Bilişsel-davranışçı terapi (BDT) pek çok psikolojik bozukluğun (depresyon, panik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu vb.) üstesinden gelmek için kullanılan, son derece etkin bir psikoterapi yöntemidir.
Psikoterapinin temel işlevi, kişilerin hayatlarında bir değişim sağlanmasıdır. Söz konusu değişim, düşüncelerde, duygularda, davranışlarda, bedensel deneyimlerde, tutumlarda veya kişilik yapısında olabilir.
Bilişsel davranışçı terapi nedir?
Psikoterapi literatüründe 500 civarında, psikoterapi modeli yer almaktadır. Terapiler, söz konusu değişim sürecinde neye vurgu yaptıklarına göre birbirlerinden ayrılırlar. Bilişsel daranışçı terapi, psikolojik sorunların oluşumu ve değişimi için, biliş ve davranışa daha çok vurgu yapar.
Bilişsel Davranışçı Terapi’yi anlamak için, ismi oluşturan iki ismin anlamını paylaşmak istiyorum. Selçuk Budak’ın Psikoloji Sözlüğü‘nde biliş, bilişsel, davranış ve bilişsel davranış terapisi kavramları şöyle tanımlanıyor:
biliş cognition: Organizmanın çevresindeki dünya hakkında bilgi edinme ve bu bilgileri dünyayı anlama, problem çözme doğrultusunda kullanma süreci veya süreçleri. İnsan beyninin düşünme, anlama, konuşma, yorumlama, hesaplama, tasarlama, planlama, problem çözme, bellek, algılama, muhakeme, vb. gibi yüksek zihinsel işlevleri için kullanılan ortak, genel bir ad. Bazıları buna hayal kurmayı, fantazileri, inançları, niyeti, vb. de ilave etmektedir.
bilişsel cognitive: Bilişle ilgili; algı, akıl yürütme, sezgi ve bellek de dahil olmak üzere düşünme ve bilgi kazanma süreçleriyle ilgili.
davranış behavior: Bir organizmanın gösterdiği her türlü tepki; organizmanın, çevrede ve/veya çevreyle olan ilişkisinde değişiklik yaratan eylemleri. Davranışlar, başkaları tarafından gözlenebilen açık davranış ve düşünceler, duygular, vb. gibi sadece kişinin kendisi tarafından gözlenebilen örtülü davranış olmak üzere iki grupta toplanabilir.
bilişsel davranış terapisi cognitive behavior therapy: Esas itibariyle davranış değiştirme ilkelerine dayanan, ancak buna ilave olarak davranışın doğrudan düzenlenmesi ve kontrolü için hayal kurma, fantazi, düşünme, vb. gibi bilişsel süreçlere de yer veren bir psikoterapi türü. Kendisinden önceki davranış terapileri gibi bilişsel davranış terapisi de uyarıcı-tepki ilişkilerini ve öğrenmeyi ön planda tutar. Psikodinamik psikoterapilerin hastaların zihinsel ve duygusal iç dünyalarını anlamaya çalışmasına karşılık davranış terapisi problem davranışları hastanın doğrudan müdahalesiyle düzenlemeye ve kontrol etmeye, bilişsel davranış terapisi ise hastanın sorunlu öz-imajını, rahatsız edici duygularını, uyumsuz düşüncelerini, vb. daha olumlularıyla değiştirmeye, bu amaçla kişinin bunları belirleyip analiz etmesine yardımcı olmaya çalışır.
Başka BDT tanımları
BDT’nin Türkiye’deki en önemli isimlerinden Prof. Dr. Hakan Türkçapar, Twitter hesabı üzerinden BDT’yi şöyle tanımladı:
Bilişsel Davranışçı Psikoterapi, danışanın istediği değişim için, onun verdiği bilgileri kullanarak, psikoloji bilimi ışığında varsayımlar oluşturarak, sözel ve davranışsal yöntemlerle değişimin sağlanmaya çalışılmasıdır. Ne eksik, ne fazla.
Psikolojiye Giriş Kitabı‘nda Bilişsel Davranışçı Terapi şöyle tanımlanıyor:
Bilişsel davranışçı terapi, belirli terapi yöntemlerine verilen genel bir isimdir. Bu yöntemler, davranış değiştirme tekniklerini kullanır; ama aynı zamanda uyumsuz inanışları değiştirmek için tasarlanan prosedürleri de kapsar. Bilişsel davranış terapisti, kişinin anksiyete ve depresyon gibi, rahatsız edici duygusal tepkileri denetlemesine, ona kendi deneyimleri hakkında daha etkin yorumlama ve düşünme tarzlarını öğreterek yardım etmeye çalışır. (Psikolojiye Giriş, Arkadaş Yayınları)
Ayrıntılar: Bilişsel-davranışçı terapi
BDT’nin temel mottosu “Nasıl düşünürsen öyle hissedersin.” şeklindedir. Bu bakış açısı, duygularımızın (davranış ve bedensel reaksiyonlarımızın da) düşüncelerimize göre şekillendiğini kabul eder.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), çok büyük problemleri küçük parçalara ayırarak sizin bu problemleri anlamlandırmanızda size yardımcı olur.
Bilişsel davranışçı terapide problemler beş ana kısıma ayrılır:
- Durumlar
- Düşünceler
- Duygular
- Fiziksel hisler
- Eylemler
Bilişsel davranışçı terapi, birbirleri ile birleşen ve birbirlerini etkileyen bu beş kısıma dayanır. Örneğin, belli bir durumla ilgili düşünceleriniz sıklıkla fiziksel ve duygusal olarak nasıl hissettiğinizi ve karşılık olarak nasıl davranacağınızı etkileyebilir.
Negatif düşünce döngülerini durdurmak
Bir duruma tepki vermenin yararlı ve yararlı olmayan yolları vardır. Bu yollar sıklıkla bizim olaylar hakkında ne düşündüğümüz tarafından belirlenir.
