Judith Beck ile yedi soru

Bilişsel terapist, terapiye olan yaklaşımını açıklıyor.

Uluslararası üne sahip bilişsel terapist Judith Beck, Yedi Soru hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor. Bilişsel Terapi hakkında kitap yazdığını göz önünde bulundurursak, düşüncelerini paylaşması oldukça önemli.

Judith S. Beck (Ph.D., Pennsylvania Üniversitesi, 1983), Beck Bilişsel Terapi ve Araştırma Enstitüsü‘nün Yöneticisi, Bilişsel Terapi Akademisi‘nin eski başkanı ve Pennsylvania Üniversitesi’nde Klinik Doçent Doktordur. Ayrıca, Bilişsel Terapinin kurucusu, Tıp Doktoru Aaron T. Beck’in kızı ve Psychology Today’de blog yazarıdır.

Eğer sekizinci sorum olsaydı, ona “…’nın kızı” olarak anılmaktan sıkılıp sıkılmadığını sorardım. Babasından bağımsız olarak, kendisinin kayda değer bir kariyer geçmişi vardır. Akla, öncü ebeveynlerinin adımlarını takip eden Dylan ve Bush gibi isimler geliyor. Ve ben, psikodinamik hakkında düşünüyorum. Eğer bununla ilgili bir sorunu olsaydı, eminim ki durdurma veya sistematik duyarsızlaştırma gibi düşünce yollarıyla bunu çözerdi.

Eğer bilişsel terapistseniz, Judith Beck’in Bilişsel Davranışçı Terapi: Temelleri ve Ötesi kitabını okumuş olabilirsiniz. Eğer bir bilişsel terapi danışanıysanız, muhtemelen terapistiniz bu kitabı okumuştur. Çok satan ve 20’den fazla dile çevirisi yapılan bu kitap, lisansüstü seviyesindedir. YouTube sayesinde, kendisini buradan bilişsel terapi uygularken izleyebilirsiniz. Geçenlerde Dr. Beck, Bilişsel Terapi bilgisini diyet ve kilo verme üzerinde uyguladı. New York Times çok satanlar listesine giren Beck Diyet Çözümü kitabına ek olarak, geçenlerde sağlığa yeni ve popüler bir yaklaşım sergileyen Complete Beck Diet for Life kitabı çıktı. Görünüşe göre, kilo vermede bilişsel unsur büyük rol oynuyor. Beck’e göre:

… diyet yapan kişilerin, örneğin cesareti kırıldığında, hayal kırıklığına uğradığında veya bir şeyden mahrum bırakıldığında ne yapması gerektiği gibi psikolojik yaklaşımları, diyet yapma becerilerini, eğlenceli yeme planlarını ve hayata motive bir şekilde devam etme tekniklerini içeren eksiksiz bir kilo verme programına ihtiyacı vardı. Birçok insan bir diyet programını takip etmenin yeterli olacağını düşünüyor. Eskiden, sadece gerekli becerilerin öğrenilmesinin yeterli olduğunu düşünürdüm. Ancak şu an her ikisine de ihtiyaç olduğunu açıkça anlıyorum.

Yukarıdaki alıntı, direkt olarak Psychology Today blogundaki İnce Düşünmek yazısından alınmıştır. Aslında Dr. Beck’i onun da blog yazarı olduğunu bilmeden önce çağırmıştım. Hoşgeldiniz, Dr Beck! Psychology Today, üyesi olmanızdan onur duyuyor.

Dr. Beck Yedi Soru Projesi için zamanını ayırdı. BDT genellikle, soğuk ve teknik bir işlem şeklinde yanlış adlandırılır; ancak Dr. Beck’in yanıtları, herhangi bir terapinin temel unsurlarının sıcaklık ve empati olduğunu gösteriyor. Hatta, terapistleri yeterince cana yakın ve iş birliğine yatkın olmadıkları için ayıplıyor (3. Soru). Ünlü bir soyada ve yüksek saygınlığa sahip terapist ve yazarın verdiği yanıtların keyfini çıkarın.

Judith Beck ile Yedi Soru:

1) Eğer yeni bir danışan size “Ne hakkında konuşmalıyım?” diye sorsaydı nasıl cevap verirdiniz?

Danışanlar, genellikle bana bu soruyu sormazlar; çünkü bilişsel bir terapist olarak, ilk seansa bilişsel terapiyi ve tedavinin nasıl ilerleyeceğini kısaca anlatarak başlarım. Sonrasında ise terapinin onlara bir anlam ifade ettiğinden ve onlara doğru geldiğinden emin olurum. “Hemen hemen her seansın başında size çözümüne yardım etmemi istediğiniz sorunun veya sorunların ne olduğunu soracağım. Ayrıca, benimle paylaşmak istediğiniz başka bir şey olup olmadığını da soracağım. Bu şekilde ‘gidişatı belirleyeceğiz.’ Kulağa nasıl geliyor?” derim.

