Şubat 18, 2022, https://www.psikolojisozlugu.com

    5Olcay Güner