Örneğin, eğer evliliğiniz boşanmayla sonuçlandıysa başarısız olduğunuzu ve başka bir anlamlı ilişkiye sahip olamayacağınızı düşünebilirsiniz. Bu durum sizin umutsuz, yalnız, depresif ve yorgun hissetmenize sebep olabilir ve bu yüzden eğlenmek için dışarı çıkmaz ve yeni insanlarla tanışmazsınız. Negatif bir döngü içinde sıkışır, yalnız başınıza evde oturur ve kendiniz hakkında kötü hissedersiniz. Fakat bu şekilde düşünmeyi kabul etmek yerine evliliğinizin bittiğini kabul edebilir, hatalarınızdan ders alabilir ve yolunuza devam ederek gelecek hakkında iyimser olabilirsiniz. Bu iyimserlik sizi sosyal olarak daha aktif yapabilirsiniz ve siz akşam sınıfında derslere başlayabilir ve yeni bir arkadaş evresi edinebilirsiniz.
Bu basitleştirilmiş bir örnek, fakat belli düşüncelerin, hislerin, fiziksel algıların ve eylemlerin sizi negatif bir döngüye sıkıştırabileceğini ve hatta kendiniz hakkında daha kötü hissedeceğiniz yeni durumlar meydana getireceğinizi örneklendirmektedir.
BDT sizi kötü, kaygılı ya da korkmuş hissettiren şeyleri ayırarak negatif döngüleri durdurmanızı amaçlar. Problemlerinizi daha idare edilebilir hale getirdiğinizde, BDT negatif düşünce kalıplarınızı değiştirmenize yardımcı olabilir ve ne şekilde hissedeceğiniz konusunda size yol gösterebilir.
BDT bunu kendi başınıza başarabileceğiniz noktaya varmanız için size yardımcı olur ve bir terapistin yardımı olmadan problemlerinizle başedebilmeniz için size yardım eder.
Maruz bırakma terapisi
Maruz bırakma terapisi özellikle fobileri olan ya da obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) sahip insanlar için faydalı olan bir bilişsel davranışçı terapi formudur.
Bu gibi durumlarda, durum hakkında konuşmak yararlı değildir ve maruz bırakma terapisi yoluyla sistemli ve yapılı bir yolda korkularınızla yüzleşmeyi öğrenmeniz gerekebilmektedir. Maruz bırakma terapisi kaygıya sebep olan ögeler ve durumlarla başlamayı içerir fakat bu kaygı tolere edebileceğinizi hissettiğiniz bir kaygıdır. Size kaygı veren durumla, bir ile iki saat arasında bir arada kalmanız gerekmektedir ya da kaygınız çok uzun süre için azalana kadar.
Terapistiniz bu maruz kalma egzersizini günde üç kez tekrarlamanızı isteyecektir. Birkaç seferden sonra kaygı durumunuzun yükseğe çıkmadığını ve uzun sürmediğini farkedeceksiniz.
Sonrasında daha zor durumlar için hazır olacaksınız. Bu sürece, üstesinden gelmek istediğiniz her olayla mücadele edebilene kadar devam etmelisiniz.
Maruz bırakma terapisi, 6 ile 15 saat arasında bir zaman dilimini terapistle geçirmenizi içerebilir. Ya da kendi kendine yardım kitapları ya da bilgisayar programlarını kullanarak da aynı süreci gerçekleştirebilirsiniz. Sorunlarınızın üstesinden gelmek için düzenli olarak önceden belirlenmiş egzersizleri yapmanız gerekecektir.
Bilişsel davranışçı terapi seansları
BDT bir terapistle bire bir seans şeklinde ya da sizinle benzer durumları yaşayan diğer insanlarla birlikte grup içinde gerçekleşebilir.
Eğer bireysel temelde bilişsel davranışçı terapiye söz konusuysa genellikle bir bilişsel davranışçı terapistle ile toplamda 5 ve 20 hafta arasında değişen haftalık ya da iki haftada bir seanslar arasında terapistinizle görüşeceksiniz. Her seans 30 ile 60 dakika arasında sürecektir.
Maruz bırakma terapisi genellikle seans boyunca kaygınızı azaldığından emin olmak için daha uzun sürer. Terapi bir klinikte, dışarda (eğer orada spesifik korkulara sahipseniz) ya da kendi evinizde(özellikle eğer evde olmakla iligi spesifik korkuları içeiren agorafobiniz ya da obsesif kompulsif bozukluğunuz varsa) gerçekleşebilir.
Bilişsel davranışçı terapistiniz özellikle BDT alanında eğitimli herhangi bir sağlık hizmetleri uzmanı olabilir. Örneğin psikiyatrist, psikolog, ruh sağlığı hemşiresi ya da pratisyen hekim olabilir.
İlk seanslar
İlk seanslar BDT’nin sizin için doğru terapi olup olmadığı konusunda emin olmakla ve bu süreçle ilgili rahat olduğunuzdan emin olmakla geçecektir. Terapist sizin yaşamınız ve geçmişiniz ile ilgili sorular soracaktır.
Kaygılı ya da depresifseniz terapist size bu durumun aileniz, işiniz ve sosyal yaşamınızı engelleyip engellemediğini soracaktır. Ayrıca problemlerinizle ilişkili olabiliecek olaylar, gördüğünü tedavi ve terapi süreci ile neyi başarmak istediğiniz de ilk seansta sorulacak olan sorulardır.
Eğer bilişsel davranışçı terapi uygun görülüyorsa, terapist bu tedavi boyunca izlenecek yoldan ne beklendiğini size anlatacaktır. Eğer bilişsel davranışçı terapi uygun değilse ya da siz bu terapi ile kendinizi rahat hissetmiyorsanız, alternatif tedaviler önerilebilir.
İleriki seanslar
İlk değerlendirme aşamasından sonra terapistinizle problemlerinizi ayrı kısımlara ayırmak için çalışmaya başlayacaksınız; durum, düşünceler, duygular, fiziksel hisler ve eylemler. Bunu yapmanıza yardım etmek için terapistiniz bir günlük tutmanızı ya da düşünce ve davranış kalıplarınızı not etmenizi isteyebilir.