2) Terapötik süreçte danışanlar için en zor olan şey nedir?

Bu danışandan danışana göre değişebilir, ancak genellikle yerleşmiş inançlarını; kendileri, başkaları veya yaşadıkları dünya hakkındaki en temel negatif ve onlara yardımcı olmayan fikirlerini değiştirmeleri oldukça zordur. Fakat, bilişsel terapi bu süreci kolaylaştıracak etkili teknikler sunar.

3) Terapistlerin yaptığı terapötik süreci kötü yönde etkileyecek hatalar nelerdir?

Çok fazla var! Fakat birkaç tanesinden bahsedebilirim:

  1. Kendi normal samimi ve önemseyen kişiliklerinin dışarı yansımasına izin vermiyorlar.
  2. Hastalarla ortak çalışmaya dayalı bir ilişki kurmuyorlar. Ne hakkında konuşacakları veya sorunun üstesinden nasıl gelecekleri hakkında bir takım gibi davranıp ortak kararlar almıyorlar. Sorun çözmeye odaklanmıyorlar ve danışanlara onlara yardımcı olmayan düşüncelerini veya davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olmuyorlar; olsalar da bunu ortak çalışmaya dayalı bir şekilde yapmıyorlar.
  3. Hastanın seans sırasında mutsuz olduğunu hissedip “Az önce aklınızdan ne geçiyordu?” diye sormuyorlar veya seans sonunda hastadan “Seans hakkındaki düşünceleriniz neler? Sizi rahatsız eden veya yanlış yaptığımı düşündüğünüz bir şey oldu mu? “Bir dahaki seansta farklı yapmamızı istediğiniz bir şey var mı?” gibi sorular sorarak geri bildirim almıyorlar. Danışanlarının söylediklerini anladığından veya söylediklerine katıldığından emin olmuyorlar.
  4. Danışanlara, seanslar arasında sorunları çözmeleri veya daha iyi hissetmeleri için onlara neyin yardımcı olacağını söylemiyorlar.

4) Size göre terapinin temel amacı nedir?

Çekilen acıyı mümkün olduğunca en kısa sürede azaltmak, danışanlara amaçlarına ulaşmalarında yardımcı olmak, danışanların rahatsızlıklarında düzelmeyi kolaylaştırmak ve rahatsızlıkların tekrarlamasını engellemek için danışana özellikle düşünme ve davranma biçimlerini değiştirmeye yönelik beceriler öğretmek.

5) Terapist olmanın en zor kısmı nedir?

Bilişsel terapist olmanın en zor kısmı, odaklanılacak temel fikirler ve davranışlar olan kavramsallaştırmayı öğrenmek ve danışanların muzdarip olduğu çeşitli psikiyatrik ve psikolojik rahatsızlıkları tedavi etmek. Örneğin, depresyon tedavisini; anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları, kötü madde kullanımı ve kişilik bozukluklarının tedavisinden ayıran önemli unsurlar vardır. Birçok terapist, tanıyı dikkate almadan tüm danışanlara karşı aynı yaklaşımı kullanır. Şüphesiz, danışanlar seans sonunda daha iyi hissedecektir; ancak seanslar arasında karşılaşacağı sorunlarla başa çıkabilecek kadar iyi bir konumda değildir veya belirli bir gelişme göstermeden uzun süreler boyunca tedavi görecektir.

6) Terapist olmanın en eğlenceli veya ödüllendirici kısmı nedir?

Danışanların hızlıca gelişim gösterdiğini ve daha iyi hissetmeye devam ettiğini görmek.

7) Danışanlara terapi ile ilgili vereceğiniz öneri ne olurdu?

Her psikoterapi aynı değildir! Psikoterapinin bir çeşidi olan ve ayrıca bilişsel davranışçı terapi olarak da bilinen bilişsel terapi; psikiyatrik rahatsızlıklarda, psikolojik sorunlarda ve birçok tıbbi rahatsızlıklarda etkili olduğunu gösteren yüzlerce araştırmaya sahiptir. Başka hiçbir psikoterapi çeşidi, araştırmalar tarafından bu kadar desteklenmemiştir. Eğer nefes alma zorluğu gibi tıbbi bir sorunum olsaydı, doktora gider ve araştırmaların en etkili olduğunu gösterdiği tedaviyi talep ederdim. Aynı şey duygusal sorunlar için de geçerli olmalı.

***

Yazar Hakkında: Ph. D. unvanına sahip Ryan Howes, klinik psikolog, yazar, müzisyen ve Pasadena, Kaliforniya’da bulunan Fuller Psikoloji Okulu’nda profesördür.

https://www.psychologytoday.com/intl/blog/in-therapy/200902/seven-questions-judith-beck

Yorum yapın