Siz ve terapistiniz eğer düşünceleriniz, hisleriniz ve davranışlarınız gerçekçi değilse ya da yararlı değilse onların üstesinden gelebilmek için ve herbirinin birbirini ve sizi nasıl etkilediğini belirlemek için düşüncelerinizi, hislerinizi ve davranışlarınızı analiz edeceksiniz. Terapistiniz yararlı olmayan düşünceleriniz ve davranışlarınızı nasıl değiştirebileceğiniz konusunda size yardımcı olabilecektir.
Neleri değiştirebileceğiniz üzerine çalıştıktan sonra terapistiniz günlük yaşantınızda bu değişimlerin pratiğini yapmanızı isteyecektir. Bu pratikleri üzücü düşüncelerinizi sorgulamayı ve onları daha yararlı olanlarla değiştirmeyi ya da sizi kötü hissettirecek şeyleri ne zaman tanıyabileceğinizi ve bunun yerine daha yararlı bir şeyler yapabileceğinizi içermektedir. Bu sürece yardımcı olmak için seanslar arasında sizden bazı ev ödevleri yapmanız istenebilir.
Her seansta terapistinizle birlikte değişimleri pratiğe nasıl dökebileceğinizi ve nasıl duygular içinde olduğunuzu tartışacaksınız. Terapistiniz size yardımcı olmak için başka öneriler de sunabilecektir.
Korkularla ve kaygılarla yüzleşmek çok zor olabilir. Terapistiniz sizin yapmak istemediğiniz şeyleri yapmanızı istemeyecektir ve yalnızca yaparken rahat olduğunuz bir tempoda çalışacaksınız.
Seanslar boyunca terapistiniz yaşadığınız süreçle ilgili rahat olup olmadığınızı kontrol edecektir.
BDT’nin en büyük faydalarından bir tanesi şudur: süreç sonlandıktan sonra öğrendiğiniz prensipleri günlük hayatınızda kullanmaya devam edebilirsiniz. Bu durum sizi rahatsız eden belirtilerin geri dönme ihtimalini daha da azaltacaktır.
Bilgisayarlı -veya online- bilişsel davranışçı terapi
Şimdilerde bir terapistle mininal düzeyde ya da hiç temas kurmadan bilişsel davranışçı terapiden faydalanabileceğiniz bir takım etkileşimli yazılım programları mevcuttur.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri tarafından kullanımı şuan onaylanmış ana program “Beating the Blues” isimli programdır. Bu program hafif-orta dereceli depresyonun tedavisi için onaylanmıştır.
Bununla birlikte ayrıca etkili olabilecek birçok benzer bilgisayarlı BDT paketleri vardır.
Bazı insanlar deneyimledikleri süreçte onlara rehberlik etmeleri ve süreci gözlemlemeleri için bir terapistle ara sıra yüz yüze görüşmeden ya da telefon görüşmelerinden hala faydalanmalarına rağmen özel hisleri hakkında bir terapistle konuşmak yerine bir bilgisayarı kullanmayı tercih eder.
Bilişsel davranışçı terapinin yönleri
BDT diğer birçok psikoterapiden farklılaşmaktadır çünkü BDT:
- Faydacıdır: BDT spesifik problemleri tanımlamaya yardımcı olur ve onlar çözmek için uğraşır.
- Çok iyi yapılandırılmıştır: Hayatınız hakkında özgürce konuşmaktan ziyade siz ve terapistiniz spesifik problemlerinizi tartışacak ve başarmanız için hedefler belirleyeceksiniz.
- Güncel sorunlara odaklıdır: BDT temel olarak nasıl düşündüğünüz ve hareket ettiğinizle ilgilidir, geçmiş olayları çözmek için çabalamayla ilgili değildir.
- Ortak çalışmaya dayalıdır: Destek aldığınız psikoterapist, size ne yapacağınızı söylemeyecektir; terapistiniz şu an yaşadığınız zorluklara çözümler bulmanız için sizinle birlikte çalışacaktır.
Bilişsel davranışçı terapinin temel ilkeleri
Her terapinin kişiye özel olduğu gerçeğini bilişsel davranışçı terapi (BDT) de kabul eder. Bununla birlikte bilişsel davranışçı terapinin (Bilişsel davranış terapisi de denebilir) önde gelen uygulayıcılarından Judith S. Beck, BDT ile ilgili 10 temel ilkeden bahseder.
Bu temel ilkeleri daha iyi ifade edebilmek için S. adında depresif, bayan bir hastayı ele alır. Sosyal fobi, panik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk gibi, her hastalık için farklı stratejiler uygulanabilecek olsa da Bayan S. üzerinden BDT’nin temel ilkelerini ele alabiliriz.
Bayan S. kısaca şöyle birisidir:
Bayan S. üniversitenin ikinci yarıyılında tedavi için başvurduğunda, 18 yaşında bekar bir bayandı. Önceki 4 ay boyunca oldukça depresif ve tedirgin hissediyordu ve günlük etkinliklerinde zorluk yaşıyordu. DSM_IV_TR’ye göre, orta şiddette majör depresif epizod kriterlerini karşılıyordu.
Bu örnek üzerinden bilişsel davranışçı terapinin temel ilkelerini ele alalım:
- Bilişsel davranışçı terapi her zaman, ortaya çıkan hasta (danışan) sorunları formülasyonuna ve her bir danışanın bilişsel terimlerle kavramsallaştırılmasına dayanmaktadır:
- Bilişsel davranış terapisi, sağlam bir terepötik anlaşma gerektirir:
- Bilişsel davranışçı terapi, işbirliğini ve aktif katılımı vurgular:
- Bilişsel davranış terapisi, amaca dönük ve sorun odaklıdır:
- Bilişsel davranışçı terapi, başlangıçta şu anı vurgular:
- Bilişsel davranışçı terapi eğiticidir, hastaya kendi terapisti olmayı öğretmeyi ve tekrarı önlemeyi amaçlar:
- Bilişsel davranış terapisinin amaçları zaman sınırlı olur:
- Bilişsel davranışçı terapi seansları yapılandırılır:
- Bilişsel davranış terapisi, danışanlara bozuk düşünce ve inançlarını belirlemeyi, değerlendirmeyi ve onlara yanıt vermeyi öğretir:
- Bilişsel davranışçı terapi düşünceyi, duygu durumunu ve davranışı değiştirmek için çeşitli teknikler kullanır:
Bilişsel davranışçı terapiye dair yanlış inançlar
Bilişsel davranışçı terapi hakkındaki hikayeyi unutun, ve BDT hakkındaki gerçekleri öğrenin.
Bilişsel-davranışçı terapi mekanik midir?
BDT’nin alet çantasında birçok alet olduğu ve mevcut bilimsel kanıtlarla göründüğü doğru olduğu halde BDT teknik olmaktan oldukça uzaktır. Gerçekte BDT diğer bütün etkili psikososyal terapiler gibi terapötik/ iyileştirici ilişkiye, uyuma ve bir çalışma bağına öncelik verir.
Doktor Arnold A. Lazarus’un onlarca yıl önce söylediği gibi, “Terapötik/iyileştirici ilişki bu tekniğin köklerinin yerleşmesini mümkün kılan topraktır.” Bu yüzden, güvenilir ve dürüst bir terapötik birliğin yetiştirilmesi ve gelişimi BDT’nin ana temelidir. Bunun da ötesinde, belirli bir danışana eşsiz olarak uyan bir şekilde BDT alet çantasından belirli yöntemleri en iyi şekilde nasıl ve zaman kullanacağını tam olarak bilmek “mekanik” olmaktan daha çok “organik/yapısal” dır. Gerçekten, BDT uzmanları danışan ve terapist arasındaki iyi dengenin önemini anlarlar ve danışan ve terapist arasındaki uyum işlemediğinde danışanı başka bir terapiste yönlendirmeyi ihtimal dahilinde tutarlar.
Bilişseldavranışçı terapi, “bir bütün olarak kişi” ile değil de sadece “belirtiler” ile mi ilgilenir?
Düzgün bir şekilde yapıldığında, BDT, doğası gereği, bütün olarak kişiyi tedavi eder ve BDT sadece belirtileri azaltmaktan ibaret değildir. Çünkü BDT insanların “biyopsikososyal” süreçler olarak yaşadığı birçok problemi kavramsallaştırır. Bu şu anlama gelir; insanlar fizyolojik ya da metabolik problemlere sahip olabilecek bir fiziksel bedene sahiptirler (mesela biyopsikososyal içindeki “biyo” (yaşamla ve canlı şeylerle ilgili). Bizler ayrıca bir akıla, duygulara ve algılayışlara sahibiz (mesela “ruh” ya da biyopsikososyalin psikolojik yönü). Ve çok önemli olarak bizler ilişkileri ve kişiler arası bağlantıları hayatlarında hayati bir önem taşıyan sosyal varlıklarız (mesela biyopsikososyalin içindeki “sosyal”). Bu yüzden, belirtilerin azaltılması muhakkak BDT’nin hedefleri arasında olması ile birlikte BDT’nin başarısı insanı bütün olarak iyileştirmesinden gelir.
Bilişsel-davranışçı terapide geçmiş önemsiz midir?
Bilişsel davranışçı terapistler danışanlarının geçmişi ve geçmiş deneyimleri ile yakından ilgilidirler. Açıkça, yaşam deneyimlerimiz şu anda kim olduğumu belirleyen ve bizi etkileyen şeylerdir. Fakat geçmişe muazzam bir vurgu yapan ve geçmişin iç yüzünü anlamaya çalışan geleneksel psikoterapinin aksine, BDT kıyasen dikiz aynasından geçmişe bir göz atar fakat gözlerini geçmişe dikmez! Daha ziyade, iyi bir bilişsel davranışçı terapi uygulayıcısı terapötik olarak hala konu ile ilişkisi olabilecek geçmiş unsurları etraflıca değerlendirmek amacıyla danışanlarının sosyal ve psikolojik öğrenme tarihini anlamak için çabalayacaktır.
BDT bilimsel kanıtlar tarafından sınırlandırılıyor mu?
BDT araştırma sonuçlarının kapsamında bir yol haritası belirlemek için uğraşmasına rağmen hiçbir suretle mevcut bilimsel kanıtlar tarafından sınırlandırılmamıştır. Gerçekten, birçok psikoterapi yaklaşımında da olduğu gibi, BDT yüksek derecede yaratıcılık ve sanatkarlık gerektirir. Bununla birlikte, birçok diğer psikolojik terapinin aksine BDT sanatsal yönlerini mümkün olduğu kadar fazla olarak bilimle birleştirmek için uğraşır. Bu yüzden, tekniklerin ve yöntemlerin deneysel olarak destekleyici unsurlarını anlamaya ek olarak, bir bilişsel davranışçı terapist bu teknik ve yöntemleri sıklıkla tedaviyi sürdürmek ve tartmak için bazı bilgi kaynakları olarak kullanacaktır (örneğin ruh hali ve düşünce kayıtları, değerlendirme anketleri, belirli davranışlar).
Yukarıda belirtildiği gibi, BDT’nin içindeki sanatkarlık sıklıkla teknikleri en iyi nasıl ve ne zaman kullabileceğini bilmeyi ve en ideal olarak ve danışanları çok zorlamadan onlara nasıl yardım edebileceğini bilmeyi içerir(örneğin değişim için bir kişinin hazır oluşunun neresi olduğuna karar vermek). Profesor Gordon Paul’a göre BDT bir klinisyenin neyi, ne zaman, nasıl yapacağını ve tüm bunları yapmak için doğru terapist olup olmadığını bilmesini gerektirir. Ayrıca, tüm bu hepsini terapötik ilişkinin toprağına ekmeyi ve orada sımsıkı kalmalarına yardım etmek de BDT içindeki bir gerekliliktir.
Kaynak:
Hatırla: İyi düşün, iyi davran, iyi hisset, iyi ol!
Kaynak: psychologytoday.com
Bilişsel davranışçı terapinin tarihi
Bilişsel Terapi (BT) ya da Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) 1960’lı yıllarda Doktor Aaron T. Beck öncülüğünde ortaya çıkmıştır. Bu sırada Beck, Pensilvanya Üniversitesi’nde bir psikiyatristi. Psikanaliz üzerine çalışan ve pratik yapan Doktor Beck, depresyonun psikanalitik kavramlarını test etmek için birkaç deney tasarladı ve uyguladı. Araştırma, beklediği temel kavramları tam olarak doğrulamamış olsa da, Beck aradığının tam tersini bulduğunda şaşırmıştı.
Depresyonun yeni bir kavramı: Otomatik düşünceler
Bulguların sonucunda Doktor Beck, depresyonu kavramsallaştırmanın diğer yollarını aramaya başladı. Beck depresif hastaların kendiliğinden geliştirmiş olduğu gibi görünen negatif düşünceleri deneyimlediğini bulmuştur. Beck bu bilişleri “otomatik düşünceler” olarak adlandırmıştır. Ayrıca Beck, hastaların otomatik düşüncelerinin üç kategoriye ayrıldığını bulmuştu: hastalar kendileri, dünya ve/veya gelecek hakkında negatif düşüncelere sahiptiler.
Yeni bir klinik yaklaşım
Doktor Beck, hastaların bu otomatik düşünceleri tanımlamaları ve değerlendirmeleri için onlara yardım etmeye başladı. Beck bunu yaparak hastaların daha realistik (gerçekçi) düşünebileceklerini bulmuştur. Hastalar kendileri, dünyaları ve diğer insanlar hakkındaki temel inançlarını değiştirdiklerinde terapi uzun süreli değişimle sonuçlanır. Doktor Beck bu yaklaşımı “bilişsel terapi” olarak adlandırdı. Bilişsel terapi “bilişsel davranışçı terapi” olarak da bilinmektedir.
Bilişsel terapinin geleceği
Başlangıcından itibaren bilişsel terapi üzerinde çalışıldı, ve bilişsel terapinin birçok hastalığın tedavisinde etkili olduğu kanıtlandı. 500’den fazla çalışma bilişsel terapinin psikiyatrik hastalıklarda, psikolojik problemlerde ve psikiyatrik bileşeni olan medikal problemlerde etkililiğini göstermiştir. Bugün, intihar önleme, şizofreni ve diğer psikopatolojiler için bilişsel terapi için araştırmalar devam ediyor. Dahası, devam eden araştırma şehir ruh sağlığı kurumlarının organizasyon yapısının halk sağlığı sistemlerince yapılan bilişsel terapiye adaptasyonları üzerine etkisinin ölçmek için yapılmaktadır.
Doktor Beck bilişsel terapiyi geliştirirken birçok kaynaktan yararlanmıştır. Sonrasında, şu anki araştırmacılar ve teorisyenler, Beck’in çalışmasını genişletti ve bilişsel terapinin bazı formları geliştirildi. Bu farklı formlar farklı şeylere vurgu yapmasına rağmen hepsi Beck’in terapisiyle ortak özelliklere sahiptir.
Bilişsel model
Bilişsel davranışçı terapi, psikopatolojinin bir bilişsel teorisine dayanmaktadır. Bilişsel model insanların durumlar hakkındaki algılarının ya da doğal tepkilerinin duygusal ve davranışsal (sıklıkla fizyolojik) tepkilerini nasıl etkilediğini tanımlar. İnsanlar sıkıntılı oldukları zamanlarda algıları sıklıkla çarpıtılmış ve işlevsizdir. İnsanlar düşüncelerini düzeltmek ve böylece gerçekliğe yaklaşmak için “otomatik düşünceler” (doğal olarak ortaya çıkan sözel veya imgesel bilişler)ini tanımlamayı ve değerlendirmeyi öğrenebilirler. Bunu yaptıklarında genellikle sıkıntıları azalır ve daha işlevli davranabilirler (özellikle kaygı durumlarında) ve psikolojik uyarılmaları azalır.
Ayrıca bireyler çarpıtılmış inançlarını tanımlamayı ve değiştirmeyi öğrenirler: kendileri, dünyaları ve diğer insanlarla ilgili temel anlayışları. Bu çarpıtılmış inançlar bilginin işlenişini etkiler ve çarpıtılmış düşüncelere sebep olur. Bu yüzden bilişsel model bireylerin deneyimlerini algılayışlarından meydana gelen ve ayrıca inançlarından, özelliklerinden, dünya ile iletişim kurma biçimlerinden ve kendi deneyimlerinden etkilenen duygusal, fizyolojik ve davranışsal tepkilerini açıklar.
Terapistler hastalarının otomatik düşüncelerini ve inançlarını değerlendirmeleri ve cevaplamalarında onlara yardım etmek için sokratik sorgulama sürecini kullanırlar. Onlar ayrıca hastalara bu sorgulama sürecine kendilerini de dahil etmelerini öğretirler. Terapistler ayrıca öngörü halindeki bilişleri test etmek için ve seans aralarında uygulamak için hastaların davranış deneylerini tasarlamalarında yardımcı olabilirler. Hastaların düşünceleri gerçek olduğunda, terapistler problem çözme yöntemini kullanırlar. Hastaların çabalarının sonuçlarını değerlendirir ve güçlüklerini kabul etmeleri için onlarla çalışırlar.
Bilişsel terapinin amaçları
Bilişsel terapinin amaçları, bireylere hastalıklarını hafifletmelerinde yardımcı olmak ve hastalığın tekrarlanmasını önlemektir. Seansların büyük bir kısmı gerçek yaşam problemlerini çözme konusunda bireylere yardımcı olmayı ve çarpıtılmış düşüncelerini, işlevsiz davranışlarını ve sıkıntılı duyguları değiştirmeyi öğretmeyi içermektedir. Gelişimsel çerçeve, yaşam olaylarının ve deneyimlerinin temel inanış, varsayımlar ve mücadele stratejilerinin gelişimine özellikle kişilik bozukluğuna sahip hastalarda nasıl sebep olduğu anlamak için kullanılır.
Güçlü bir terapötik birliktelik bilişsel terapinin ana bir özelliğidir. Terapistler işbirlikçidir ve hastalar ile takım olarak işlev gösterir. Onlara müdahalede bulunurken gerekçeler sunar ve onlarla anlaşabilmeyi isterler. Bir seansta ne kadar zaman harcanacağı, hangi problemlerin tartışılacağı ve hangi ev ödevlerinin hastalar için yararlı olacağı hakkında karşılıklı kararlar verirler. Terapistler hastaların düşüncelerinin ve inançlarının geçerliliğini araştırmak için hastalarla işbirlikçi bir deneyimcilik sürecine girerler.
Bilişsel terapi eğiticidir, ve hastalar bilişsel, davranışsal ve duygusal düzenleme becerilerinin öğrenir; böylelikle esas itibariyle hastalar kendilerinin terapisti olabilirler. Bu durum bilişsel terapinin birçok hasta için kısıtlı zaman diliminde olmasına izin verir; kaygı ya da tek kutuplu depresyon durumlarında tedavi süresi 6 ile 12 seans arasında değişebilir. Kişilik bozukluğuna, eş tanılı hastalıklara, ya da kronik veya ileri derece ruh sağlığı hastalıklarına sahip hastalar ek periyodik güçlendirici seanslarla birlikte daha uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyarlar (6 ay ile 1 yıl arasında değişen bir süre ya da daha fazla).
Bilişsel terapistler tedavinin başlangıcında hastaların hedeflerini açığa çıkarırlar. Terapistler hastaların hedeflerine nasıl ulaşabileceklerini anlamaları ve daha iyi hissetmeleri için tedavi planını ve müdahalelerini hastalara açıklarlar. Her seansta terapistler hastalara ciddi anlamda sıkıntı veren problemlerini çözmeleri için yardım ederler. Terapistler bunu verimliliği maksimize etmeye çalışan, öğrenmeyi, ve terapötik değişimi arayan bir yapı yoluyla yapmaktadırlar. Her seansın önemli bölümleri ruh hali kontrolünü, seanslar arasında bir geçişi, gündemi önceliklendirmeyi, spesifik problemleri tartışmayı ve sorunları çözmek için yetenekler öğrenmeyi, öz yardım ile ilgili ev ödevleri belirlemeyi¸özet ve geri bildirimi içerir.
Bilişsel davranışçı terapi teknikleri
Bilişsel Davranışçı Terapistler hastaların bilişlerini, davranışlarını, ruh hallerini ve fizyolojilerini değiştirmede onlara yardımcı olacak birçok teknik kullanırlar. Teknikler bilişsel, davranışçı, çevresel, biyolojik, destekleyici, kişiler arası ya da deneyimsel olabilir. Terapistler bu teknikleri hasta ile süregelen kavramsallaşırmalarına ve problemlerine ve seansnın spesifik hedeflerine dayanarak seçerler. Terapistlerin kendilerine devamlı olarak sordukları soru şudur: “Ben, bu hastanın kendini daha iyi hissetmesi için ona nasıl yardımcı olabilirim, ve daha iyi bir hafta geçirmesi için ona nasıl yardım edebilirim?” Bu sorular klinisyenlere planlama stratejilerinde ayrıca yardımcı olur.
Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımı için tek tip bir danışan yoktur. Bilişsel terapinin depresyon, kaygı bozuklukları, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, bipolar bozukluk ve şizofreni ( ilaçla beraber olarak), psikolojik bileşenlere sahip çeşitli medikal problemlerde etkili olduğunu gösteren sayısız araştırma çalışmaları vardır. Elbette tedavi her hastalık için değişken olmalıdır ve terapistler sadece sepesifik bir bozukluğun bilişsel formülünü anlamakla kalmamalı, ayrıca hastaları tam olarak kavramsallaştırabilmeliler ve bu formüle ve kavramsallaştırmaya dayanarak bir tedavi planı oluşturmalılardır. Bilişsel terapi müdaheleleri ayrıca daha yaşlı yetişkinler, çocuklar, ergenler, grup, çiftler ve aile tedavileri için uyarlanmalıdır.
Bilişsel-davranışçı terapi etkili midir?
BDT ayrıca stres, düşük öz saygı, keder ve kayıp, iş ile alakalı problemler ve yaşlanma ile ilgili problemleri irdelemek için kullanılır.
Bilişsel-davranışı terapinin etkili olduğu durumlar
- Yetişkinlerde: Öfke, kaygı, agorafobi ve agorafobi ile birlikte panik bozukluk, dişçi korkusu, yaygın anksiyete bozukluğu, yaşlıların sağlığı ile ilgili kaygıları, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluğu, tramva sonrası stres bozukluğu, sosyal kaygı/sosyal fobi, anti-anksiyete ilaçlarının bırakılması, dikkat eksikliği bozukluğu, atipik cinsel davranışlar/ cinsel suçlar, bipolar bozukluk (ilaç tedavisi ile birlikte), beden algı bozukluğu, sınırda kişilik bozukluğu, bakıcı kaygısı (caregiver distress), depresyon, yaşlılıkla ilgili depresyon, nüksetmeyi önleme, çözülme ile ilgili rahatsızlıklar, yeme bozuklukları, anoreksi (iştahsızlık), aşırı yeme rahatsızlığı, doymazlık, kumar oynama( ilaç tedavisi ile birlikte), alışkanlık bozukluğu, aile içi geçimsizlik, şizofreni (ilaç tedavisi ile birlikte), mevsime bağlı duygusal rahatsızlık, bedenselleştirme rahatsızlığı, madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, kokain bağımlılığı (BDT nüksetmeyi önlemede etkilidir.), opiat bağımlılığı, sigarayı bırakma (grup BDT etkilidir ve ayrıca BDT nüksetmeyi önlemede birçok tedavi bileşenine sahiptir), intihar girişimleri.
- Tıbbi rahatsızlıklarda: Panik bozuklukla birlikte görülen astım hastalığı (astım eğitimi ile birlikte), kanser ağrısı, kronik sırt ağrısı, kronik yorgunluk sendromu, kronik ağrı (BDT fiziksel terapi ile birlikte birçok medikal durumda kronik ağrı için etkilidir), kolit, sertleşme bozukluğu (BDT cinsel kaygıyı azaltmada ve iletişimi geliştirmede etkilidir), yorgunluk ve kanseri yenenlerdeki fonksiyonel bozukluklar, fibromiyalji sendromu, geriatrik uyku bozukluğu, yüksek tansiyon (BDT ek bir tedavi olarak etkilidir), hastalık hastalığı, ya da ciddi bir medikal duruma sahip olunduğuna dair nedensiz bir inanç, kısırlık, uykusuzluk, hassas bağırsak sendromu, migren baş ağrıları, kalp hastalığı ile ilgili olmayan göğüs ağrısı, obezite (BDT hipnoz ile beraber etkilidir), sebebi bilinmeyen ağrılar (idiopatik ağrı), medikal bir durumla açıklanmayan fiziksel şikayetler (somatoform bozukluklar), adet öncesi sendromu, romatizmal bozukluk ağrıları (çeşitli tedavi bileşenlerine sahip BDT etkilidir), orak hücre hastalığı ağrısı (çeşitli tedavi bileşenlerine sahip BDT etkilidir.), uyku bozuklukları, bedenselleştirme bozukluğu, temporomandibular bozukluğu ağrısı, kulak çınlaması, vulva ağrısı.
- Çocuklar ve ergenlerde: Kaygı bozuklukları, kaçınma bozukluğu, kronik ağrı, davranım bozukluğu (aksilik hastalığı), depresyon ( ergenler arasında ve çocuklar arasında depresif belirtiler), medikal işlemler sebebiyle stres ( temel olarak kanser için), obsesif kompulsif bozukluk, aşırı kaygılı bozukluk, fobiler, medikal bir durumlar açıklanmayan fiziksel şikayetler (somatoform bozukluklar), tramva sonrası stres bozukluğu, tekrarlayan karın ağrısı, ayrılık kaygısı.
Ayrıca;
Yaşlılık, aile terapisi, acı ve kayıp, grup terapisi, düşük öz saygı, psikiyatrik hastalar (hastanede yatılı olarak tedavi gören), ilişki güçlükleri, ayrılık ve boşanma, stres, iş problemleri ve erteleme durumlarında da kullanılır.
Kaynak:
beckinstitute.org
Bilişsel davranışçı terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (Bilişsel Davranış Terapisi), günümüzde psikoterapi alanında en çok tercih edilen terapi modellerinden biridir. Bilişsel Davranışçı Terapinin kurucusu olarak Aaron Temkin Beck kabul edilmektedir. Aaron T. Beck’in terapi modeli önceleri bilişsel terapi olarak isimlendirilirken, günümüzde Bilişsel Terapi alanında çalışanların büyük bir kısmı tarafından Bilişsel Davranışçı Terapi ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Bilişsel Terapinin önde gelen isimlerinden Judith. S. Beck, Bilişsel Terapi (Cognitive Therapy) adıyla yayınladığı kitabını, daha sonra içeriği aynı kaldığı halde Bilişsel Davranışçı Terapi (Cognitive Behavior Therapy) adıyla yayınlamıştır.
Beck, terapi modelini öncelikle depresyon tedavisi için geliştirmişti. Geliştirdiği terapi metodu, kısa süreli, “şimdi” odaklı, mevcut sorunları çözmeye, işlevsiz (doğru olmayan ve/veya kişiye faydası olmayan) düşünce ve davranışları değiştirmeye yönelikti. Ancak bilişsel terapi zamanla, Beck ve diğer uygulayıcıları tarafından geliştirilmiş, kısa sürede depresyon dışındaki sorunlar için de kullanılır hale gelmişti. Uyarlamalar terapinin odağını, tekniklerini ve uzunluğunu uzunluğunu değiştirmiş ancak, terapinin teorik varsayımları sabit kalmıştır.
Bilişsel davranışçı terapinin Beck modelinde, terapi bir bilişsel formülasyona, belirli bir rahatsızlığı nitelendiren davranış stratejilerine ve inançlara dayanır.
Bilişsel davranışçı terapide terapist, duygusal ve davranışsal değişiklik yaratmak için, hastanın düşünce ve inanç sisteminde değişiklik yapılmasının değişik yollarını arar.
Beck terapi modelini geliştirirken, Epictetus, Karen Horney, Alfred Adler, George Kelly, Albert Ellis, Richard Lazarus ve Albert Bandura gibi pek çok filozof ve teorisyenden kaynak olarak istifade etmiştir.
Günümüzde bilişsel davranışçı terapi, farklı eğitim düzeyi ve gelire sahip, genç ve çocuklardan yaşlı erişkinlere kadar, çeşitli yaş ve kültürden hastalar için uyarlanmıştır. BDT, birinci basamak tedavi merkezleri ile diğer sağlık kurumları, okullar, meslek programları ve hapishanelerde kullanılmaktadır. BDT aynı zamanda, bireysel terapide olduğu gibi, grup, çift ve aile terapilerinde de kullanılmaktadır.
Bilisel davranışçı terapi hangi teoriye dayanır?
Bilişsel davranışçı terapi, tüm psikolojik bozuklukların altında, işlevsiz (zararlı, işe yaramayan) düşüncelerin ve inançların yattığını kabul eder. Bu işlevsiz düşünce ve inançlar, kişinin duygu ve davranışlarını etkiler.
İnsanlar, düşüncelerini daha gerçekçi yollarla değerlendirmeyi öğrendiklerinde, davranışlarında ve duygu durumlarında iyileşme yaşamaktadırlar.
Mesela, oldukça depresif olduğunuzda ve bazı şeyleri yapamadığınızda, aklınızdan şöyle bir düşünce (otomatik düşünce) geçer: Şu an hiçbir şey yapamam. Bu düşünce, belirli bir tepkiye yol açar. Üzgün hissedersiniz (davranış), ve yatağınızda kıvrılırsınız (davranış). Şayet bu düşüncenin geçerliliğini inceleseydiniz, aşırı genelleme yaptığınızı görerek, gerçekte pek çok şeyi iyi yaptığınızı fark edebilirdiniz. Durumunuza bu yeni bakış açısıyla bakmanız, muhtemelen daha iyi hissetmenizi ve daha işlevsel davranışlarda bulunmanızı sağlayacaktır.
Bilişsel davranışçı terapistler, kişilerin duygu ve davranışlarında iyileşme sağlamak için, kişilerin kendilerine, dünyaya ve diğer insanlara dair düşünce yapılarını analiz ederler. Altta yatan işlevsiz inançların değişmesiyle, kişilerin sorunlarının ortadan kalkacağını var sayarlar.
BDT hangi sorunlarda yardımcı oluyor?
Bilişsel davranışçı terapiyle ilgili yüzlerce bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu araştırmaların sonuçlarına göre, blişsel davranışçı terapinin işe yaradığı bazı sorunlar şunlardır:
- Depresyon
- Panik bozukluğu
- Sosyal fobi
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Madde kullanımı
- Davranım bozukluğu
- Kişilik bozuklukları
- Alışkanlık bozuklukları
- Uyku bozuklukları
- Kronik sırt ağrısı
- Kulak çınlaması
- Çift sorunları
- Aile sorunları
- Komplike yas
- Patolojik kumar
- Öfke ve düşmanlık
Burada sadece ipucu olması için birkaç alanı paylaştım sizinle. Bilişsel davranışçı terapinin etki alanı buradakilerden çok daha fazladır.
Bu bölümle ilgili son olarak şunu belirtmeliyim ki, her terapist her konuyla ilgili destek veremeyebilir. Her terapistin, özellikle çalıştığı ve çalışmadığı konular olabilir. Bu yüzden,bilişsel davranışçı terapi desteği alacağınız uzmanla, mutlaka bir ön görüşme yapmanızı öneririm.
Bilişsel-davranışçı terapi teknikleri
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), pek çok tekniğin kullanıldığı bir terapi yöntemidir. Aşağıda, literatürde yer alan bazı temel teknikleri bulabileceksiniz. Söz konusu teknikler, belirli kategoriler altında ele alınmaktadır.
Blişsel-davranışçı terapi için temel görüşme teknikleri
- Yönlendirilmiş keşif: Bir dizi soru ile danışanın farkında olmadığı bilginin farkına varması amaçlanır. Danışanın iyi dinlenmesi ve yansıtılması, açığa çıkan bilginin özetlenmesi ve yeni bilgisini eski çarpık inancına uygulayarak, yeni bilgi ışığında yeniden değerlendirmesine dayanır.
- Sokratik sorgulama: Sokratik yöntem Beck ve Ellis tarafından terapinin bir parçası olarak görülür. Sokratik yöntemin temel bileşenleri sistematik sorgulama, tüme varım ve evrensel tanımlamalardır. Ard arda yöneltilen soruların yardımıyla, soruların yönlendirildiği kişinin mantık yardımıyla inançlarının geçerliliğini değerlendirmesini sağlar. Yardımlaşmacı bir biçimde yürütülen bir araştırmaya benzer. Yerinde sorularla hem kişinin merakı uyandırılır hem de kişi bildiklerinden yola çıkarak bilmediklerini öğrenir. (Bakınız: Sokratik Sorgulama Nedir?)
BDT’de Yeniden Yapılandırma Teknikleri
- Kognitif (bilişsel) çarpıtmaları bulmak: Her bir olumsuz düşünce, çarpıtmalar listesi kullanılarak saptanır.
- Deneysel teknik: Danışan olumsuz düşüncelerinin doğruluğunu test etmek için bir deney yapar.
- Kanıtı incelemek: Olumsuz düşünceyi destekleyen ve desteklemeyen kanıtlar incelenir.
- Araştırma yöntemi: Danışan düşünce ve tutumlarının geçerliliğini bulmak için bir araştırma yapar.
- Çifte standart tekniği: Başkaları referans gösterilerek, onların başına aynı durum gelse danışan nasıl değerlendirirdi, aynı durumu kendisinde nasıl farklı değerlendiriyoru farketmesi sağlanır.
- Derecelenmiş düşünce: Danışana, olayları siyah ya da beyaz kategoriler halinde düşünmek yerine, ikisi arasında yer alan gri tonlarının da olduğunu göstermek
- Semantik yöntem: Duygusal olarak daha az yüklü bir dili yerleştirmek amaçlanır.
- Yeniden atfetme: Herhangi bir durumla ilgili, bireyin sadece kendisini ya da tam tersi başkalarını sorumlu görerek suçlaması yerine, yol açan tüm etkenleri göz önüne alarak hareket etmek.
- Paradoksu kabul etme: Eleştiri karşısında kendini savunmaya çalışmak yerine, eleştirideki gerçeklik payını görüp, kabullenme.
- Kendini izleme: Günlük olarak olumsuz otomatik düşüncelerin sayılması.
- Utanca saldırı: Toplum içinde utanılacak şeyler yapılarak sonucun değerlendirilmesi.
BDT’de açığa çıkarma teknikleri
Odağı Değiştirme: Danışanın sürekli yakındığı konular yerine yaşamının diğer alanları ve o alanlardaki sorunları gündeme getirme.
- Dikine ok tekniği: Eğer danışanın olumsuz düşüncesi doğruysa bunun onun için anlamı ne? sorusuyla olumsuz düşünce ortaya çıkarılmaya çalışılır.
- Diyelim ki öyle tekniği: Olabilecek en kötü şey ne? Bunun olma olasılığı ne? Eğer olursa buna dayanabilir mi?
BDT’de rol playing (oynama) teknikleri
- Seslerin dışlaştırılması: Danışan ve terapistin sırasıyla olumsuz ve olumlu düşünceleri seslendirmesidir.
- Korkulan fantezi tekniği: Danışanın kötü hissetmesine neden olan en olumsuz sonuçları terapist seslendirir. Danışan bunları yanıtlar.
Biliş ve duygu arasındaki bağın fark edilmesi, otomatik düşüncelerin izlenmesi, otomatik düşünceyi destekleyen ve desteklemeyen delillerin incelenmesi, işlevsel olmayan inançların daha işlevsel inançlarla yer değiştirilmesi, danışanın otomatik düşüncelerinin altında yatan temel inançların ya da şemaların belirlenmesi ve olumsuz olanların değiştirilmesi aşamalarından oluşan bilişsel davranışçı terapi yaklaşımının, depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, kişilik bozuklukları gibi psikopatolojik durumlarla, stresle ilgili semptomlar, evlilik sorunlarının tedavisinde etkili olduğu pek çok çalışmada gösterilmiştir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile ilgili zihninizi meşgul eden soruları ve düşüncelerinizi yazının yorum kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.